Rio notları

Yeni Maracana

Efsanevi Maracana Stadı’nın yenilenmeden önceki halini de görmüştüm.
Yeni halini de gördüm.
180-200 bin kişilik bir stattı burası.
FIFA kriterlerine uyulmuş, merdiven boşlukları bırakılmış, 80 bin kapasiteye düşürülmüş.
Bizim Arena Stadı da yeni ama kusura bakmayın da Maracana bizimkinin yanında yepisyeni...
Koltuklar mavi-sarı renklerde...
Sarı renk, altının yani ülkedeki doğal kaynakların sembolü...
Mavi renk, okyanusun...
Sahanın yeşili ise ülkedeki ormanların, Amazon’un sembolü...
Aynı Brezilya bayrağında olduğu gibi...

Brezilya insanı...

- Döviz bürosunda para bozduruyorum, adama elimdeki Vodafone formasını hediye ettim, çıktım. Peşimden elinde bir şişe kırmızı şarapla koşturarak geldi. “Kendimiz üretiyoruz” diyerek bana hediye etti. Denedim, güzel şaraptı...
- Pazar sabahı taksiye bindim, 17 real tuttu. 50 real uzattım taksiciye, bozamadı. Bir büfeye bozdurmaya çalıştık, olmadı. Cebimde 5 reali görünce, “Bu yeter” dedi... “Olmaz, başka büfeye bakalım” dedim. “Önemli değil” diyerek 5 reali aldı gitti... O kadar iyi niyetliydi ki, “Kartını ver bana” dedim. Bir gün sonra otele çağırıp parasını fazlasıyla verdim...
- Bu iki olayı yaşayınca Brezilya insanının Türk insanına çok benzediğine bir kez daha inandım...
Başka yerlerde göremezsiniz böyle şeyler.

Aaaa David Luiz

Maçın bir gün sonrası, Osklen’de alışveriş yapıyorum, bir anda karşıma Brezilya milli takımının yıldızlarından biri çıktı.
“Aaa sen David Luiz değil misin?” dedim gayriihtiyari...
“Bazen öyleyim” dedi gülerek...
İlk yarıda maç 1-0 Brezilya’nın lehine giderken İspanya’nın gole giden topunu çizgiden çevirip maçı döndüren adam... Chelsea’nin yıldızı... Dünyanın en iyi defans oyuncularından biri...
Tebrik ettim kendisini, son derece mütevazıydı... “Gazeteciyim” deyince “Fotoğraf çektirmem o zaman” diyerek şaka yaptı.
Daha sonra birlikte bu pozu verdik.

Havelange nezaketi

Rio’nun en iyi mekânlarından birinde; Leblon’daki Antiquarius adlı Portekiz restoranında yemek yemeye karar verdik.
Bir masaya oturttular bizi, yemeğin ortasında özürler dileyerek bir başka masaya almak istediklerini söylediler.
Meğer FIFA Eski Başkanı Havelange’ın hep gittiği bir restoranmış orası ve o masaya rezervasyonu varmış...
Bize Havelange olduğunu söylemediler bile.
“Olur” dedik, başka bir masaya geçtik...
Bir süre sonra masamıza çok yaşlı bir amca geldi, “masayı bıraktığımız için çok nazik olduğumuzu” söyledi. “Önemi yok” dedik.
Garsona sorunca öğrendim Havelange olduğunu...
Daha sonra garson geldi, “Mösyö Havelange bu yemeği izninizle ödemek istiyor” dedi.
“Çok teşekkürler, hiç gerek yok” dedik, gönderdik garsonu...
Finalde hesap isteyince, “Havelange ödedi” dediler.
Ödersin ödemezsin, olurdu olmazdı derken resmen hesap almadı restoran bizden...
Havelange’ın masasına gittim, Konfederasyon Kupası üzerine biraz sohbet ettik...
Türkiye’ye gelirse ona Boğaz’da balık ve rakı ısmarlayacağımı söyledim.
Ama galiba bu hiçbir zaman mümkün olmayacak, çünkü adam 96 yaşında...

Asayiş berkemal!

Rio’da protesto gösterileri bitti...
En son final günü büyük protesto bekleniyordu ama 5 bin kişilik bir gösteri yapıldı.
Stat dışında atlan gaz bombaları, stadın içine kadar geldi.
Gözümüz, burnumuz orada da yandı.
Brezilya gazı yemeden dönmedik yani...
Şimdilik durum sakin gözüküyor Brezilya’da.
Çünkü göstericiler otobüs zammından, vekillerin yargılanmasına kadar bütün istediklerini elde ettiler.
Şimdi tek hedefleri var; Dünya Kupası’nı kaptırmamak.
Ama bunun gerçekleşebileceğine kendileri bile inanmıyor.

Üç yılda ne değişti

Üç yıl önce karnaval için kendi başıma bir seyahat yapmıştım Brezilya’ya...
Sao Paulo, Rio, Amazonlar gezmiştim.
Rio’da üç yılda ne değişmiş diye baktım...
Protestolara neden olan stat, metro, yol inşaatları dışında değişen bir şey yok.
Copacabana’daki büfeleri güzelleştirmişler, hepsini şık bir bar gibi tasarlamışlar.
Biz masaları kaldırırken onlar düzenli şekilde daha çok masa atmışlar...
Bir de belli aralıklarla modern cankurtaran merkezleri yapmışlar okyanus sahiline...
Gerisi aynı eğlence...

Yasağın böylesi

Size bir şey söyleyeyim mi, yatın kalkın bizdeki sigara yasaklarına şükredin.
Brezilya’da kafelerin açık alanında bile sigara içmek yasak. Üç yıl önce bu kadar değildi, iyice genişletmişler yasağı.
Bahçede dört tarafı açık, tamamen ortada, üzerinde şemsiye olmayan bir masada bile sigara içmek yasak.
Kural şu: Masa isterse açık havanın göbeğinde olsun, mekân sınırları içindeyse sigara içmek yasak.

Neden gittim?

Vodafone Football Cup’ın davetlisi olarak gittim Brezilya’ya...
Farklı illerden 355 takımın katıldığı aylarca süren bir turnuva yaptılar Türkiye’de.
Turnuva birincisine de Konfederasyon Kupası’nı yerinde izleme ödülü vermişler.
Amatör futbolculara şimdiden duyurayım da önümüzdeki Football Cup’a sıkı hazırlansınlar.
Çünkü Vodafone’cular seneye büyük ödül olarak Dünya Kupası’nı düşünüyorlar.