Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olaydan sonra böyle bir resepsiyonu yapmanın doğru olmayacağı kararını verdik” diye açıkladı olayı.
Yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacaktı resepsiyon...
Özel hazırlıklar yapılmıştı...
Türkiye’nin pek çok yöresine ait yemekler hazırlanmıştı davetliler için, menü zengindi...
Haber kanalı 24’te öğrendim iptal sonrası bu yemeklerin ne olduğunu...
Moderatör Gece programında Ardan Zentürk, “Şimdi de iyi bir haberi sunuyoruz” diyerek duyurdu haberi...
Öyle heyecanlı, öyle mutluydu ki sunarken...
24 kanalı neredeyse son dakika logosuyla vereceklerdi haberi...
Günün iyi haberi olarak sunulan, büyük bir mutlulukla aktarılan habere göre Cumhurbaşkanlığı resepsiyonu için hazırlanan yemekler, iptalden sonra ne olmuş biliyor musunuz?
İhtiyaç sahiplerine dağıtılmış...
Sevgi Evleri’ne, yaşlılar yurtlarına gönderilmiş...
Bunu da büyük haber olarak sunuyor bize 24 kanalı...
Yok bari çöpe dökülseydi yemekler!
Herhalde ihtiyaç sahiplerine, derneklere, vakıflara, yetimhanelere gönderilecek yemekler...
Bunun nesi sevindirici haber Ardan Zentürk?
İnsanlarla dalga geçer gibi bunu büyük bir olaymış gibi anlatmak da neyin nesi?
Asıl o yemekler ihtiyaç sahiplerine gönderilmeyip çöpe dökülseydi haber olurdu da, bunu yapacak ‘maça’ da 24’te bulunmazdı.
112 çalışanları isyan ediyor
Geçen gün yazdığım “112 meşgul olur mu” yazım üzerine çok sayıda posta ve mesaj aldım...
Birincisi 112’den şikayet edenlerden...
Gerçekten de benim gibi 112’yi arayıp da meşgul olduğunu gören çok sayıda insan var...
Demek ki 112 Acil numarasının meşgul olması çok ciddi bir problem...
Mail gönderen ikinci grup ise ambulanslarda görev yapan sağlık personelleri ve 112 çağrı merkezi çalışanları...
Asıl onların söyledikleri çok çarpıcı...
“Cengiz Bey 112’nin meşgül olmasını eleştiriyorsunuz ama bir sorun bakalım neden meşgul” diye başlıyor mailler...
* 112 meşgul çünkü milletimiz üzüntüye, sıkıntıya, ishale, gribe, halsizliğe, bitkinliğe habire ambulans çağırdığı için meşgul... (Bir 112 çağrı merkezi çalışanı)
* Benim çalıştığım 112 merkezine günlük gelen çağrı sayısı yaklaşık 12 bin... Gerçek vaka sayısı 500...
Aradaki fark da sapık çağrılar işte... 112 bu yüzden meşgül oluyor. (Bir 112 çağrı merkezi çalışanı)
* 112 çalışanlarını haksız yere eleştirmişsiniz... Bu işin temeli eğitim... Ben cahil hastalarla uğraşmaktan gerçekten acil vakaları ihmal ediyorum, yeterince ilgilenemiyorum. Acı ama gerçek bu... (Bir acil servis doktoru)
* 5 gün önce aldığım ilaçtan zehirlendi mi acaba diye soranlar... Lahmacun ısmarlayanlar... Nöbetçi eczane soranlar... Taksi numarası isteyenler... Polise ulaşamayıp bizim bağlamamız isteyenler yüzünden 112 meşgul... (Bir 112 çağrı merkezi çalışanı)
* Bizler canımızı dişimize takarak çalışıyoruz, vakalarda dayak yiyoruz, arkadaşlarımızın boğazına bıçak dayanıyor. Sizse kahvaltı mı ediyordu diyorsunuz, size söyleyecek söz bulamıyorum.... (Ambulansta görevli bir sağlık personeli)
* Bir gelip misafirimiz olunda gereksiz arayanlara, sapıklık yapanlara, telefonu denemek için arayanlara, çocukların eline verilen telefonla gelen çağrılara, sırf küfretmek için arayanlara kulaklarınızla şahit olun... (Bir 112 çağrı merkezi çalışanı)
* Telefon numarasını bildiğimiz sapıklarımız bile var... Aradığında direkt adını söylediğimiz sapıklarımız bile var... 112 nuamarasına yapılan gereksiz aramalar için mutlaka caydırıcı bir yaptırım uygulanmalı... (Bir 112 çağrı merkezi çalışanı)
* Biz 112 çalışanları olarak vicdanımız rahat... Çoluk çocuğumuzu evde bırakıp 24 saat sokaklarda deli gibi koşturuyoruz. Esas düşünmesi gerekenler 112 hattını meşgul edenler ve ambulansları gereksiz yere çağıranlar... (Ambulansta görevli bir sağlık personeli)
Validebağ’da son durum
Validebağ Korusu’nda günledir süren eylemi yerinde görmek için çarşamba akşamı Validebağ’a gittim...
Olay Gezi Parkı gibi mi, son durum ne diye yerinde izlemek için...
Akşam üzeri Üsküdar Belediyesi’nin Validebağ kararından vazgeçtiği haberi gelmesine rağmen korunun girişinde bekleyiş sürüyordu...
Yolun iki tarafına kurulan çadırlarda soğuğa rağmen bekleyen eylemciler vardı...
Karşılarında da TOMA ve polisler...
Üsküdar Belediyesi, sosyal tesisten vazgeçtiğini söylemesine rağmen protestocular bu açıklamayı çok inandırıcı bulmuyordu...
Belediyenin en çok istemediği şey dışarıdan eylemcilerin gelmesiydi...
Bölge sakinleriyle konunun çözülebileceğine inandıkları için...
İki taraf da daha uzlaşmacı gözüktüğü için tatlıya bağlanması kuvvetle muhtemel bir eylem oldu Validebağ...
Cumhuriyet kutlamaları ve iptaller
29 Ekim’de kutlamaları Üsküdar’da deniz kenarından izliyorum yıllardır...
Bu yıl motorla karşıya geçerken öğrendim havai fişek gösterisinin son anda iptal olduğunu...
18 madenci yerin yüzlerce metre altında yaşam savaşı verdiği için...
Ben ülkenin sürekli bir yas halinde olmasına, insanların evlerine kapanmasına, bu yüzden kutlamaların yapılmamasına itiraz eden biriyim.
Türkiye 30 yıldır en ağır acıları yaşamış ülke...
Gencecik bedenleri her hafta toprağa vermiş bir ülke...
Öyleyse 30 yıldır yapığımız Cumhuriyet kutlamaları yanlıştı!
Ayrıca Cumhuriyet kutlaması da sulu zırtlak bir eğlence çeşidi değildir.
Gurur günüdür.
Şehidiyle, madencisiyle, ölüsüyle dirisiyle bir ülkenin dimdik ayakta durduğu bir gündür.
Konserler iptal edilebilir ama artık bir gelenek haline gelen Boğaz’daki havai fişek gösterisini İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapabilirdi...
AKP’li belediyeler de ‘ağırlaştırılmış’ bir kutlama yöntemi bulabilirdi...
Bir toplumun birlik ve braberlik ruhunu canlandırmada en önemli günlerden olan 29 Ekim kutlamalarından bu kadar kolay vazgeçilmemeli...
Paylaş