Provayı nasıl bastım

Bellerine kadar sarkmışlar pencereden, “Kiminle konuşuyorsun?” diye bana bağırıyorlar.
“Mustafa Denizli’yle” dedim, “Bizden selam söyle” dediler.
Penceresinden sarktıkları yer Sadri Alışık Kültür Merkezi (SAKM), kesin yeni oyunlarına çalışıyor bunlar dedim.
Mustafa Hoca’yla telefonu kapadıktan sonra bir soluk çıktım SAKM’ye.
Baktım Hakan ve Begüm sahnede, Kerem Alışık orada, yönetmen Galip Erdal bir masada oturmuş direktif veriyor.
“Ne oluyor burada?” dedim. Ondan sonra prova dağıldı zaten... Nasıl enerjisi yüksek, keyifli bir ortam anlatamam. Hasret giderdik, oradan buradan lafladıktan sonra oyuna dair detayları öğrendim.
Hakan Meriçliler ve Begüm Kütük, Birol Güven’in yazdığı “Binde Bir Gece” adlı oyunun provasını yapıyorlar. Yönetmen Galip Erdal. Oyunu 14 Ocak’ta Zorlu PSM’de sahneleyecekler.
Hakan ve Begüm’ün enerjisini çok sevdiğim için “Provayı bastım, bari ayaküstü röportaj da yapalım” dedim, teybi açtım.
Ortaya aşağıdaki
muhabbet çıktı...

Romantizmle cinsellik arasında

◊ İki kişilik bir oyun mu bu? Ne anlatıyor hikaye?
Hakan: 9 kişilik bir oyun. Karı koca ilişkisi üzerine. Romantizm ve cinsel arzu ikilemi arasında kalan, onun çatışmasını yaşayan bir çiftin hikayesi.
Kerem: Birol Güven’in “Yatak Odası Diyalogları”ndan sonra yazdığı yeni bir oyun bu.
◊ Ne zamandır prova yapıyorsunuz?
Kerem: 25 gündür. Prömiyeri 14 Ocak’ta yapacağız.
◊ Nasıl bir çift oldunuz siz? Yakışmışsınız...
Begüm: Hakan’la “Kaderimin Yazıldığı Gün”de 50 hafta beraber çalıştık. “Yalan Dünya”da da bir bölüm performansımız vardı. O günden bugüne bir hayalimiz vardı, aynı projede olmak ve komedi yapmak üzerine... Hatta seninle de konuşmuştuk bunu Cengiz. Balıkçıda. Sen de benim komedi yapmam gerektiğini söylüyordun hep.

◊ Bu kadar çabuk yapmanı beklemiyordumHakan: Begüm’e hep “Komediye acayip yatkınsın” diyordum ben. Hatta biz sit-com yaparız diye düşünüyorduk, tiyatro oyunu hiç aklımıza gelmemişti. Sağ olsun Kerem Alışık, Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde bize böyle bir fırsat sundu. Ortaya çıkan sinerji çok güzel oldu. Bizdeki bu enerjinin çok çekici olduğunu ve oyunu izlemeye gelenleri memnun edeceğini düşünüyorum.
Begüm: Boyu boyuma, huyu huyuma, suyu suyuma derler ya, tam öyle denk düştük. Cengiz sana bir şey söyleyeyim mi; bunca yıllık kariyerimde ilk defa bir karış topuk giyip yine de yanında kısa kalmadığım bir partner buldum kendime! 

Hakan: Farkındaysan son dönemde ekranda ve sahndee bir ‘çift problemi’ yaşanıyor. Şimdi bunu aşacağımızı düşünüyorum. İyi bir çift olduk biz. Fiziği uydurabilirsen de, kimyayı ne yapacağız? Bizim fiziğimiz kadar kimyamız da uydu. Geldiğimiz kültür, tatlı çılgınlığımız çok tutuyor, iki İzmirliyiz biz.
◊ Hangi sahnelerini beğenmiyorsun bu ikilinin?
Galip: Zorlandıkları hiçbir sahne yok. Benim beğenmediğim sahneleri de yok. Sadece çok daha iyi yapabileceklerini biliyorum, onu çıkarmaya çalışıyoruz şu anda. Uyum sorunu asla yaşamadık. O kadar keyifliler ki, bazen fazla çıldırıyorlar. Onları tutmakta zorlanıyorum.
Hakan: Prova süreçleri en gergin, en sıkıntılı anlardır ya, bizim için hiç öyle olmadı. Hayatımda yaşadığım en keyifli prova süreci oldu. 20 yıllık Devlet Tiyatrosu geçmişim var, bugüne kadar çalıştığım en iyi partnerim Begüm. Tek geçerim.
◊ Güzellik olarak mı, oyunculuk olarak mı?
Hakan: Oyunculuk olarak.
◊ O zaman güzel bulmuyorsun Begüm’ü?
Hakan: Çok güzel buluyorum. Eski arkadaşız. Bu arada ben Kerem’le yeni tanıştım, adam sanki lise arkadaşım gibi. Doğru zarlar geldi.
◊ Bu yıl kaç oyun var SAKM’de?
Kerem: “Binde Bir Gece”nin yanı sıra “Guguk Kuşu”, “Frankenstein” ve “Yatak Odası Diyalogları” var. İki çocuk oyunu sahneliyoruz, bir de yeni bir oyunumuz daha var.
◊ Sen büyük bir tiyatro patronu oldun Kerem.
Kerem: Ya yok, ne alakası var... “Frankenstein”da oynuyorum ben sadece. Ama özel tiyatrolara baktığın zaman, en sağlıklı giden tiyatro bizimki.