Portakal’ı öldürmeyin

Antalya Belediyesi, Altın Portakal Film Festivali’yle ilgili merakla beklenen kararını verdi; 4 yıldır festivali düzenleyen TÜRSAK’la çalışılmayacak artık. Beş yıl önce olduğu gibi Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tek başına düzenleyecek töreni.

Aslında bu karar, festivalden İstanbul’un el çektirilmesi yeniden Antalyalılar’a verilmesi anlamına geliyor.

Malum TÜRSAK’la birlikte İstanbullu sinemacılar işin içine daha fazla girmişlerdi.

Bu beklenen bir sonuç aslında, CHP’li Başkan Mustafa Akaydın daha seçim zamanında Altın Portakal’ı halka açacağını söylüyordu.

Akademisyenler, sinemacılar ve Antalyalılar’dan oluşan Danışma Kurulu da bu yönde karar aldı. Ve festivali AKSAV’ın düzenlemesine karar verdi.
“Neden TÜRSAK’tan alındı, bu Danışma Kurulu’nda kimler var, AKSAV bu işin altından nasıl kalkacak” diyecek değilim...

Bu Başkan Akaydın’ın Antalyalılar adına aldığı bir karardır ve saygı duyuyoruz.

Ancak TÜRSAK’ın Altın Portakal’a katkılarını da unutmamak gerekir. 4 yıl boyunca Hollywood starlarını getirmeyi, işin rengini değiştirmeyi, Avrasya Film Festivali gibi Altın Portakal’ı uluslararası alana taşıyacak işleri başarıyla gerçekleştirdiler.

Emeklerinden ve katkılarından dolayı bir teşekkür borçluyuz, TÜRSAK’a...

Şimdi AKSAV’a düşen, Altın Poratakal’da gelinen bu noktayı geriye düşürmemektir.

AKSAV yetkilileri para ödüllerinin miktarında, ön jüri ve ana jüri belirleme kriterlerinde, program kalitesinde bir değişikliğe gidilmeyeceğini söylüyorlar.

Ancak daha ilk adımda beni korkutan bir-iki nokta oldu...

Festivalin geçen yılki 18 milyon liralık bütçesi, 6-7 milyon liraya düşürüldü.

Üçte ikiye varan bu kesinti ne anlama geliyor?.. Bundan sonra Hollywood yıldızlarını görmemiz zorlaşacak festivalde...

Daha da kötüsü, uluslararası Avrasya Film Festivali’nin belirsizliği.

Antalya’yı lokal bir festival olmaktan çıkaran Avrasya Film Festivali’nin devam etmesi yönünde bir eğilim var. Ama son karar önümüzdeki aylarda verilecek.
Mutlaka devam etmeli...

Aksi halde bütçesi düşen, Hollywood yıldızlarının gelmediği, uluslararası filmlerin katılmadığı Altın Portakal, kendimizin çalıp kendimizin oynadığı bir festivale dönüşür...

AKSAV bu noktalara dikkat etmeli ve festivali küçültecek kararlardan uzak durmalı.

Tıpkı TÜRSAK’ın olduğu gibi AKSAV’ın da sonuna kadar destekçisiyiz, yeter ki doğru adımlar atılsın.

Çünkü bu festival hepimizin ve Antalya’yı Cannes’dan sonra Akdeniz’in en önemli festivali yapma şansımız hâlâ var...

Radyolar ucuzladı

Kanada’nın en büyük medya grubu Canwest 2005 yılında sadece Süper FM’i 33.1 milyon dolara satın alınca büyük olay olmuştu.

Tek bir radyoya 33 milyon dolar ödemek, kriz mriz olmadığı o dönemde bile çılgınlık olarak görülmüştü.

Bununla da yetinmediler;

Metro FM’e, 22.8...

Joy FM’e 3.2...

Joy Türk’e 1.8 olmak üzere dört radyoya toplam 60.9 milyon dolar ödediler.

(Ödenen paranın büyüklüğünü şurdan anlayın; son olarak Doğuş grubu ulusal frekansı olan Kral TV ve Kral FM’in ikisini birden 95 milyon dolar ödeyerek aldı...)

Canwest dört radyoya böyle para verince o dönem Star TV’yi de alacağı, TGRT’yle ilgilendiği, atv’ye talip olduğu dedikoduları hızla yayılmıştı.

Ama medyada ikinci bir adımı hiçbir zaman atmadılar.

Durdular, sadece durdular... Ve geçtiğimiz hafta, dört radyolarını sessiz sedasız satıp Türkiye pazarından çekildiler.

61 milyona aldıkları radyoları yarı fiyatına 30 milyon dolara sattıkları konuşuluyor medya kulislerinde.

Yani Canwest’in çok iştahlı girdiği Türkiye pazarı 30-40 milyon dolar zarar ve büyük bir hüsranla noktalandı.

Radyoların ödenen parayı karşılaması imkansızdı zaten, üzerinde bir de kriz eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. Bu arada Süper FM gibi en çok dinlenen radyonun bugünkü fiyatının da 15 milyon dolar civarında olduğunu öğrenmiş olduk...

Süper, Metro, Joy FM ve Joy Türk’ün yeni sahibi bilboard, apartman duvarı ve otobüs durağı gibi yerlerde 6 bin reklam yüzeyi bulunan News Outdoor’un da sahibi olan Spectrum Medya...

Hazır söz radyodan açılmışken bir haber daha; 102’den yayın yapan Lounge FM’le 96’da yer alan Oxigen birleşti, evlilik törenleri önceki akşam Bebek
Kitchenette’teydi...

Sade bir nikâhtı; Radyo Lounge O2 adıyla 96’dan yayın yapmaya başladı.
Yazarın Tüm Yazıları