Parka gerek yok AVM olsun!

Göztepe Özgürlük Parkı’na cami yapılması yıllarca tartışıldı.
Neyse ki Göztepeliler parklarını vermedi.
Şimdi o parkın biraz ilerisindeki 5 dönümlük bir yeşil alan var.
Danıştay, “Kadıköy’de ibadet alanına ihtiyaç var” kararını verince (yeşil alan kişi başına 6-7 metrekare, ibadet alanı kişi başına 0.1 metrekareymiş bölgede), Büyükşehir Belediye Meclisi de o 5 dönümlük parka cami yapılmasına onay verdi.
Göztepe’de Özgürlük Parkı’na yapılamayan camii, şimdi 150 metre ilerideki 5 dönümlük parka yapılacak.
Göztepe halkı yine ayakta...
İstanbul’da okul sayısından fazla camii var. Lise, ilköğretim, üniversite olmak üzere İstanbul’daki toplam okul sayısı 2.736... Camii sayısı ise 3.028...
İnsanların ibadetlerini kolayca yapmasına elbette karşı değilim...
Yeni yerleşim bölgelerine de camii yapılsın.
Ama bir yere de yeşil alan yapılsın yahu...
Şu belediyeler, Büyükşehir bir gün de yeşil alan açılışı yapsın...
Şu kadar ağaç diktik, çocukların nefes alacakları şu kadar yeşil alan yarattık desinler...
Bırakın bunu yapmayı varolan yeşil alanlar bile yok ediliyor.
Kiminin üzerine camii (Göztepe), kiminin üzerine (Taksim Gezi Parkı) alışveriş merkezi, kiminin üzerine 3. köprü yapılıyor.

İzin çıkmadı

Yaklaştıkça (Closer) adlı tiyatro oyunu Nilperi Şahinkaya’nın striptiz sahneleriyle çok konuşuldu...
Medyada o sahneler çok yer aldı.
Oyun şu sıralar İstanbul dışında sahneleniyor ve turne duraklarından biri de Trabzon...
Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi AKM salonunda oynanacaktı oyun.
Oynanacaktı diyorum çünkü KTÜ yönetimi söz konusu striptiz sahneleri yüzünden oyunun gösterimine izin veremeyeceklerini sözlü olarak iletti organizatörlere...
Anlaşılan KTÜ yönetimi medyadaki haberlerin fazlasıyla etkisi altına kalmış.
Oyunu bir striptiz şovdan ibaret sanıyorlar.
Oysa koskoca oyunda bu sahneler iki dakika bile değil ve izleyen herkes Nilperi Şahinkaya’nın striptiz sahnesinden çok başarılı oyunculuğunu konuşuyor.
Bir üniversitenin popüler bir oyunu sadece striptiz şovdan ibaret görmesi en başta Nilperi Şahinkaya olmak üzere tüm oyunculara yapılmış büyük bir haksızlık...
Keşke hocalar önyargılı yaklaşmak yerine, oyunu izleyip öyle karar verseydi...

Deniz Gezmiş marka mont...

Deniz Gezmiş marka mont ve parka üretmek isteyen bir girişimci isim hakkı için başvuruda bulundu...
Ağabey Bora Gezmiş, “Böyle bir pazarlama tekniği Deniz’in inançlarına aykırı. Bu durum bizi rahatsız ediyor. Buna müdahale edeceğiz” dedi.
Ulucanlar Cezaevi’nde açılan kültür ve sanat merkezinde de Deniz Gezmiş ve Ulucanlar’da yatan diğer siyasi figürlerin tişörtleri, anahtarlıkları satılıyordu.
Gezmiş ailesi buna da itiraz ediyor...
Her şeyin pazarlandığı bir dünyada bunun önüne daha ne kadar geçebilirler emin değilim.
Bugün Küba, Arjantin ve Latin Amerika’nın tamamında en fazla satılan hediyeliklerin başında Che Guevara amblemli ürünler geliyor.
Che Guevara Latin Amerika’da neyse, Deniz Gezmiş de Türkiye’de o...
Evet ailesi Deniz Gezmiş markasını otomobile vermesin ya da Deniz Gezmiş desenli boxer ürettirmesin ama bugünün olanaklarını kullanarak Deniz Gezmiş’in daha popüler olmasını sağlasın...
Gezmiş’in ailesi tişörtlerin, parkaların, berelerin üzerinde Deniz Gezmiş adı ve fotoğrafının olmasından rahatsızlık değil, gurur duymalı. Bu satışlara kontrollü olarak izin vermeli.

Fiber internet ne zaman gelecek

Türk Telekom, “Dünyanın en hızlı interneti ile tanışın, dünyanın hızını yakalayın” sloganıyla pazarlıyor fiber interneti...
Doğru...
Tanışabilsek o hızı yakalayacağız ama tanışmak ne mümkün...
İstanbul’da sadece Fatih ve Beşiktaş bölgesinde var fiber internet.
Olmayan semtlerden biri de benim oturduğum Beyoğlu...
Hâlâ eski bakır kablolar üzerinden internete bağlanmaya çalışıyoruz...
Neden Beyoğlu’na hâlâ bu hizmet gelmiyor diye araştırınca şu iddia karşıma çıktı...
Beyoğlu’nda Turkcell Superonline’ın fiber anlaşması olduğu için Türk Telekom’un girmesine izin verilmiyor.
Kutular kapılara kadar gelmiş olsa da altyapı hizmeti tamamlanmadığı için fiber internete geçilemiyor.
Altyapının hazırlanmasına engel olarak da “Bölgede tarihi doku çok fazla” gerekçesi gösteriliyormuş.
Komik bir bahane olmaktan öte bir şey değil bu...
Kullanıcılar neden tek bir firmanın fiber internet hizmetine mahkûm ediliyor?
Ve ADSL kullanıcıları olarak fiber internet için daha ne kadar bekleyeceğiz?..