Özür dilemek yeter mi?

Diyanet İşleri Başkanlığı geçen yıl 21 bin kişiyle yaptığı anket sonrasında ülkede 5 vakit namaz kılanların sayısını yüzde 42.5 olarak açıklamıştı...
Biz anketlere istenilen yanıtı vermeyi severiz...
Sokağa çıkıp sorsak, kimse Survivor izlemiyordur!
Yüzde 42.5’i doğru kabul edersek, geri kalan yüzde 57.5 ‘hayvan’ ilan edildi, hem de devlet televizyonunda...
Sunucusundan, TRT yönetimine ve lafı edene kadar herkes özür diledi...
Peki özür dilemek yeter mi?
Siz ekranda yıllardır Atatürk’e hakaret edeninden kadınları aşağılayana kadar en garip yorumcuların önünü açacaksınız, önüne geleni ekrana çıkartıp olur olmaz konuşturacaksınız sonra olayı ‘canlı yayın kazası’ olarak izah etmeye çalışacaksınız...
Bu canlı yayın kazası falan değil, sorumsuz yayıncılığın geldiği son noktadır...
Tamam özür dilendi... Biz de kabul ettik...
Peki ağzından çıkanı kulağı duymayan bu tür yorumcuların ekrandan uzaklaştırılması için RTÜK ne yapacak?
Ekrandaki her şeye ceza yağdıran RTÜK, TRT’deki bu skandalla ilgili bir şey yapacak mı?
Olayın takipçisi olup, TRT’ye ceza verecek mi?
Yoksa özürle geçiştirilecek mi olay...
Bir özürle geçip giderse, emin olun yarın öbür gün halkı aşağılayan, vatandaşa hakaret eden yorumları duymaya devam ederiz, TRT ya da bir başka özel kanalın ekranından...

Simitçinin ailesi

Dün yazdığım Cihangir’deki simitçi amcamızın ölümüyle ilgili çok sayıda mesaj aldım...
Ölümüne üzülen, ailesine yardım etmek isteyen, “Ne yapabiliriz” diye soran çok sayıda okur çıktı...
Ailesinin zor durumda olduğunu da öğrendim.
Bu konuda Cihangir Güzelleştirme Derneği, aileye bir yardım kampanyası düzenlemeye hazırlanıyor...
Yardım etmek isteyenler lütfen Facebook üzerinden Cihangir Güzelleştirme Derneği ile irtibata geçsin...

İtalya...

Şu ana kadar Avrupa Futbol Şampiyonası’nda izlediğim en iyi futbolu İtalyanlar oynadı...
Turnuvanın favorilerinden gösterilen Belçika’yı 2-0 yendiler...
Bugüne kadar İtalyanlar turnuvalarda sıkıcı futbolları, şık kesim formaları ve yakışıklı futbolcularıyla bilinirdi...
Bu sefer tam tersi oldu...
Futbolları, formalarının ve oyuncularının önüne geçti...
İtalyanlar’ın oyununu görünce Türkiye’nin, Hırvatistan maçında hiçbir şey oynamadığını daha iyi anlıyor insan...

Canlı yayında konuğu dinlemezsen

Skandal sözlerin sarf edildiği TRT’de yayınlanan “Ramazan Sevinci” programının sunucusu Serdar Tuncer’i hiç tanımıyorum...
İyi niyetli olduğuna gram şüphem yok...
Ekrana çıktı hem kendi hem de TRT adına açık yüreklilikle özür diledi...
“Canlı yayın konuğunun ne söyleyeceğini önceden bilemezsiniz... Ne söylediğini de canlı yayın hengamesi içinde fark edemeyebilirsiniz” dedi...
Ama sevgili kardeşim Serdar, canlı yayın sunuculuğu tam da budur...
Hatayı toparlayabilmek, suç-hakaret sayılacak ifadelere müdahale edip düzeltmektir...
Eğer senin karşına çıkan her aklına geleni söyleyecek ve sen de buna müdahale etmeyeceksen, kusura bakma ama o canlı yayını sana emanet etmek hatadır o zaman...
Bakın benzer bir olay Star TV ekranlarında yaşandı, “Namaz kılmayanın katli vacip midir” sorusu yöneltildi canlı yayında...
Programın sunucusu Fatih Çıtlak ne yaptı?
Soruyu soranı sert bir üslupla uyararak, “Bunu öğrenip ne yapacaksın. Belli cezaları vermekle ilgili hükümler şahıslara kalmamıştır” deyip, kesip attı...
Hoş, bu soruyu ekrana getirmek de editoryal bir hatadır ama en azından canlı yayın sunucusu olaya doğru şekilde müdahale etmiştir...
Sen de, “Aman hocam bu sözleriniz hakarete girer” diye olaya müdahale etmiş olsan hem kurumunu hem kendini kurtarmış olacaktın...
Umarım bir büyük ders olmuştur bu olay sana...

Yarını bekleyin: RTÜK’ün adaleti!

Bugün aslında RTÜK’le ilgili çok ilginç bir yazı yazacaktım...
Çarpıcı rakamlar paylaşacaktım sizinle...
Yarını bekleyin...
RTÜK’ün
adaletini okuduğunuzda çok şaşıracaksınız çok...