Paylaş
Özcan Deniz ve Sıla’nın rol aldığı Coca Cola’nın reklam filmi çok konuşuldu, çok tartışıldı...
Kimi akılda kaldığı için beğendi, kimi beğenmedi...
Ben “Coca Cola’ya yarayan, sanatçılara yaramayan” bir kampanya olduğunu ilk başta yazmıştım...
Bakın sonuçlar ne diyor...
Özcan ve Sıla’lı Coca Cola bu dönemde en çok hatırlanan reklam, yüzde 22.9 gibi çok yüksek bir orana ulaşmış...
En yakın takipçisi Hopi’nin hatırlanma oranı yüzde 8.1...
İşin ilginç yanı Özcan ve Sıla’yı en çok 15-25 yaş grubunun hatırlaması beklenirken, tam tersi olmuş...
46-60 yaş grubu en fazla hatırlıyor bu reklamı...
Kadınların hatırlama oranı yüzde 28.5, erkeklerin hatırlama oranı yüzde 17.4...
Peki bu kadar çok hatırlanmasına rağmen beğenilmiş mi Coca Cola’nın reklamı...
Bu dönemde az beğenilen reklamlar kategorisine girmiş...
En çok beğenilen reklam ise Turkcell’in Dümdük’ü...
Turkcell yüzde 66.5’la birinci olurken, Coca Cola yüzde 28.5’la sonuncu sırada...
Sevgili Özcan, sevgili Sıla vallahi ben demiyorum araştırma söylüyor bunları...
En beğenilen reklamlar
* Turkcell Dümdük: Yüzde 66.5
* Molfix Mutlu Bebekler: Yüzde 58.6
* Hopi Tolga Çevik: Yüzde 52.9
* Didi Ceza: Yüzde 38.8
* Coca Cola Özcan-Sıla: Yüzde 28.5
CHP’nin AKP’ye karşı büyük başarısı
Madem erken seçim giderek daha güçlü bir seçenek haline geliyor, partilere 7 Haziran seçim kampanyalarıyla ilgili bir ipucu vereyim...
Yukarıda sözünü ettiğim araştırmada AKP ve CHP’nin reklam kampanyaları da değerlendirilmiş...
AKP’nin “Onlar konuşur Ak Parti yapar” kampanyası yüzde 6.7 hatırlanırken, CHP’nin “Milletçe alkışlıyoruz” kampanyasının hatırlanma oranı yüzde 5.5 olarak gerçekleşmiş...
CHP adına bunun nesi başarılı demeyin...
7 Haziran seçimleri öncesinde AKP’nin yayınladığı reklam spotu, CHP’nin yayınladığının neredeyse iki katıydı...
Buna rağmen hatırlanma oranında arada 1.2 puan fark var...
Beğeni oranlarında ise durum kafaya kafaya:
AKP’nin seçim reklamı yüzde 47.8...
CHP’ninki yüzde 46.6 oranında beğenilmiş...
Demek ki Ali Taran, “Milletçe alkışlıyoruz” sloganıyla hiç fena iş çıkarmamış...
Not: Hem şirketlerin hem de partilerin reklamlarıyla ilgili bilgileri MediaCat’in ağustos sayısından aldım...
Tarık Dursun K’yı en çok TRT anmalıydı
Türk edebiyatının en değerli kalemlerinden Tarık Dursun K.’yı kaybettik...
Çocuk edebiyatından romana, hikayeden çevirilere yüzlerce eser bıraktı geride...
Peki TRT ne yaptı Tarık Dursun K. için...
Hiçbir şey...
Oysa “Alçaktan Uçan Güvercin”, “Denizin Kanı” gibi ünlü yapıtları TRT’ye dizi olmuş...
Kuruma fazlasıyla emeği geçmiş bir edebiyatçıydı Tarık Dursun K...
Ne mi yapmalıydı?
Bilemiyorum ama eski TRT olsa onlarca kanalından birinde, yazarın hatırasına “Alçaktan Uçan Güvercin”i yayınlar, önceden bir belgesel çeker, güzel bir anma programı hazırlardı...
TRT, ülkenin değerlerine eskiden böyle sahip çıkardı...
Tatilde para harcatmayan 5 uygulama
1- Wifi Map: Bulunduğunuz yerdeki wifi ağlarının şifrelerini gösteren bir uygualama...
Daha önce kullanıp öğrenenler bu uygulamaya şifreyi yüklüyor, siz de açıp bedava bağlanıyorsunuz... Wifi hırsızlığı gibi dursa da kullanıcıları ‘dayanışma’ diyor buna...
2- Onavo: Mobil internet data kullanım tasarrufu sağlayan bir uygulama... Kotalı internetiniz varsa mutlaka indirin...
3- Viator: Bir Trip Advisor icadı... Gittiğiniz şehirle ilgili yemekten otele, kafeden müzeye neyin ne kadar olduğunu, ücretlerini veren, yorumlar aktaran bir uygulama...
4- XE: Dünyada döviz kurlarını en hızlı ve doğru şekilde aktaran uygulama... Havaalanında, döviz bürosunda kazıklanmamak, gittiğiniz ülkenin parasını öğrenmek için cebinizde bulunsun...
5- Ve tabii ki son olarak listenin olmazsa olması ücretsiz mesajlaştıran WhatsApp ve ücretsiz görüntülü konuşturan Skype...
Mazhar: Bizden izin almadılar
Dün MFÖ’nün Bodrum Bodrum şarkısını söyleyen Amerikalı Suneaters grubunu yazmış ve şarkıya çektikleri klibi paylaşmıştım...
Yazı teslimine kadar ulaşamadığım Mazhar Alanson, dün öğleden sonra döndü bana...
“Haberim bile yok kimmiş bu grup” dedi...
Klibi izledikten sonra bir kez daha konuştuk...
“Ya çok sevimli çocuklar klibi izlerken gülmekten kendimi alamadım” dedi...
Peki telif melif işleri...
“Bizim edisyon şirketinin bile haberi yok, izin almamışlar anladığım kadarıyla...
Şimdi ne yapayım çocukların peşine mi düşeyim...
Telif diye peşine düşsek alacağımız bin-iki bin dolar bir şey...
Ben bu konuda biraz eski kafalıyım, söylemiş işte çocuklar, eğlenmişler. Bizi de güldürdüler” dedi Mazhar Alanson...
Farkında mısınız bilmem ama giderek daha da arınıyor bu adam...
Paylaş