NTV’nin şansı

İspanya Ligi’ni alıyor geçen sezon yatan Nihat Kahveci, Real Sociedad’da yeniden doğuyor.

İki hafta önce iki gol atıp bir gol attıran, geçen hafta son dakikada gol pasını veren Yıldıray Baştürk’ün ne yapacağını futbol severler merak ediyor şimdi.

Ya Nihat?

İkişer ikişer attığı gollerle en çok NTV’nin yüzünü güldürüyor.

Bu nedenle hafta sonu maçlarını şimdiden not edin;

Cumartesi Real Sociedad-Sevilla (23.00), pazar Stuttgart-Hertha Berlin (18.30) maçları ‘şanslı NTV’de canlı yayınlanıyor.

Tsunami belgeseli

Asya’da yaşanan tsunami felaketinden sonra konu üzerine yapılmış en çarpıcı belgesel bu akşam National Geographic’te yayınlanıyor.

Tsunami felaketi sırasında yaşananlar, tanıkların anlatımı, amatör kameraların tespit ettiği görüntülerle ekrana gelirken, trajediler, inanılmaz kaçış öyküleri ve kurtarma çalışmaları da belgeselde yer alıyor.

Tsunami: Dalgaların Vurduğu Gün adını taşıyan belgesel yarın 14.00’te, pazar günü ise 20.00’de tekrar edilecek.

(National Geographic, 23.00)

Lemanyak’ın Robinson’u ekranda

Lemanyak’ta yıllardır beğeniyle takip ederim Gürcan Yurt’un Robinson Crusoe&Cuma çizgilerini. Herkesin bildiği bir hikaye, bizden hale dönüştürülüp bu kadar mı güzel hicvedilir.

Cuma’nın şopar konuşmaları, Robinson’un sahtekar halleri Lemanyak’ın en sevdiğim köşelerinden birini oluşturuyor.

Bu akşam bu işin sinema versiyonu var CNBC-e ekranlarında. Daniel Defoe’nun unutulmaz karakterlerini karikatürize eden bir film Cuma Adında Biri.

Gürcan Yurt bu filmden mi esinlendi bilmiyorum ama Lemanyak’taki Robinson Crusoe&Cuma’ya gülüyorsanız bu filmi de seveceksiniz (CNBC-e, 22.00)

Fenerbahçe maçında yeni kuralları fark ettiniz mi?

Fenerbahçe-Real Zaragoza maçı biteli saatler oldu. Bu yazı yazıldığında henüz maç başlamamıştı bile.

Ancak dikkatli gözler dün akşam oynanan maçta bazı değişiklikleri hemen fark etmiştir.

Sözünü ettiğim kural değişiklikleri tabii ki futbolla değil, televizyon çekimleriyle ilgili...

Bugün hala futbolun sadece spor olduğunu, skorun değil rekabetin önemli olduğunu iddia eden kaldı mı bilmiyorum.

Futbolun tek kelimeyle para demek olduğu UEFA’nın Fenerbahçe maçında izlediğimiz son değişiklikleriyle bir kez daha kanıtlanmış oldu.

UEFA yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde uyguladığı kuralların benzerlerini bu hafta oynanan maçlarla birlikte UEFA Kupası maçlarında da uygulamaya başladı.

Dün akşam 12 kamerayla çekilen Fenerbahçe-Zaragoza maçından önce UEFA yetkilileri teknik ekiple toplanarak, televizyon yayınının nasıl olacağı konusunda bilgiler verdi.

Şampiyonlar Ligi maçlarında bunun kitapçığı vardır. Şaka gibi ama adamlar işin ‘kitabını yazmış’ durumdalar.

Kameraların nerede duracağı, açıları, maç öncesinde ve sırasındaki her detay önceden bellidir. Maç hangi ülkede oynanırsa oynansın bu kitapçıktaki kurallara göre çekilir.

UEFA Kupası maçları da şimdi bu yolda ilerliyor. UEFA, bu maçlar için de bir kitapçık hazırlıyor.

Bu yeniliklerin en göze batanı maç başlarken ve geçişlerde kullanılan UEFA jeneriğinin yenilenmesi.

UEFA’nın yayından sorumlu yetkilileri maçtan önce Fenerbahçe Stadı’nı denetleyerek genel kameranın nerede duracağını, diğer kameraların açılarını, seyircilerin nasıl gösterileceğini bizzat belirlediler.

Bu kurallar seromoni sırasında kameranın hangi takımdan başlayarak nereye doğru hareket edeceğini bile belirliyor.

Çünkü bunların hassasiyetle belirlenmesindeki en önemli neden UEFA Kupası’nın sponsorları.

Mesela UEFA maçlarında yönetmenler artık, korner atışları sırasında futbolcuyu ve topu yakın plan gösteremedikleri gibi, korner atan oyuncuyu bel planda da ekrana getiremiyorlar.

Her korner atışında futbolcuyu boy plan ve geniş çerçeve almak zorundalar.

Amaç saha kenarında ve kale arkasındaki panolarda yer alan UEFA Kupası sponsorlarının ilanlarını ekrana getirebilmek.

Sponsorun ilanını yarım yamalak göstermek de yasak. Korner köşesinin arkasında NUTELLA yazıyorsa tamamı çerçeveye girecek, NUTEL gibi markanın yarısının gözüktüğü çerçeveleri istemiyor UEFA.

Bu kurallar yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde uygulanıyor. Dün akşam oynanan Fenerbahçe-Zaragoza maçıyla birlikte bizdeki UEFA Kupası maçlarında da uygulanmaya başlandı.

UEFA yetkilileri bu kurallara uyum sağlamakta en çok zorlanan ülkelerin doğu bloku ülkeleri olduğunu söylüyor.

Bizimkileri de ilk olduğu için dün akşamki maç için çok fazla zorlamamışlar.

Ama bu kurallar bile futbolun nasıl bir endüstri haline geldiğini yeterince anlatmıyor mu?

Mezarlıktan canlı yayın

Mim Kemal Öke’nin, Düşünce İklimi programında beyaz çoraplı konuklarla camiden yapılan canlı yayını eleştirmiş, ‘TRT Arap televizyonu mu’ demiştim.

Düşünce İklimi çarşamba günü camide değil bu kez mezarlıktaydı.

Mim Kemal Öke mezarlığın önünde konuklarını karşıladı, daha sonra sohbete geçildi.

Gece vakti arkada mezar taşları, önde Mim Kemal Öke siyahlar içinde.

Korku filmi gibi.

Ya cami ya mezarlık! Allah aşkına sohbet edecek yer mi kalmadı koca şehirde...

TV bombaları

Yarışma bırakmadı

Ben de tarih oldum, yarışmadığım adam kalmamış memlekette.

Mehmet Ali Erbil (Passaparola’ya katılan yarışmacıların daha önce KazanMali ve Çarkıfelek’te de yarıştığını öğrenince)