Nerede bu iktidar hapı kullanan erkekler?

Kaba bir hesap yaptım.
Bir erkek ortalama yılda kaç kutu satın alabilir?
Her ay bir kutu alsa 12...
Hadi Türk erkeği kağıt üzerinde ‘iştahlıdır’ ya, adam başı 15 kutu tükettiğini düşünelim yılda...
Demek kaba bir hesapla Türkiye’de 400-500 bin erkek cinsel gücü artıran haplardan kullanıyor.
Peki nerede bu erkekler?
Kadınların da olduğu bir masada geçenlerde bu hapları tartışıyorduk.
Baktım bütün erkeklerin iyi kötü bilgisi var hapların performansıyla ilgili... Ama hepsi cümleye, “Bir arkadaşımdan öğrendim”, “Bir arkadaşım kullanıyor” gibi açıklayıcı cümlelerle başlıyor.
(şimdi bana da inanmayacaksınız ama gerçekten bir arkadaşımdan öğrendim.)
Mesela bu haplardan, etkisi 1 günden fazla sürenin satışları diğerlerine göre daha düşükmüş.
Çünkü evli erkekler etkisi uzun süren hapları tercih etmiyormuş.
Eve gittiklerinde eşleri “Ne oldu sana böyle” demesin, ortaya şüpheli durum çıkmasın diye...
Türk erkeği iktidarını mı kaybediyor?
Konuyla ilgili bir iki rakam vereyim:
2006 yılında piyasada toplam 7 marka varmış ve Türkiye’de yıllık kutu satışı 3 milyon 179 binmiş.
2011’de cinsel güç artırıcı hap markası 12’ye yükselmiş, kutu satış adedi de 5 milyon 932 bine ulaşmış.
Yani 5 yılda kutu satış miktarı neredeyse ikiye katlanmış.
Yoksa seks performansı konusunda yangında kül bırakmayan Türk erkeği iktidarını mı kaybediyor?
Ciddi bir cinsel performans düşüklüğü mü var?
Satışların bu kadar artması, gençler arasında iktidar hapı kullanımının hızla yaygınlaşmasına bağlanıyor. 50’nin, 60’ın üzeri erkekler bu hapı kullanıyor zannediyorsunuz değil mi?
20-30’lu yaşlardaki erkekler arasında kullanımın hızla arttığı söyleniyor.
ıster kendine güvensizlik deyin...
ıster daha iyi performans peşinde koşmak...
Erkek muhabbetinde itiraflar
Bakın konuyla ilgili tek bildiğim şeyi aktarayım.
Kadınların bulunduğu ortamda konuyu ‘arkadaş deneyimi’ olarak aktaran erkekler, erkek masasına geldiklerinde kendi deneyimlerini ballandıra ballandıra anlatmaktan çekinmiyor.
Belki de bu hapların satışının artmasında en büyük etken de bu; “Arkadaş tavsiyesi...”
Ortaya çıkıyor ki Türk erkeği bu uğurda para harcamaktan da çekinmiyor.
2011 yılında satılan 5 milyon 932 bin kutu için tam 400 milyon lira harcamış Türk erkeği...
Kaba hesapla da 400-500 bin kişiden bahsediyoruz.
Ama ortada ben yaptım diyen kimse yok!
Erkek cinsinin kaypaklığı burada mı ortaya çıkıyor ne...
Not: Bu arada ilginç bir bilgi daha; erkeklerde satış artarken kadınların cinsel gücünü artıran ilaçlarda düşüş olmuş. 2005 yılında 62 bin iken, 2011’de 25 bine düşmüş rakam.

Sertab’la 24 yıl sonra...

Sertab Erener’le ilk 1988 yılında röportaj yaptım, ikimiz de yolun başındaydık.
Sait Halim Paşa Yalısı’nda caz söylüyordu.
Tamamı yabancı şarkılardan oluşan bir repertuvarı vardı.
Ben de “Öne Çıkanlar” diye yetenekli isimlerle kısa röportajlar yapılan bölümü hazırlıyordum.
“Caz söyleyen yetenekli bir kız var” diye beni gönderdiler Sertab’a...
Tek sayfa kısa ama güzel bir röportaj olmuştu.
Bugün Kelebek’te okuyacağınız, 24 yıl sonra Sertab Erener’le yapılmış ikinci röportajımdır...

Ağdasız, abartmadan...

Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine, şimdi Uzaklardasın, Dertliyim Ruhuma Hicranımı, Fikrimin ınce Gülü, Niçin Baktın Bana Öyle, Çile Bülbülüm...
Sertab’ın albümü, tamamı bu tarz 15 TSM şarkısından oluşuyor.
Albüm çıkmadan defalarca dinledim.
Hiç abartı yok, ağdalı söylemek yok...
Bağırıp çağırmak yok...
Sade, 1930’ların tarzı gibi.
Zaten fotoğrafları da öyle...
Tam ince saz usulü...
Popçuların sanat müziği ve halk müziği söylemesini, bu albümleri yapmasını çok önemsiyorum.
Genç kuşaklara sevdirmek için...
Albümü bunu göz önüne alarak değerlendirmeli...