Paylaş
Bu ülkenin para birimi dolar mı?
Dolarla kazanıp, dolarla mı harcıyoruz biz?
TL’yi dolar karşısında korumaya çalışırken, hükümetin en yetkilileri fiyatları dolar üzerinden açıklar oldu...
Osmangazi Köprüsü’nde yapıldı bu; 35 dolar artı KDV olarak açıklandı ilk fiyat...
Gösterilen tepkiler üzerine fiyat geri çekildi ve köprü geçiş ücreti olarak 89 lira açıklandı...
Köprü sonrası 10 lira da Gemlik çıkışı için alınıyor, yuvarlak hesap etti 100 lira...
Şimdi İstanbul’un 3. Köprü’sü için Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan fiyatı açıkladı:
3 dolar artı KDV...
Lira kullanmıyoruz ya biz, yine dolar...
3 dolar artı KDV: Köprü fiyatının 10 ya da 10.5 lira olması demek...
Belki yine 10.5 lira olarak açıklanıp, 10 liraya düşürülecek...
Bu da şehir içi bir köprü geçiş ücreti için çok yüksek bir ücret...
Boğaz Köprüsü ve FSM’nin geçiş ücreti 4.75 lira...
Yavuz Sultan Selim demek ki iki katı fazla olacak...
Oysa bu köprünün fiyatı da 2 dolar artı KDV olsa daha makul bir seviyeye gelmiş olacak...
Bakın ben de dolarla konuşmaya başladım!
İstediğiniz bu mu?
Köprü fiyatları gibi, ev kiralarını, satışların hepsini, alışverişi dolar üzerinden mi konuşalım?
Lütfen şu fiyatları dolar üzerinden açıklamayı bırakıp TL’nin itibarını düşürmeyin...
Düşürmek istediğiniz bir şey varsa, köprünün fiyatını düşürün...
Konya Valisi ve Emniyeti ne yaptı peki?..
Galatasaray’a saha kapatma cezası verilmeliymiş...
Neden efendim, ne hakla?
20-30 kendini bilmez yüzünden ben neden sezonun yarısında takımımı tribünden izleyemiyorum?
Ben derken, şiddete karışmayan, tribünde oturup efendi gibi maçını izleyen bütün taraftarları kastediyorum...
Sadece Galatasaray için de değil, her takım için geçerli bu...
Şu saha kapatma cezası konuşulmamalı bile artık... Neden binlerce suçsuz taraftar cezalandırılıyor?
Peki Konya Valisi ve Emniyet Müdürü ne yaptı acaba o maçta?
Bu kadar meşalenin stada girmesine nasıl göz yumuldu?
Beşiktaş taraftarı sokamazken, Galatasaray taraftarı nasıl yaptı bunu?
Demek ki bir ihmal, savsaklama söz konusu...
Şehri yönetenler işini yapmayacak, 20-30 şuursuz meşale yakacak, maçı mahvedecek...
Ceremesini biz çekeceğiz...
Suçlulara ceza verin... Suçsuzlara değil...
Demokrasiye gel!
Adını bile anmayacağım, son 10 yıldır tek bir şarkısını bile hatırlamadığımız Karadenizli bir erkek şarkıcı kalkıp canlı yayında Sıla’ya küfretti...
Konu Sıla değil... Bir erkeğin, bir kadına karşı yaklaşımı...
Fikrini beğen beğenme, bir kadın hakkında televizyonda küfürlü konuşma hakkını sana kim veriyor?
Sonra da konuyla ilgili bir açıklama yaptı, özrü kabahatinden büyük dedikleri cinsten:
“Başkalarının görüşlerine demokrasi kılıfını giydirenler, benim vatanına hizmet etmeyenlere karşı olan görüşümü demokrasi olarak görmüyorlar” dedi...
Demokrasiyi küfür etmek, hakaret etmek, kadını aşağılamak, sözel şiddet uygulamak zannediyor herhalde...
Söyleyin bana, bunun savunduğu demokrasiden hayır gelir mi!
Shakira mı daha ünlü Pablo Escobar mı?
Kolombiya Büyükelçisi Juan Alfredo Pinto Saavedra, geçtiğimiz hafta Kelebek’te yayınlanan röportajla ilgili bir açıklama gönderdi...
Kelebek için Hollywood ünlüleriyle çarpıcı röportajlar yapan Barbaros Tapan’ın Brezilyalı oyuncu Wagner Moura’yla yaptığı röportajdı söz konusu...
Wagner Moura, Netflix dizisinde dünyaca ünlü Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar’ı canlandırıyor...
Escobar bugüne kadar pek çok film ve kitaba konu olmuş bir isim... Oyuncu Wagner Moura da, canlandırdığı Escobar’ı anlatırken röportajın bir yerinde Barbaros’a gülerek;
“Shakira, üzgünüm ama dünyanın en ünlü Kolombiyalısı sen değilsin, Pablo Escobar” diyor...
Biz de bunu “En ünlü Kolombiyalı Shakira değil Pablo Escobar” başlığıyla sayfanın manşetine taşımışız...
Kolombiya Büyükelçisi Saavedra’nın itirazı buna işte...
Gelin önce açıklamasını okuyalım, sonra ben görüşümü yazacağım...
Kolombiya Büyükelçisi’nin Escobar hassasiyeti...
8 Ağustos tarihli Kelebek’te yayınladığınız “En ünlü Kolombiyalı Shakira değil Pablo Escobar” başlıklı yazıyı okudum ama üzüldüm...
Pablo Escobar diğer birçok cani gibi film ve dizilere konu olmuştur.
Toplum için olumlu hiçbir şey getirmemiş, yalnızca şiddet ve korku ile toplumu kontrol etmeyi amaçlamıştır.
Birçok Kolombiyalı bu cani yüzünden çok ıstırap çekmiştir...
23 yıl önce ölen bu caninin bu tür yayınlar ile onurlandırılmasını kabul edemiyorum...
Sanırım Türkiye’nin bazı canilerle özdeşleştirildiğini hatırlıyorsunuzdur ve buna isyan ediyorsunuzdur, benim gibi...
Cinayet ve uyuşturucu dışında başka bir meziyeti olmayan bu herifi naşerifi en ünlü Kolombiyalı olarak nitelemek sizce ne kadar doğru olur?
Bizim o caniden daha fazla dünya çapında ismimiz var...
Arkadaşları tarafından Gabo denen, tüm dünyada olduğu kadar Türkiye’de de ikon olan Nobel ödüllü Gabriel Garcia Marquez...
Yapıtları New York ve Paris sokaklarını süsleyen ressam ve heykeltıraş Fernando Botero...
Yine tüm dünyada tanınan ve plakları 70 milyon satışa ulaşan Shakira...
Hollywood sanatçısı Sofia Vergara, John Leguizamo...
Artık Avrupa’nın üst düzey takımlarında top koşturan James Rodriguez, Carlos Bacca gibi futbolcuları saymıyorum...
Kelebek yönetiminin bu düzeltmelerimi yayınlayacağı ümidiyle, Kelebek’i Kolombiya kültür sanatını ve seçkin kişilerimizi keşfe davet ederim...
Juan Alfredo Pinto Saavedra
Kolombiya Büyükelçisi
Büyükelçi haklı...
Kolombiya Büyükelçisi Saavedra itirazlarında sonuna kadar haklı...
Koskoca bir ülkenin cinayet ve uyuşturucu demek olan Escobar’la anılması büyük haksızlık...
Ancak bunu yapan biz değiliz...
Keşke Netflix’e, hatta Escobar’ı canlandıran oyuncu Wagner Moura’ya da iletseler bu eleştirilerini...
Çünkü bizim yaptığımız sadece onların yaptığı diziyi ve söylediklerini aktarmak...
Escobar-Shakira kıyaslaması yapan da biz değiliz, bir caniden dizi kahramanı yaratan da...
Kaldı ki kişisel olarak bana sorsalar “Shakira mı daha ünlü Escobar mı” diye...
“İkisi de değil” der listenin başına Gabo’yu koyardım...
Ve en ünlü 3 Kolombiyalı’yı şöyle sıralardım...
1- Gabriel Garcia Marquez
2- Shakira
3- Fernando Botero
Gördüğünüz gibi Escobar, bizim ilk 3’ümüzde bile değil Sayın Büyükelçi...
Bu yüzden hassasiyetinizi o kadar iyi anlıyoruz ki...
Paylaş