Başrollerini Sibel Can, Talat Bulut, Yıldız Kenter ve Bülent Kayabaş’ın paylaştıkları Saklambaç başarılı bir dizi.
Talat Bulut’un özellikle güler yüzlü oyunculuğu dikkat çekiyor. Sibel Can da Fidan rolünde beklediğimden çok daha başarılı.
Dizide bir zengin evinde gizli gizli, kimselere görünmeden yaşamaya çalışan üç çocuğun hikáyesini izlerken aklıma V.C. Andrews’in çok satan Çatı adlı romanı geldi.
Kitapta, kocasını kaybedince çaresiz kalıp zengin baba evine sığınan Corinee de tıpkı Fidan gibi çocukları olduğunu saklar.
Çocuklar üç yıl köşkün çatı katında gizli gizli yaşamak zorunda kalırlar.
Öyle görünüyor ki Çatı, Saklambaç’ın yazarlarını biraz etkilemiş.
Dizinin son bölümünde özellikle içkili sahnelerin bolluğu dikkat çekti.
Dizide ilk sofra Naşit ve arkadaşlarının rakı içtiği meyhanede kuruldu.
İkincisi Okşan’ın Çoşkun’un resminin önünde yemek yediği şaraplı, konyaklı sahne oldu.
Üçüncü sahne şoför Satılmış’ın mutfakta kendine kurduğu rakılı çilingir sofrasıydı.
Tam içkili sahneler bitti derken, dizinin sonlarına doğru bu kez de evin salonunda kırmızı şaraplı, şampanyalı bir sofra daha kuruldu.
Bir de dizinin bu haftaki bölümünde Fidan’ın çocukları arasında öyle bir konuşma geçti ki Kurtlar Vadisi fanatikleri yine sinirlenecek.
Okulda kavga eden oğlunu azarlayan Fidan, ‘Eşkıya mı olacaksın?’ deyince, küçük kızlardan biri ‘Eşkıya ne?’ diye sordu.
Kavga eden oğlan da ‘Hani Kurtlar Vadisi diye bir dizi var ya, oradaki adamlar’ diye yanıtladı.
Ancak dizideki bu gönderme ilk değil.
Saklambaç dizisinin senaristleri bu tür dokundurmaları sık sık yapıyor. Dizi boyunca Tülin-Caner, Semra-Ata, konulu göndermeler de yer aldı.
Survivor heyecanı
Üç büyük kanal arasında rating rekabeti tam bir satranç maçı gibi sürüyor.
Geçtiğimiz hafta Kanal D’nin Survivor’la salı gecesi yaptığı atak diğer kanalları da önlem almaya itti.
Daha ilk bölümü yayınlanmasına, heyecanın daha çok düşük olmasına rağmen Survivor AB grubunda 2’nci, tüm izleyicide 6’ncı çıktı.
Önümüzdeki haftalarda Aliye’yle birlikte salı gecesinin vazgeçilmezleri arasına gireceği kesin.
Show TV’nin buna önlemi ise Gurbet Kadını’nın arkasına cuma gecesinin iyi dizisi Çat Kapı’nın tekrarını almak oldu.
Kanal D de yine cuma gecesinden Yabancı Damat’ın tekrarını salıya çekti.
Yani bu gece Aliye’nin karşısında Kanal D ve Show TV’nin en iyi dizilerinden ikisinin tekrarı var.
Ama ben bu gece en çok Survivor’da neler olacağını merak ediyorum.
(Kanal D, 20.00)
Premier Lig tartışması
NTV ile TV8 arasında İngiltere Premier Ligi nedeniyle yaşanan kavga, mahkemelik olacak gözüküyor.
Ligin yayın hakkını elinde bulunduran NTV, sözleşme bitmesine rağmen sözleşmenin yenilenmesi için kendisine öncelik tanınmamasına itiraz ediyor.
TV8 de aracı kuruluşla masaya oturarak sözleşme imzalıyor.
Bence NTV bu işte haklı, ortalığı karıştıransa aracı kuruluş.
Yayına devam eden kanala danışmadan bir başka kanala yayın hakkı vermek ne kadar doğru?
Bu sorunun yanıtını mahkeme verecek..
Sit-com’lar çok uzun
Haftalık dergisinde Barış Mutlu, Şahan Gökbakar’a ‘Cengiz Semercioğlu programını çok uzun buluyor, ne diyorsun?’ diye sormuş.
Şahan da ‘Cengiz bey 40’ıncı dakikadan sonra izlemesin’ yanıtını vermiş, durumun reklam kuşaklarından kaynaklandığını belirterek.
Komik çocuk!
Sonra bir televizyon programında da duruma açıklık getirdi.
Sadece Dikkat Şahan Çıkabilir değil, tüm sit-com’lar için geçerli benim söylediğim.
Tüm yapımcıların da bildiği gibi sit-com formatı dünyada 20, bilemedin 30 dakikadır.
Bizde 1 saatin altında sit-com yok.
Şahan’ın da dediği gibi reklam kuşaklarından dolayı lastik gibi uzatılıyor sit-com’larda ve dizilerde konu...
20 dakikada bir üç kuşak reklam alabilmek için her bölümü en az 55 dakika olarak hazırlamak gerekiyor.
Reklam sonrası biraz geri sarıp oynatarak 3-5 dakika kazanan kanallar üçüncü kuşak reklamı açmaya da hak kazanıyorlar.
Ama olan senaristlere, hatta Şahan’ın kendisine oluyor!
Çabuk yorulup, çabuk tükeniyorlar.
Mesela Saklambaç’ın son bölümünde hepsi birbirinden bağımsız üç ayrı konu işlendi.
İzle izle bitmiyor.
Normalde bu tek bölümden üç sit-com çıkardı.
Bize de yazık, izlerken yoruluyoruz!
Star, saatleri 2 saat ileri aldı
Yaz saati uygulaması sadece vatandaşın değil televizyonların da kafasını karıştırıyor.
‘Saati ileri aldın, geri aldın’ karmaşası pazar günü Star’ı tam anlamıyla ters köşeye yatırdı.
Star hızını alamamış olacak ki, pazar günü saatleri 1 yerine 2 saat ileri aldı.
Gündüz haber bülteninde Alev Dilsiz’i izlerken sağ üst köşede 14.03 yazıyordu.
Bir yandan gazete okuyorum, bir yandan da ‘Saatler ileri alınınca gün ne çabuk bitiyor’ diye kendi kendime düşünüyorum.
Ekrana tekrar baktım; bu kez saat 13.05’ti.
Şaka gibi...
Belli ki Star’ın yayın yönetimi izleyiciler tarafından uyarılmış ve hata hemen düzeltilmişti.
Medya Grup Başkanı Cengiz Özdemir, ‘Star Haber’i bir numara yapacağım’ diyordu.
Haberin başına NTV’den Erdoğan Aktaş’ı, masanın başına da Kenan Işık’ı transfer etmek yetmemiş olacak ki, son uygulamayla rakiplerinin bir saat önüne de geçti!..