Kuleli, demokrasi ve şehir müzesi olsun

2011’de uzun süren restorasyonu bitip ışıklandırılınca, “Boğaz’ın tektaş pırlantası gibi parlıyor” diye yazmıştım Kuleli için...

Haberin Devamı

Hatta “Katılmıyorum, disko gibi oldu” diyen Hıncal Uluç da Kuleli’nin ışıklandırması üzerine itiraz etmişti bana.
Ben hâlâ aynı fikirdeyim.
Kuleli’nin müthiş binası 2011’den bu yana tektaş gibi parlıyor Boğaz’da, her geçtiğimde hayranlıkla izliyorum...
Askeri liselerin kapatılması kararı Kuleli’yi de etkileyecek.
Şimdi herkesin merak ettiği bir konu var: Askeri lise olarak kapatıldıktan sonra bu görkemli bina ne olacak?
Ve yine herkesin aklına gelen üç seçenek var:
1- Otel...
2- AVM...
3- Otel, AVM ve rezidansların hepsinin bir arada olduğu bir kompleks...
Daha önce de Boğaz’daki askeri binaların otel olması üzerine tartışmalar çıkmış, Kuleli’nin otel olacağı iddiaları yıllar önce de ortaya atılmıştı.
Boğaz’ın en kıymetli binalarından biri olarak Kuleli’nin büyük bir değer olduğu aşikâr.
Orayı ne yaparsanız yapın, parmakla gösterilecek bir yer olmaya devam edecek.
Ama gelin bu binada rant peşinde koşmayalım...
Dünyanın en önemli otel zincirlerinden birine vermek, mağazalar açmak gibi fikirlerden uzaklaşalım...
Gelin orayı İstanbul’a yakışan bir şehir müzesi yapalım.
15 Temmuz demokrasi mücadelesi için bir bölüm kurulsun...
Tarih ve sanat için bir bölüm ayrılsın...
Çağdaş sanatlar ve sergiler için ayrı bir bölüm yapılsın...
O görkemli bina otel ya da AVM olarak değil, 15 Temmuz’un simgesi bir şehir müzesi olarak parlamaya devam etsin Boğaz’ın kıyısında...

Haberin Devamı

Yıldırım’a sempatim arttı

Aziz Yıldırım’ı çoğu kez yerden yere vurdum, çoğu kez eleştirdim...
Yönetim tarzını, üslubunu hiçbir zaman onaylamadım.
İtiraf edeyim, ilk kez Aziz Yıldırım’a karşı büyük bir sempati beslemeye başladım.
15 Temmuz’la tamamen gün yüzüne çıkan FETÖ örgütlenmesine karşı zamanında dik durduğu...
Mücadele ettiği...
FETÖ’nün karşısına sarı-lacivert bir duvar kurduğu için...
Yıldırım ve Fenerbahçeliler ne kadar övünseler azdır.

Ermitaj Müzesi’nin benzerini yapalım

Kuleli’nin binası bana hep Rusya’nın St. Petersburg kentinde bulunan, dünyanın en önemli müzelerinden Ermitaj Müzesi’ni çağrıştırır.
Hep Ermitaj Müzesi gibi bir müze olmasını hayal ederim Kuleli’nin...
Kuleli’nin Boğaz kenarındaki konumu gibi, Ermitaj da Neva Nehri kenarındadır...
Kuleli gibi (hatta ondan çok daha fazla) görkemli bir mimariye sahiptir...
Yıllar önce gitmiştim, gezmeye doyamazsınız...
Zaten dünyanın en çok tablo koleksiyonu bulunduran müzesidir.
Kültür Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Başbakanlık bir araya gelse...
Kuleli için tarihçiler ve sanat uzmanlarından bir komisyon oluştursalar...
Ermitaj’ı gidip yerinde inceleseler...
Sonra da Kuleli’den çağdaş bir müze yaratsalar...
İstanbul’a o kadar önemli bir eser kazandırmış olurlar ki...

Dalaman kaosu

Haberin Devamı

Dalaman Havalimanı devam eden yenileme çalışmalarıyla birlikte tam bir kaosa dönüşmüş durumda.
Araçları yönlendirme levhaları doğru dürüst konmamış...
Havalimanını bilmezseniz eğer, nereye gideceğiniz tam bir muamma.
Ve daha da ilginci ne biliyor musunuz?
Yolcu alıp bırakmak için 3 dakikalığına otoparka girmek bile paralı.
Tam 11 lira!
Dünyanın hiçbir havalimanında böyle bir uygulama yok.
Araçların kısa süreli yolcu indirip bırakacakları otoparklar vardır ve bunlar 15 dakikaya kadar ücretsizdir.
Dalaman otoparkında 1 dakika kalsanız bile 11 lira vermek zorundasınız.
Çetur (Çelebi Turizm) işletiyormuş Dalaman Havalimanı’nı...
Yetkiliye “Ücretsiz otopark nasıl olmaz?” diye sorunca “Diğer tarafta var efendim” yanıtını veriyor.
“Peki neden tabelalarla yönlendirme yok? Biz nereden bileceğiz?”
İşte onun yanıtı yok.
Dedim ya Dalaman Havalimanı’nda tam bir kaos var, bu kaosta da otoparka çarpılmamak mümkün değil.

Haberin Devamı

33 gün sonra yine prim isteyecek misiniz?

Milli takım oyuncularının Dünya Kupası elemeleri için yine prim isteyip istemeyeceklerini sormaya devam ediyorum.
“54 gün sonra yine prim isteyecek misiniz?” diye sormuştum.
5 Eylül’de yapılacak Hırvatistan maçına kaldı 33 gün...
Avrupa Futbol Şampiyonası’nda hak edilmeyen primler için kavgalar eden futbolcuların Dünya Kupası elemelerinde prim almaması gerektiğini söylüyorum.
“33 gün sonra hiçbir şey olmamış gibi yine prim isteyecek misiniz?” diyorum.
Bu arada Arda Turan, Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan kazandığı 650 bin euro’yla okul yaptıracağını açıkladı.
Futbolcular kendi aralarında topladıkları 1 milyon lirayı takımda görevli olup prim almayan çalışanlara dağıtmışlar.
Bunlar güzel hareketler...
Özellikle Arda’ya okul yaptıracağı için alkışlar.
Ama yetmez...
Dünya Kupası elemeleri için ya TFF prim sistemini değiştirmeli ya da futbolcular “Biz bu primleri eğitime bağışlıyoruz” demeli.
Hiçbir başarı elde etmeden Avrupa’nın en fazla prim alan milli takımı olamayız artık...

Yazarın Tüm Yazıları