Kral TV rock ve halk müziğini neden yok sayıyor...
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bu yıl 17’incisi yapılacak olan Kral TV Müzik Ödülleri 17 Mayıs Pazartesi akşamı sahiplerini bulacak ancak benim şimdiden bir itirazım var ödül törenine...
Önceden belirlenen aday adayları, aralarında benim de yer aldığım 100 kişilik jüri tarafından 5’e indirildi... Hoş ben yurt dışında olduğum için oy kullanamadım ama asıl sorun zaten jürinin önüne gelen listede, kategorilerin belirlenmesinde... Mesela 17 yıllık Kral TV ödül tarihinde her zaman verilen halk müziği kategorisi bir anda yok olmuş... Geçmişte Sebahat Akkiraz’ın Yıldız Tilbe’nin Yavuz Bingöl’ün aldığı bu ödül bu yıl yok... Oysa kanal Doğuş Grubu’na geçtikten sonra da bu kategori devam etmiş; geçen yıl ödülü Leman Sam kazanmıştı. Bu yıl bu kategoride yarışan aday yok... Yerine sanat ve halk müziği dalında verilecek özel ödül diye bir şey koymuşlar. Belli ki dostlar alışverişte görsün, vermedik denmesin diye ‘özel ödül’ icat edilmiş. Oysa Kral TV, Power Türk değil sadece pop müzik yayınlamıyor ve Türkiye’nin en köklü müzik kanalı. Dolayısıyla halk müziği sanatçılarını yok sayamaz. Aynı şekilde rock müziği kategorisi de yok Kral TV ödüllerinde... Mesela albüm çıkarmış olmasına rağmen Şebnem Ferah’ın adı bile geçmiyor. Burada ‘özel ödül’ diye bir şey de olmadığı için rockçılar bu yıl sadece seyirci olarak katılacaklar Kral TV’ye. Buna karşılık geçen yıl albüm çıkarmayan sanatçılar da var adaylar arasında... En iyi erkek sanatçı kategorisinde Mustafa Ceceli, Kenan Doğulu, Volkan Konak ve Yalın’la birlikte yarışacak olan Serdar Ortaç geçen yıl hangi albümü çıkardı. Son çıkardığı albümü Nefes, 2008 tarihli ve geçen yıl Kral TV ödülünü aldı zaten... En iyi çıkış yapan sanatçı kategorisinde Yusuf Güney’in de olması anlamsız geldi bana... Geçen yıl Yusuf Güney bu sıfatla pek çok yarışmadan ödülle dönmüştü, anlaşılan hep en iyi çıkış yapan sanatçı olarak kalacak.
Ben yokken neler olmuş...
Ben geçen hafta Hawaii’de Lost olmuş dolanırken; * Mehmet Ali Erbil, Ruslarla fuhuş pazarlığında yakalanmış. Boşandığı eşini kastedip “Bütün paramı karı aldı” demese “Malidir ne yapsa yeridir” deyip geçeceğim ama anlaşılan pazarlığı bile centilmence yürütememiş. * Birol Güven’in iki yıldır bitmeyen Çocuklar Duymasın sevdası yeniden kabarmış. Kendisine iki yıl önceki yazımı gönderiyorum, arşivde 14.10.2008 tarihinde duruyor... * Kıvanç Tatlıtuğ uğursuz dediği cipini satmaya karar vermiş. Meğer cipi bir travestiyle aynı karede yer almış... Pire için yorgan yakmak diye buna derim ben... * Şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı kaybeden Galatasaray, Dos Santos ve Jo’yu göndermeye karar vermiş. Demek ki neymiş; ara transferde yaratılan, rüzgar değil hava gazıymış.. * İsmail Cem Ödülleri tartışma yaratmış. Kategoriler açıklandığında itiraz etmeyenlerin, ödülü kazanamadıklarında itiraz hakkı yoktur. * Mazhar Alanson, Siirt yorumları nedeniyle neredeyse tecavüzcü ilan edilmiş, Mazhar ki karıncayı incitmeye çekinir onun başına da bu geldiyse demek ki yazı denilen şey tehlikeli bir oyuncaktır.
Bunları öğrendim
* Hawaii de denizde dalga bekleyen sörfçülerin sayısının durakta otobüs bekleyenlerden çok olduğunu... * Oahu adasında Pearl Harbor baskınının gerçekleştiği limana Japonlar’ın akın akın ziyarete gittiğini... * Deprem, volkan, tsunami gibi her türlü tehlikeye açık bir adanın muhteşem bir yerleşim merkezine döndüğünü... * Baş parmak ve serçe parmağın kalktığı Aloha işaretinin yerlililerce ‘shaka’ olarak adlandırıldığını... * Hawaii plajında yapılan bir düğün töreninin çok eğlenceli olduğunu (bunu günlerdir yazacağım, artık yarına kaldı)...