Paylaş
Kadın her şeydir çünkü...
Bu yüzden kadınlara, genç kızlara yönelik bütün sosyal sorumluluk projelerinin sonuna kadar arkasındayım...
National Geographic “Kızlara Ses Ver” adıyla harika bir kampanyaya başladı şimdi...
Kız ve erkek çocuklarına eşit eğitim hakkı istiyorlar...
Bundan güzel şey olur mu?
Nat Geo’cular, UNICEF Türkiye Milli Komitesi’yle işbirliği yaparak Türkiye’deki kız ve erkek çocuklarına eşit fırsatlar sağlanması konusuna dikkat çekiyorlar...
Topladıkları gelirle UNICEF’in 5 yıllık kampanyasına fon oluşturacaklar...
Bu projeyi hayata geçirirken; Pakistan’da kızların okula gitmesi için sürdürdüğü mücadele nedeniyle 14 yaşındayken Taliban tarafından vurulup, mucizevi şekilde hayatta kalan Nobel Barış Ödüllü Malala’nın hikayesinden yola çıkmışlar...
Filmini izlemedim ama “Ben, Malala” kitabını okumuştum, hararetle tavsiye ederim...
Sadece kitabı, filmi değil “Benim Adım Malala” adıyla Nat Geo tarafından belgeseli de çekildi bugün 18 yaşında olan Malala’nın...
1 Mart günü City’s Cinemaximum’da gösterimi yapılacak...
Buğra Gülsoy, Şebnem Bozoklu, Sedef Avcı, Ece Temelkuran ve Harun Tekin kampanyanın spotlarında yer aldı...
Barış Falay ise kampanya spotlarına sesiyle hayat verdi...
Peki siz ne yapabilirsiniz bu kampanyayla ilgili?
1- Salı günü City’s’e gidebilirsiniz...
2- 3005’e SES VER yazıp göndererek, 10 lira bağışta bulunabilirsiniz...
3- #kızlarasesver etiketiyle konuya dikkat çekebilirsiniz...
Üçünü birden yaparsanız Türkiye’nin kızları için harika bir işe imza atmış olursunuz...
Ben bir kız babası olarak üçünü de yapacağım...
!f İstanbul’da izlenmesi gereken 10 film...
“!f İstanbul” müthiş bir film festivali oldu...
Her sene zenginleşiyor, izlenmesi gereken filmlerin sayısı artıyor.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden çok iyi filmler yer alıyor festivalde...
Cuma günü başladı “!f İstanbul”, haftaya pazar günü 28 Şubat’a kadar sürecek...
Sonra; 3-6 Mart’ta !f Ankara ve !f İzmir var...
Festivalin sadece İstanbul’la sınırlı kalmayıp üç şehre yayılması da ayrı bir güzel...
Mutlaka bakın filmlere, illa keyfinize göre birkaç alternatif bulacaksınız...
Ben festivalin en çok konuşulan ve merakla beklenen 10 filmini sıralıyorum...
1- Innocence of Memories (Masumiyet Müzesi)
2- Tangerine
3- No Home Movie
4- James White
5- Liza, a Rokatünder (Tilki Perisi Liza)
6- Listen to Me Marlon
7- The Bunker
8- Aaaaaaah!
9- Speed Sisters
10- Kedi
DTG’nin Arda Turan golü...
Deri Tanıtım Grubu (DTG), Türk dericiliği adına çok güzel işler yapıyor, hele deri ticaretinde en büyük pazarımız Rusya’yla yaşanan krizden sonra yaptıkları çok daha önem kazanmaya başladı...
Kriz falan dinlemeyip tanıtıma tam gaz devam ediyorlar...
Küçülüp kabuğuna çekilmek yerine işi iyice büyütüyorlar...
Milano’daki Duomo Kilisesi’nin tadilattaki cephesini DTG billboard’una çevirdiler zaten...
Yılda en az iki kez dev ilanlar giriyorlar...
Bu kez çıtayı iyice yükselttiler, Arda Turan’la anlaştılar...
Bir de güzel video çektiler Arda’yla; cuma gününden itibaren dünyanın dört bir tarafında dönmeye başladı video...
DTG’nin hedef pazarlarından biri olan Çin’e atıfta bulunan reklam filminde Arda’nın ayakları o kadar hızlı ki, sonunda Çinli kızın çaldığı darbukayı bile yeniyor...
Bugün Hürriyet Pazar’da Ayşe Arman’ın bu konuyla ilgili Arda Turan röportajı var...
Ben çok merak ediyorum, DTG’yi de çıtayı hep yükselttikleri için kutluyorum...
Fit vücut mu dediniz?
Murat Tavman’ı Kelebek okurları geçen yaz hazırladığı fit vücut yazı dizisinden hatırlar...
Geçen ay gazeteye geldi, oturmuş laflarken bir kitap yazdığını ve yayınevi aradığını söyledi...
GOA Yayınevi’yle tanıştırdım Murat’ı...
Bir ay sonra elinde basılı kitabıyla geldi; “Tavman’ın Fit Vücut Şifreleri”...
“No pain no gain” (Acı yok kazanç yok) sözünü şiar edinmiş biri Murat Tavman...
Bu kitabına da ilginç başlamış; önce okurun gözünü korkutuyor, “Çaba göstermeyeceksen bu kitabı bırak” diyor...
Ama devam ederseniz çok ilginç bilgiler veriyor...
Sadece egzersiz ya da nasıl kas yapılacağını anlatmıyor, yeme içmenin şifrelerini veriyor...
Karbonhidrat seçimleri, lif seçimleri, protein seçimleri...
Tüm bunlarla birleşen doğru spor...
Tavman gibi olmak imkansız ama sağlıklı, fit bir vücut için kulak verilecek tavsiyeler...
Full House çekildi, Bizimkiler yeniden çekilir mi?
Geçen hafta Grammy için gittiğim Los Angeles’ta bir dizi galasının tam ortasına düştüm...
İstinye Park’ın gerçeği ve güzeli The Grove’da bizim İbrahim Şahin’in Apple siparişini almaya giderken, alışveriş merkezindeki sinemanın önünde kalabalığı, kameraları ve fotoğrafçıları görünce atladım hemen...
Meğer gala varmış...
Hem de Netflix’in yeni dizisi Fuller House’un galası...
Durur muyum güvenliğe rağmen yanaştım galaya, bir-iki kare fotoğraf çektim, oyuncuları süzdüm...
1987 yılında başlayan ABC dizisi Full House, 8 sezon sürmüş 90’lı yılların ortasına kadar büyük ilgi görmüştü...
İşte Netflix o unutulmaz dizinin 13 bölüm yeni versiyonunu çekti...
Önümüzdeki cuma 26 Şubat’ta satışa çıkacak, isteyen 13 bölümü birden Netflix’ten satın alıp izleyebilecek...
Artık öyle, her hafta dizi bölümü falan beklemek yok yeni dönem televizyonculukta...
Adam çekiyor 13 bölümü, satışa açıyor...
Full House’un yeni versiyonunun adı Fuller House oldu...
İşin güzel tarafı 1987’deki dizinin çekildiği ve seyircinin her santimetrekaresini ezbere bildiği aynı evde çekildi bu 13 bölüm...
Ben dizinin tanıtım galasında bu fotoğrafı çekerken bir yandan da düşünüyordum...
Bizim Full House’umuz olan ve 1988’de başlayıp yıllarca çok izlenen Bizimkiler dizisi yeniden çekilir mi acaba?
Aynı evlerde, aynı sokaklarda, mahallede?
Ne dersin Umur Abi (Bugay), Türk televizyonculuğu için hayal mi bu?
Paylaş