4 Şubat’ta tüm dünyayla aynı anda bizde de çarpıcı bir film vizyona giriyor; “Sanctum”...
Son olarak Avatar’la sinemada yeni bir dönemi başlatan James Cameron’ın yönetici yapımcılığını üstlendiği bu film, su altında kazı çalışmaları yürüten bir ekibin dünyanın en karmaşık doğal tünel sistemlerinin birinde yaşadıkları macerayı anlatıyor. James Cameron’ın bu filmde Avatar’da denediği üç boyutlu yenilikçi denemeleri bir adım öteye taşıdığı söyleniyor. Filmin galası, 27 Ocak Perşembe akşamı Los Angeles’ta yapılacak. İşte bu filmin galasına katılmak ve James Cameron’la tanışmak üzere yarın Kıvanç Tatlıtuğ’la birlikte yola çıkıyoruz. Yıllar önce “Günün birinde Hollywood’da bir Türk oyuncu oynayacaksa, o Kıvanç’tan başkası olamaz” diye yazmıştım. Bu yüzden Kıvanç’ın bu galaya davet edilmesi, James Cameron’la ve senaristlerle tanışacak olması önemli. Oynadığı yapımlardan bölümler gönderildi James Cameron’a, sadece Türkiye’de değil Arap dünyasından Balkanlar’a uzanan geniş bir coğrafyada azımsanmayacak bir şöhreti olduğundan söz edildi... Belki de bu ziyarette yeni bir yol açılacak Kıvanç için. Hem “Sanctum”u galasında izlemek hem de Cameron-Kıvanç buluşmasına tanıklık etmek enteresan bir deneyim olacak. Yarın gece Star TV’deki “Full Ekran”da canlı yayından hemen sonra uçağa koşturacağım. Bu arada yarın gece “Full Ekran”da Ata Demirer, Demet Evgar ve Emre Karayel olacak. Uçağı kaçırmaz da LA’e uçarsam, bir-iki gün yazamayabilirim... Bilin ki, Kıvanç’la Los Angeles’ta eğleniyoruzdur!
Dövmeye hazırım!
Üç yıl önce Asuman Krause’yle Emmy Ödülleri’ni izlemeye gittiğimizde Los Angeles’ın en ünlü dövmecisine dövme yaptırmaya karar vermiştik. En ünlüsü dediğim ‘Kat Von D’; Katherine von Drachenberg... Kapısında haftalarca sıra beklenen, Hollywood oyuncularının dövmecisi olarak bilinen çılgın bir kadın. LA Ink adıyla bir TV programı bile yapıyor. İki günde randevu almak mümkün değil kadından. Tek bir koşulla randevu alabildik; “Asuman’a dövme yaparken kaydedersem ve bunun yayın hakkı bende olursa yaparım” dedi. Kabul ettik. Bir gün sonra randevu saatine kadar neremize ne yaptıralım diye şaşkın şaşkın düşünürken, biraz da korku ve kararsızlıktan bilin bakalım ne yaptık? Herkesin randevu almak için çırpındığı randevuya biz gitmedik! Hâlâ Asuman’la bir araya geldiğimizde “Neden o gün dövme yaptırmadık” der dururuz. Bu sefer iddialıyım! Malum, Kıvanç Tatlıtuğ dövme meraklısı. Daha Los Angeles’a gitmeden arkadaşlara dedim ki; ‘Kat Von D’den randevu alın. Kıvanç gelmese bile ben bu kez dövme yaptıracağım.” Kıvanç gelirse zaten randevu almamıza bile gerek yok. ‘Kat Von D’nin zevkle ‘döveceğinden’ hiç şüphem yok.
Zaman’daki TNT ilanı
Yeni kanalımız TNT’nin bütün gazetelerde ilanı aynıyken, Zaman’da farklı çıktı. Bütün gazetelerde ünlülerin toplu halde fotoğrafı vardı, Zaman’da ise yuvarlak içine alınmış sadece kelleleri. TNT’deki arkadaşlara “Neden böyle” diye sordum; “Bunu fark eden ikinci kişisin” dediler. Zaman’daki arkadaşlara sordum; “Özel bir nedeni yok, ilan öyle geldi” dediler. Tam sayfa ilanlarda ünlülerin dekolteli hali falan da yoktu. (Yarım sayfa ilanlarda Hande Ataizi, Fatoş Kabasakal ve Fulya Sezen mini etekliydi gerçi.) TNT’nin billboard’larda kellelerin gözüktüğü bir reklam çalışması da olacakmış. Sonuçta TNT’nin neden sadece Zaman’da farklı reklamı çıktığını ben çözemedim.
Aslantepe Qubaxıdır
Arena Stadı’yla birlikte Galatasaray taraftarı Seyrantepe semtine Aslantepe demeye başladı. Çoğunluk orayı Aslantepe olarak anıyor artık. Önceki gün maç dönüşü metroda dikkatimi çekti; Taraftar, metro haritalarında Seyrantepe durağını üzerine çıkartma yapıştırarak Aslantepe’ye dönüştürmüş. Galatasaraylılar, bir süre sonra Seyrantepe isminin resmi olarak değiştirilmesini de isterse ne olacak? Olur da değiştirilirse, Diyarbakır’da köy ve mezbaha isimlerinin değiştirilmesi konusuna emsal teşkil eder mi? Burada Galatasaraylılar istedi Aslantepe oldu... Orada Diyarbakırlılar istedi Qubaxıdır (Kabahıdır) oldu hesabı...