Paylaş
Önlem almayan Büyükşehir Belediyesi yerden yere vurulur, Karayolları eleştirilir, Kadir Abi ne yaptın sen diye sitem edilirdi...
Ama bu ülkede 31 Aralık günü çoluk çocuk insanlar, 45 saat yollarda mahsur kaldılar...
Şehir içinde de değil, şehirlerarası yolda...
Öyle ülkenin kar altındaki Doğu kesiminde falan da değil, Ege’nin göbeğinde, Balıkesir-Akhisar arasında yaşandı bu korkunç tablo...
Yıllar önce bir keresinde Bolu’dan dönerken 2-3 saat trafik kilitlenmiş, kontak kapatmış ve şiddetli yağan kar arabaların üzerini ve yolları kapatmıştı...
2-3 saat bile büyük işkenceydi, insanların 45 saat boyunca ne zorluklar yaşadığını düşünün...
4.500 kişinin bu işkenceyi yaşadığı söyleniyor...
Karayolları Genel Müdürü bunun hesabını vermeli diyeceğiz ama geçen hafta kendisi ve ekibi görevden alındı...
Hoş koltuk dolu olsa hesap vermesini de bekleyecek
değiliz ya...
Her güne bir oyun
Sokağa çıkmayan, tablet-cep telefonu başından kalkmayan internet çağı çocukları için, daha doğrusu onların ebeveynleri için ilginç bir kitap önereyim...
Kaybolmak üzere olan, çoğumuzun unuttuğu, şimdiki çocukların ise bilmediği oyunlar bunlar...
Yapı Kredi Yayınları, Her Güne Bir Oyun adlı kitapta bu oyunları toplamış.
Resimlerle nasıl oynanacağını anlatıyor kitap...
Aldım şöyle bir karıştırınca, Tilki Tilki Saat Kaç, Sıcak Soğuk, çocukların ebelenmemek için yüksek bir yere çıktığı Yerden Yüksek...
Beş Taş, İstop, Yakar Top, hatta İsim Şehir gibi oyunları hatırladım...
Bugünün çocuklarından kaçı biliyor, kaçı toplanıp oynuyor bu çocuk oyunlarını?
Popoya şaplak
Orhan Gencebay’la Hülya Avşar arasında yılbaşı gecesi oynanan popoya şaplak oyunu pek bir sevilmiş görünüyor magazin basını tarafından...
Hülya Avşar daha önce Ricky Martin ve yine Orhan Gencebay olmak üzere oynamıştı bu oyunu...
Ancak Orhan Gencebay’ın elinin fazlasıyla ağır olduğunu gördük.
Yani fantezi dolu bir oyun olmaktan çıkıp kadına şiddet sınırlarını zorlayan bir şaplak oldu Hülya’nın poposuna yapıştırdığı...
Vallahi ben en çok hafif sado-mazo kokan bu yılbaşı oyunu karşısında aynı masada bulunan Sevim Emre’nin ne düşün-düğünü merak ediyorum... Bir magazin gösterisi olarak mı gördü bunu, “Ne yapıyorsun sen Orhan” diye yeni yıla çıkışarak mı girdi...
Malum kimseden olmadığı kadar Sevim Emre’nin şiddetinden çekinir Orhan Baba...
Bir plato: Alman Hastanesi
Geçen gün bir okurum, “Cengiz Bey neden şu sıralar bütün diziler Cihangir’deki Alman Hastanesi’nde çekiliyor... Başka hastane mi yok” dedi.
Cevap veriyorum:
“Alman Hastanesi işletilemediği için bir süre önce kapandı... Ve şu an ne olacağını semt sakinleri olarak merakla bekliyoruz.
Hastane boş olduğu için de doğal bir platoya dönmüş durumda... Diziler bu yüzden orayı tercih ediyor...”
Bu arada benim merak ettiğim Alman Hastanesi’ni keşfeden diziciler, hemen karşısındaki Taksim İlkyardımı nasıl keşfedemedi...
Bir süredir terk edilmiş binada çok güzel korku filmi çekilebilirdi...
Ama artık çok geç, yıkım başlamak üzere binanın etrafı paravanla kapatıldı...
Migros’un satışı
Migros gibi Türkiye’nin en büyük market zincirini Anadolu Grubu’nun satın alması çok önemli...
En azından marketlerde giderek azalan bira, şarap ve alkol reyonları böylece Migros’larda yok olmayacak demektir...
Sevindiğimiz şeylere bak...
Paylaş