Paylaş
Egemen Bağış’a “Sizin için canımızı veririz, Allah sizi başımızdan eksik etmesin” dediği için en büyük tepkiyi İzmirliler’den almıştı Ajda Pekkan...
Sıcağı sıcağına bu olayın üzerine İzmirliler’in karşısına çıkacak sanatçı.
İster kötü bir tesadüf, ister İzmir’in demokrasi sınavı deyin...
Daha önce de Sezen Aksu’ya hükümetin açılım politikasını desteklediği ve referandumda evet dediği için tepki göstermişti İzmirliler...
Şimdi Egemen Bağış’ı övdüğü için hedef tahtasında Ajda Pekkan var...
Bu gidişle İzmirliler sanatçısız kalacak.
Çoğu zaman diyoruz ya, bizde sanatçılar neden siyasi görüşlerini dile getirmezler, neden seslerini yükseltmezler diye...
Müjdat Gezen, Levent Kırca ve pek çoğu hükümeti yerden yere vuruyor.
Kızacak mıyız?
Sezen Aksu zaman zaman hükümetle örtüşüyor, Ajda Pekkan, bakana övgüler yağdırıyor...
Küsecek miyiz?
Levent Kırca ve Müjdat Gezen’e kızanlar onların mizahıyla büyüdüğünü...
Sezen ve Ajda’ya küsenler onların müziğiyle coştuğunu unutmazsa eğer...
Bu ülkede sanatçılar çok daha özgür olacak.
Not: Ajda Pekkan, “Sizin için canımızı vermeye hazırız” açıklamasıyla övgünün dozunu ayarlayamadığını gösterdi, ‘duygu fışkırması’ yaşadığını açıkladı.
Pekkan için, tam da seçim ortasında talihsiz bir açıklama olduğu da ortada. İzmir konseri onun için de bir sınav olacak.
Budur işte!
Jotun Boyaları’nı duymuş muydunuz? Ben duymayanlardandım.
Ama son bir haftada 1 milyondan fazla kişi bu boya markasının adını öğrendi.
Çünkü Altı Nokta Körler Derneği’yle müthiş bir işe imza attılar.
Görme engelliler için yeni bir yazılım geliştirildi.
Kameralı telefonu istediğiniz nesnenin üzerine tutuyorsunuz, rengini söylüyor.
Masa griyse ‘gri’ diyor... Çanta kırmızıysa ‘kırmızı’...
Şimdilik 18 rengi tanıyor yazılım, daha da geliştirilecek.
Ama pahalı, 120 dolar.
Jotun Boya firması bu işe sponsor oluyor, Altı Nokta Körler Derneği İstanbul Başkanı Murat Demirkol’un oynadığı bir internet reklamı çekiliyor.
Bu reklam internette ne kadar çok izlenirse, o kadar görme engelliye bu program bedava ulaşacak. Ben en son baktığımda 1 milyon 200 bin kez izlenmişti reklam.
Bu kadar insan Jotun diye bir boya firması olduğunu öğrendi.
Diğer yandan binlerce görme engellinin hayatı renklendi.
İstediğiniz kadar milyon dolarlık TV reklamları çekin, istediğiniz ünlüyü oynatın, böyle şık bir bilek hareketi bütün rakipleri oyundan düşürmeye yetiyor işte...
Silahlı müfredat!
Dünkü Taraf’ın manşetinde gözden kaçmaması gereken bir haber vardı...
Orhangazi İlköğretim Okulu öğrencileri yıl sonu müsameresi hazırlıyorlar. Ellerinde oyuncak makineli silahlarla siperlere yatıyorlar...
Çatışmaya giriyorlar...
Sonunda hepsi ölüp şehit düşüyor...
Üzerlerine Türk bayrağı örtülerek cenazeleri kaldırılıyor.
11-12 yaşındaki çocuklara oynatılan müsamereye gel!
Hangi aklın ürünü olabilir bu?
Öğretmenler, okul yönetimi, aileler, bakanlık nasıl itiraz etmez böyle mizansenlere?
Ufacık çocukları şiddete, silaha, ölmeye, öldürmeye özendirmek ne zamandır müfredata girdi?
90 liraya Boğaz’da balık keyfi
Sortie sezonunu hafta sonu itibariyle açtım, bu yaz da en sık gittiğim mekanlardan olacaktır burası.
Deniz kenarında bu kez Fratelli La Bufala ve Niwa Sushi var...
Erol Kaynar, girişi Sortie Restoran yapmış bu yıl ve MasterChef’ten jüri arkadaşı Batuhan Piatti’ye teslim etmiş.
Venge, Al Mahara, Rodizio, Cafe de Paris bu yıl Sortie’deki diğer mekanlar. Ben Fishme-kan’cıyım ama, genelde orada otururum.
Şimdi buraları yazıyoruz çiziyoruz, bazı okurlar ‘ama pahalı’ diyor ya, Fishmekan bu sezon ilginç bir uygulama yapmış.
İstediğin kadar meze ye, mevsim balıkları, salata, tatlı, meyve...
İsteyene Boğaz’a karşı da iki kadeh yerli içki...
Adam başı 90 lira...
Hem Boğaz manzarası, hem popüler mekan, hem de iyi meze-balık...
Mekanın sahibi Çetin Kırışgil’e ve Fettah Usta’ya benden selam söylerseniz, meşhur mantarlı pilavından da ikram eder size...
Yaşasın denyolar!
Her ülkenin denyosu var...Kanada’da bile bir polis kalkıp kadınlara “Taciz edilmek istemiyorsanız kaltak gibi giyinmeyin” diyebiliyor.
Kadınlar Toronto’da yollara dökülüyor. Olay Avustralya’ya sıçrıyor, Melbourne’de kadınlar “Eteğimize karışmayın” diye yürüyorlar. İyi ki arada böyle denyolar çıkıyor.
Çıkıyor ki kadınların gücünü ve özgürlüklerine ne kadar düşkün olduklarını hatırlıyoruz.
Paylaş