Çünkü İlhan’ın ekrandaki duruşu, sahadaki duruşundan çok daha iyi artık.
Ne yazık ki, onun futbol güzelliği, fiziki güzelliğinin gerisinde kaldı.
Dünya Kupası’nda Roberto Carlos’un üzerinden topu aşırdığı, The Times’ın bile çizimlerle anlattığı hareketini iki kez denedi Fener’e karşı.
İlkinde yapamadı.
İkincisinde daha iyiydi ama bu kez de Servet yemedi.
İlhan sahada üç yıl önceki hareketlerini yapamıyor ama modellikte en az üç yıl öncesi kadar iyi.
Halen parfüm reklamı ekranlarda dönüyor.
Mesut Yar’ın karşısında futbol değil, podyum starı gibi oturuyor.
Dün akşam Belalı Baldız’da rol alarak dizi oyunculuğuna göz kırpıyor.
Bu nedenle Neşe Erberk’le anlaşarak en doğru kararı vermiştir.
Yeni siteler yeni isimler
Haftanın yedi günü yayınlanıyor ama özellikle pazar günü gazeteler gösterişli site ilanlarından geçilmiyor.
İstanbul’un dört bir yanı şantiye halinde.
Kuzeye giderseniz Şile tarafında, doğuya giderseniz Anadolu yakasında, batıya giderseniz Silivri bölgesinde onlarca özel site yapılıyor.
İsimleri de bir cafcaflı ki...
Bu kadar evi kim alıyor diye merak ediyorduk ki, öğrendik; Günde 2.115 emlak satılıyormuş.
Peki bu ev ilanları neden bu kadar özenti?
Bize yüzme havuzlu, yeşillikler içinde, deniz kenarında bambaşka bir hayatı vaat ederken, hep başka ülkelerden örnekler veriyorlar.
Kimi Manhattan’a özeniyor, kimi Dubai’ye...
İsimler de hep yabancı; Uphill Court, Mashattan, Incity, Myworld...
Sanki Amerika’da yaşıyoruz!
Yahu bu ülke insanı Uphill Court’ta oturan birine mektup yazmaya kalksa, zarfın üzerinde o harfleri yan yana getiremez.
Hadi getirdi diyelim, o mektubu o adrese postacı götüremez.
Kuş uçmaz kervan geçmez yerde mi, kışın kurt mu iner kimse bakmıyor.
Evler kapış kapış!
İstediğiniz kadar adını Manhattan’a benzetin, istediğiniz kadar Dubai gibi olacak deyin.
Burası İstanbul!
Sokağa çıktığımızda hepimiz aynı yağmurda boğulup, aynı trafikte çıldırıyoruz!
Sinan Çetin, Haşmet’ten ünlü mü?
17 Ağustos’ta, Digitürk’ün yeni reklam filmi için Sinan Çetin’in; Ayşe Arman, Haşmet Babaoğlu, Can Dündar ve Mesut Yar’ı düşündüğünü yazmış, ancak bu isimleri ‘Yeterince popüler değil’ diyerek Digitürk’ün veto ettiğini söylemiştim.
Digitürk’ün reklamda istediği ünlüleri de yazmıştım: İbrahim Tatlıses, Gülben Ergen, Sibel Can...
Aynen de öyle oldu.
Digitürk’ün yayınlanmaya başlayan reklam filminde Sinan Çetin’in önerdiği isimler değil, Mehmet Ali Erbil, Sinan Çetin ve Gülben Ergen oynuyor.
Yani daha popüler isimler.
Erbil ve Ergen’e diyecek bir şey yok da, peki Sinan Çetin, Haşmet Babaoğlu’ndan ya da Ayşe Arman’dan daha mı popüler?
Yoksa bütçeyi kısmak için Sinan Çetin kendini kadroya mı dahil etti?