İDO yanlış yatırım mı?

İstanbul Deniz Otobüsleri 1 Aralık’tan itibaren iç hat seferlerini kaldıracak.

Haberin Devamı


Bostancı-Bakırköy, Bostancı-Beşiktaş seferleri olmayacak artık.
İki yaka arasında işine gücüne giden vatandaş ne yapacak?
İBB Başkanı Mevlüt Uysal, “Vatandaşı yolda bırakmayız” diyor. İyi de 1 Aralık’a sadece 15 gün var. 15 günde nasıl bir çözüm üretilecek?
2011’de özelleştirilmişti İDO ve 7 yıl içinde zarar eden bir şirkete dönüştü. Yapılan köprülerin, Marmaray’ın etkisi büyük bunda ama en başta yapılan yatırım da doğru değil. Çünkü alınan feribotlar çok hızlı ve güçlü olduğu için kısa mesafede çok yakıt harcıyor.
Kısa mesafe için değil, uzun mesafeye uygunlar.
“Kısa mesafede hızlı gitmek maliyeti artırır” diyor uzmanlar.
Demek ki en başta alınan katamaran türü feribotlar yanlışmış.
861 milyon dolara özelleştirmeyi kazanan firma bu meseleye hiç mi dikkat etmedi?
“15 gün sonra seferler iptal” demek bana biraz belediyeye ‘gel gel’ yapmak gibi geliyor.
İBB vatandaşı mağdur etmemek için feribotları kiralar mı?

Bu ikili oldu

Haberin Devamı

“Yol Arkadaşım”ın ilkini Apple TV’den satın alıp tekrar tekrar izledim, arşivimizde duruyor artık her sahnesini ezbere biliyorum.
Neden böyle bir şey yaptım peki?
Çünkü 7 yaşındaki kızım Pera bu filmin hastası.
Filmin ikincisini de çıktığı hafta sinemada annesiyle izledi. Önceki gün de beni götürdü.
İşte doğru pazarlama tekniği: Çocuğu tavlarsan aileyi satın alırsın!
İkinci film Apple TV’ye geldiğinde onu da alacağız.
Anlayacağınız epey para döktüm size İbrahim ve Oğuzhan!
Ama sonuna kadar hak ediyorsunuz çünkü çok keyifli 2 saat geçirdik kızımla.
Bazı sahnelere gülmekten gözlerimiz yaşardı.
Çoğu sahneyi Pera önceden anlatsa da çok eğlendik.

İDO yanlış yatırım mı

Bu filmde yine yollarda kahramanlarımız, bu kez bir müzik yarışmasına yetişmeye çalışıyorlar.
Arkalarında da para taktıkları kötü adamlar var. Vallahi bu ikili oldu. Sinemanın genel klişesi bu ikilide vardı çünkü...
İbrahim Büyükak komik, Oğuzhan Koç yakışıklı...
Biri espri üretiyor, diğeri müzik yapıyor... İkisi birbirini çok iyi tamamlıyor.
Anlaşılan o ki bu filmin 3’üncüsü gelecek, hem gişe hem filmin sonu öyle söylüyor.
Filmi 5 haftada 2 milyon 100 bin kişi izledi.
Böylece ilk filmin 2 milyon 60 bin olan gişesini geçtiler.
Daha 400 salonda gösterimi devam ediyor filmin.
Bence de 3’ncüyü çekmeliler çünkü hem çocukları hem yetişkinleri güldürmeyi başarıyorlar.

Haberin Devamı

Apartmanı satıp eğitime bağışlayacak

Gülriz Sururi arayıp teşekkür etti, salı günü yazdığım yazı için. Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatro Teşvik Ödülleri için iki ayrı tiyatroya 50’şer bin lira ödülü verilmesi için İKSV’ye para bağışladığını yazmıştım...
“Yazınız çok mutlu etti beni ama evimi satmadım, Engin Cezzar’la olan birikimimizi bağışladım İKSV’ye. Her yıl 100 bin lira teşvik ödülü dağıtılsın diye... Sahibi olduğum apartman benim ardımdan satılacak ve bir eğitim kurumuna bağışlanacak” dedi...
“Hangi eğitim kurumuna bağışlayacağım netleşsin size söylerim” dedi her zamanki nezaketiyle...
“O nasıl söz, Allah uzun ömürler versin Gülriz Hanım” dedim.
70 yıldır kültür-sanat ve eğitim hayatımıza yaptığı katkılardan dolayı bir kez de telefonda minnetlerimi sundum kendisine.

Haberin Devamı

Attila İlhan, meğer akıl hastanesinde yatmış!

Ben Attila İlhan’ı çok severdim, sadece şiirlerini değil kendisini de. Bizzat tanıma şansına eriştiğim için söylüyorum...
O zamanlar Hürriyet’te genç bir TV eleştirmeni olarak yazarken, onun TRT2’de yayınlanan Zaman İçinde Yolculuk programına bayılır, sık sık kaleme alırdım.
Attila abi de her fırsatta arar, teşekkür ederdi. Divan Otel’in altındaki pastanede ona ait masasında kaç kez ziyaretine gitmişliğim, onun tatlı sohbetine tanık etmişliğim de vardır.
Önünde defterleri, notları, kitaplarıyla, şiirden edebiyattan anlatır, ben de dinlerdim.
Genç bir gazeteci için bulunmaz nimet... Sahi ne oldu Divan Pastanesi’nde Attila İlhan’ın köşesi, duruyor mu hâlâ?
Nebil Özgentürk’ün yeni çıkan kitabı Sessiz Gece Yazıları’nda Attila İlhan bölümünü okurken o günler geldi aklıma...
Ben bilmiyordum, meğer usta şairin akıl hastanesinde yatmışlığı bile varmış.
16 yaşındayken sevdiği kıza yazdığı mektuba bir Nâzım Hikmet şiiri ekliyor Attila İlhan...
Bunun üzerine önce okulunda sonra İstanbul Emniyeti’nde sorguya çekiliyor...
Hatta “müşahede altında tutulmasında yarar vardır” gerekçesiyle Manisa Akıl Hastanesi’ne sevk ediliyor...
Nebil Özgentürk yeni çıkan kitabında Attila İlhan gibi nice değerlerin yaşamlarından böyle ilginç olaylar anlatıyor.
Hasan İzzettin Dinamo’dan Orhan Kemal’e, Deniz Gezmiş’ten Çetin Altan’a, Yaşar Kemal’den Özdemir Asaf’a pek çok önemli ismin birbirinden özel hikâyeleri var kitapta.
Yani Nebil Özgentürk, belgeselci kimliğini konuşturmuş yine...
(Sessiz Gece Yazıları, Nebil Özgentürk, Karakarga Yayınları, 176 Sayfa, 24 lira)

Haberin Devamı

İDO yanlış yatırım mı

Yazarın Tüm Yazıları