Paylaş
Bu yüzden başlığı “Helal olsun Tarkan’a” diye attım. Çünkü masalarda oturan 850 kişiyi bırakın oynatmayı, gece boyunca yerine bile oturtmadı Tarkan.
Tek bir İngilizce şarkı söylemedi, repertuvarın tamamı Türkçe en popüler şarkılarından oluşuyordu...
Gece boyu iyi bir İngilizceyle sık sık yabancı konuklarına hitap etti...
“Şarkılarım Türkçe, anlamayabilirsiniz ama müziğin dili evrenseldir, eğlenebilirsiniz” dedi.
Gerçekten de eğlendiler...
Onların eğlendiğini, eşlik ettiğini gördükçe Tarkan da sahnede eğlendi.
Kaç Tarkan konseri izledim hatırlamıyorum, herhalde Tarkan’ın sahnede en çok eğlendiği konser buydu.
Çünkü ortam çok sıcaktı, samimiydi...
Seyirciyle Tarkan’ın enerjisi çok örtüştü.
Monte Carlo’da 40 yıldır yapılan bir festivalde dünya starlarıyla aynı kadroda yer almak, hele o festivalin 40’ıncı yılının kapanış konserini vermek az buz şeyler değil...
Organizasyonu düzenleyenlerle konuştum, yaklaşık 2 aydır süren festivalde bu salonu tıklım tıklım dolduran sadece üç isim olmuş; Paul Anka, Elton John ve bir de Tarkan.
Salondaki seyircilerin kaçı Türk, kaçı yabancıydı?
İyi güzel, Tarkan eğlendirdi, coşturduda salondaki seyircilerin kaçı Türk’tü, kaçı yabancıydı?
Yoksa kendimiz çalıp kendimiz mi eğlendik Monte Carlo’da? İtiraf edeyim, giderken ben öyle olacak zannediyordum. Ancak 850 kişilik salonda Türk müşteri sayısı 180’di.
Peki gerisi?
Salonun içinde üç-dört tur attım, bazı masalarla konuştum. Geri kalan 670 kişi ağırlıkla Fransızlar, Monacolular, Azeriler ve Ruslardan oluşuyordu...
Birbirinden güzel kadınlar, şık erkekler vardı.
Daha da şaşırtıcısı, bu kadronun maslardan kalkıp Tarkan’la birlikte göbek atması, oynamasıydı.
Ben bu geceye şahit olduktan sonra bir kez daha Tarkan’ın dünya çapında çok daha büyük bir star olamamasına kahroldum. Tarkan’a Amerika’da boşa zaman geçirten rahmetli Ahmet Ertegün’e bir kez daha kızdım...
Tarkan’la kahvaltıda...
Tarkan’la aynı oteldeydik, Hermitage’da.
Sabah kahvaltıda rastladım tesadüfen.
Ayaküstü sohbet ettik...
Akşamdan çok memnun kaldığını, harika bir konser olduğunu söyledi...
“Çok güzel bir ortamdı, sahnede çok eğlendim” diye anlattı Monaco konserini. Bu konserin gerçekleşmesinde en büyük payı olan aslında Hülya Biren. Bir şirket gibi yönetilen
Monaco’nun Türkiye ve Ortadoğu temsilcisi Hülya.
Gözyaşlarıyla izledi konseri...
“Elton John 10 yıldır bu festivalde kesintisiz çıkıyor sahneye. Amacımız Tarkan’ı da burada 10 yıl boyunca çıkarmak” dedi.
Merak etmeyin, Açıkhava’da leopar desenli giymeyecek
Tarkan’ın, İskender Paydaş’ın “Hop De” klibinde giydiği leopar desenli yeleği çok eleştirilmişti.
O yüzden Monaco’da sahnede ne giyeceği merak konusuydu. İlk bölümde ‘dress code’lar üzerine kurulu Monte Carlo’nun havasına uyacak şekilde beyaz ceket, siyah pantolondan oluşan smokin tarzı bir takım tercih etti. Boynunda fular vardı. Bu yüzden de sahnede çok terledi...
İkinci bölümde siyah ceket giydi üzerine. Finalde yoğun alkış üzerine sahneye yeniden döndüğünde üzerinde salaş, uzun kollu ince bir triko vardı.
Modacı Dilek Hanif’le yan yana izledim konseri... “En çok hangi kıyafeti beğendin?” dedim. Yanıtı “Tabii ki bizim istediğimiz Tarkan üçüncüsü” oldu.
“Bir-iki bileklikle tamamlasa, sahnedeki salaş tarz çok yakışıyor Tarkan’a” dedi...
Bu arada öğrendim ki, eylülde Açıkhava’da vereceği konserlerde leopar desenli giymeyecekmiş Tarkan.
Bir kerelik bir şeymiş o.
Neyse ki çabuk geçti...
Monaco selfie’si
Gecenin sonu. Konser bitmiş, herkes ayakta “Tarkan Tarkan” diye bağırıyor...
Tarkan bir kez daha sahneye çıkıyor...
Herkes sahnenin önünde dans ediyor...
Bir Tarkan konseri selfie’si çekeyim dedim kendi kendime sahne önünden.
O sırada Tarkan sahnede durumu fark etti, kan ter içinde saçlarını şöyle bir düzelterek yanıma geldi.
Ortaya bu Monaco selfie’si çıktı.
Erkan Özerman’ın hediye ettiği yüzük
Finalde “Şıkıdım”ı söylemek için tekrar sahneye çıkan Tarkan, en önde oturan ve konserin başından beri yerinden kalkmayan Erkan Özerman’ı da ayağa kaldırıp oynatmayı başardı...
“Bak böyle oynatırlar işte” diye de sahneden takıldı. Erkan Özerman da parmağındaki bir yüzüğü çıkarıp Tarkan’ın parmağına taktı.
Yüzük Tarkan’ın baş parmağına bile bol geldi, kullanacaksa epey bir küçülttürmesi gerekiyor. Sonradan öğrendim, üzerinde ay yıldız bulunan, pırlanta taşlı bir yüzükmüş Erkan Özerman’ın hediye ettiği. Konserden sonra gördüm Özerman’ı, “Artık milli oldu, bu yüzük ona yakışır. O yüzden verdim” dedi.
Paylaş