Paylaş
Hafta sonu yağışlı ve soğuktu, dışarı çıkmadılar.
Pazartesi güneş yüzünü gösterdi, Bursa’da ve İstanbul’da yine sokaklar kalabalıklaştı.
Bu hafta sonu yine yağış var İstanbul’da.
Sevinsek mi, üzülsek mi bilemiyorum artık.
Millet sokağa çıkmadığı için havanın yağışlı olmasına seviniyorum.
Sonra da diyorum ki;
Güneşli hava bize insanların kurallara uymadığı gerçeğini gösterecek ve çok daha sıkı önlemler alınmasına neden olacak.
10 günde lig bitsin
Süper Lig bu haliyle tescil edilemez; ne yani Trabzonspor mu şampiyon olacak, aynı puanla Başakşehir varken?
3 puan arkasında Galatasaray, 4 puan arkasında Sivas dururken...
İngiltere Premier Lig’de 25 puan fark atan Liverpool’la aynı değil ki Trabzon’un durumu.
Peki ne olacak?
Play-off en saçma öneri. Play-off maçları oynanırsa kalan 8 hafta maçları da oynanabilir.
Bu işin en iyi formülü, haziran ya da temmuzda üç gün üst üste maç oynayıp bir gün ara vermek...
Yeniden üç gün maç oynayıp bir gün ara vermek...
Sonra da iki gün üst üste kalan son iki maçı oynatmak olmalı.
Yani toplam 10 günde takımların oynayacağı 8’er maçla lig tamamlanmalı.
“Bu kadar sık maç oynanır mı” itirazına da gerek yok, her takım için eşit şartlar olacak.
Artık 10 günde kim şampiyon olur, kim düşerse...
Tabii bir de o saate kadar virüs belasından kurtulabilirsek.
Uzaktan eğitim
Özel okullarda uzaktan eğitim geçen hafta başladı.
Öğrenciler kendi öğretmenleri ve sınıf arkadaşlarıyla internet üzerinden ders yapıyor.
Eğitimi 09.00’dan 15.00’e kadar sürdüren özel okullar var. Zaten çocuklar normal okula gittiklerinde de o kadar kalıyorlardı.
Arada molalar veriyorlar, sonra da yeniden bilgisayar başında buluşuyorlar.
Bizde şimdilik o kadar yoğun değil ama yoğun olan bir şey var, her gün 15.00’e kadar tamamlanması için verilen ödevler.
Bizim kız isyanda mesela, “Okulda bu kadar çalışmıyorduk baba” diyor.
Yani özel okullarda eğitim ve öğretim tüm yoğunluğuyla devam ediyor.
EBA’da da bu hafta başından itibaren ders saatleri çoğaldı...
Kredi kartı ekstrem
Koronavirüs nedeniyle evlerimize kapandığımızdan bu yana para harcadığımız yerler de değişti...
Kredi kartı ekstreme bakıyorum, kişisel harcamalarım şöyle değişmiş:
◊ Kafe, restoran giderim tamamen bitmiş, market harcamam deli gibi artmış...
◊ Seyahat harcamam sıfırlanmış, evde satın aldığım-kiraladığım film sayısı çoğalmış...
◊ Benzin harcamam yok denecek kadar az, telefon faturam yükselmiş...
◊ Yurtdışı-yurtiçi uçak bileti harcaması bitmiş, evin elektrik, su gideri artmış...
◊ Taksiye hiç para vermiyorum ama deterjan gibi temizlik malzemelerine yaptığım harcama iki katına çıkmış...
◊ Kıyafet, giyim-kuşam, ayakkabı hiç yok ama eve aldığım şarap faturası yükselmiş...
◊ AVM gideri sıfıra düşmüş, manava ödediğim meyve-sebze parası iki-üç katına çıkmış...
Online seminerler
Evde oturup farklı kitaplar, belgeseller ve ilgi alanlarını keşfetmek de güzel oluyor.
Dün Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’ndan bir tanıtıcı mail geldi.
Nisan ayı online seminerler programı.
Çok ilginç konular var:
“Atilla ve Hunların Batıya Göçü” de, “Selçuklu Toplumunda Din ve Devlet” de...
“Roma’da Hastalıklar ve Salgınlar” da var, “Rusya’nın Asya’ya Yayılması” da...
Tarihe, arkeolojiye ve sanata meraklıysanız bir bakın derim.
Nisan ayında benim ilgimi çeken bir-iki konu oldu.
Paylaş