Paylaş
Neredeyse bütün film ve dizilerin hastane sahneleri uzun süredir bizim semtin terk edilmiş bu hastanesinde çekiliyor.
Bayram tatilinde önünden geçerken baktım yine hummalı bir çalışma var içerde...
“Ne çekiyorsunuz” diye kafamı içeri uzatmamla Ali Sunal’ı görmem bir oldu...
“Hayırdır Ali, Güldür Güldür’ün filmini mi çekiyorsunuz” diye salladım (Harbiden öyle bir şey çekeceklermiş bu arada ağustos ayında)...
“Yok, bu başka bir iş, bir aşk hikayesi” dedi...
“Hiç haberimiz yok, kadın oyuncu kim” derken Hatice Şendil çıktı karşıma...
Burak Sağyaşar’la düğününe gidememiştim, tebrik ettim, sonra da
dedim ki:
“E madem haber önüme düştü anlatın hikayesini...”
Oturduk Alman Hastanesi’nin güzel bahçesine, onlar anlattı, ben dinledim.
Set fotoğrafçısına da “şöyle fotoğraflar istiyorum” dedim, ortaya bu haber çıktı...
Titizlik hastası adam aşık olursa...
Ali Sunal ve Hatice Şendil’in başrolünü oynadığı filmin adı henüz kesinleşmemiş... Vizyon zamanı olarak da ekim ayı düşünülüyor.
Filmin hikayesine gelince:
Temizlik ve hastalık hastası bir adamla, hastanede tedavi olan bir kızın aşk hikayesini anlatıyor...
Adam o kadar takık ki, kızın elini bile bulaşık eldiveni olmadan tutamıyor.
Aralarında aşk başlıyor...
Ama kız tedavi gördüğü için hastaneden çıkamıyor...
Adam temizlik hastası olduğu için hastaneye giremiyor...
Komediyle dramın iç içe geçtiği bir hikaye...
“Dila Hanım”dan sonra bu sezon “Kaderimin Yazıldığı Gün”de oynayan Hatice Şendil’in ilk sinema filmi bu...
“Heyecanlı değilim dersem yalan olur” dedi, bu arada kolundaki sargı film icabı ha... Usta oyuncu Ayda Aksel de filmin kadrosunda... Film için dedi ki “Aşk Tesadüfleri Sever tadında bir hikayesi var, onun gibi bir film çıkabilir buradan”...
Ali’yle Hatice iki hafta daha bizim mahallede olacaklar; “Karavandan sıkılırsanız benim eve gelebilirsiniz” dedim...
Tarih canlanıyor
Moskova’ya birlikte gittiğimizde Mustafa Erdoğan anlatmıştı; Anadolu Ateşi’nin 15’inci yılında tarihi Aspendos Antik Tiyatro’da büyük bir prodüksiyon yapacaklarını...
Turizm Bakanlığı’yla anlaşmaları yapmışlar, prodüksiyonu da tamamlamışlar.
Bir de Aspendos’un hikâyesini anlatan uzun bir film çekmişler.
Bir kısmını izledim... Dönemin kostümleri, savaş arabaları birebir canlandırılmış...
Video mapping yöntemiyle Aspendos’un duvarlarına yansıtılacak bu görüntüler ve izleyenler sanki o dönemde yaşıyorlarmış duygusunu hissedecekler.
Ağustostan başlayarak ekim ayına kadar haftanın iki günü sahneleyecekler bu gösteriyi Aspendos’ta...
Gidip görmek, turistlerin nasıl etkilendiğine tanık olmak farz oldu artık...
Paranın satın alamayacağı şeyler
Aslında Reza Zarrab’a 1,3 milyon liraya loca satan kulübün Fenerbahçe...
Loca isteğini ‘yerimiz yok’ diyerek reddeden kulübün de Beşiktaş olması gerekmiyor muydu...
Yani kültürleri, gelenekleri itibariyle kağıt üzerinde baktığında böyle olması gerekiyordu...
Ama tam tersi oldu...
Beşiktaş loca verdi...
Fenerbahçe vermedi...
Fikret Orman’ın anlamadığı da buydu zaten... Hiçbir paranın Beşiktaş’ın değerlerinden yüksek olamayacağı...
Bunu gösterdiği için Fenerbahçe yönetimine tebrikler...
Bodrum’un en çirkin binası Meclis gündeminde
Bodrum’un en çirkin binası diye 15 gün önce yazmıştım...
İlk günden itibaren çevrecilerin büyük tepki gösterdiği La Blanch Island adlı otelin Pina Yarımadası üzerinde hizmete girdiği, diğer iki otelin inşaatının sürdüğü, defalarca haberleri yapılan çevre felaketi Meclis’in de gündemine geldi...
CHP Muğla Milletvekili, konuyla ilgili soru önergesi verdi...
Veysel Eroğlu’nun “Yanan alanı başka maksatla vermek mümkün değil” sözlerini de hatırlatarak...
Bu konu her platformda gündemde kalmaya devam etmeli...
Bodrum, en çirkin binalarından kurtuluncaya kadar...
Paylaş