Kutsal Damacana filminin gösterimi için Hakkari’ye gittim, filmi izlemek bahane, amacım hayatımda ilk kez Hakkari’yi görmekti.
Kime söylediysem "Delirdin mi bu karda kışta, çatışmaların ortasına gidilir mi" dedi.
Açıkçası ben de tedirgindim, uçakla Van’a gideceğiz, oradan özel harekat bizi alacak, Skorsky helikopterle Hakkari’ye ulaştıracak...
Van-Hakkari arası araçla 4 saatlik yol, Skorsky ile karla kaplı vadilerin arasından geçerek, köylerin, mezraların üzerinden uçarak 45 dakikada Hakkari’ye ulaştık.
Sonradan özel harekatçı arkadaşlardan öğrendim ki, bu güzergah hem karadan hem havadan güvenliymiş.
Yol asfalt olduğu için herhangi bir mayın tehlikesi yok, vadiler ve dağlar ise güvenlik güçlerinin kontrolünde olduğundan helikoptere herhangi bir saldırı olasılığı düşük.
Dönüşte bu yüzden tedirginliğimiz gitmişti Skorsky ile pikeler yaparak, dağlara teğet geçerek çok daha eğlenceli uçtuk.
* * *
Bu yolculuğum sırasında gözlerimle gördüm ki Hakkari’ye büyük haksızlık yapılıyor.
Hakkari dendiğinde aklımıza ne gelir?
Terör bölgesi...
PKK baskınları, çatışmalar...
Asla gidilmeyecek bir yer...
Can güvenliğinin olmadığı bir şehir...
İnanın bunların hiçbiri yok!
Sokaktaki vatandaş da güvenlikçiler de, bölgeyi yıllardır bilenler de aynı şeyi söylüyor:
Burada terör bitti, bitiyor!
Hakkari Lisesi’nden her yıl 50-60 öğrenci dağa çıkarmış, son bir yıldır örgüte tek bir katılım yok liseden...
Özellikle son 6 aydır işlerin çok iyi gittiğini, Hakkari’nin PKK’yla arasına ciddi mesafe koyduğunu ağız birliği etmişçesine herkes söylüyor.
İstanbul’dan daha az tehlikeli bir şehir Hakkari ama ne yazık ki en ufak bir olay büyük bir çatışma, büyük bir terör olayı olarak yansıyor batıya...
İstanbul’da daha çok gösteri, daha çok eylem, şüpheli paket, araba kundaklama vakaları var ama Hakkari’nin adı çıkmış dokuza inmiyor sekize...
Haber bültenlerini deşifre edeceğim...
Hakkari’nin ve bölgenin ağır terör olayları altında olduğunu anlatıyor televizyonlar bize.
Sanırsınız ki sınırlarımız içinde ağır bir savaş var.
Bunun en büyük sorumlusu görsel medya.
Hakkari’ye canlı yayın aracı koyup, "Şu an sıfır noktasındayız" diye haber yapanları, Diyarbakır’daki patlamaya "Tek görüntü bizde var" diye sevinen haber merkezlerini deşifre etmeye karar verdim.
Çatlama patlamanın rating getireceğini bilip, tansiyonu yüksek gibi gösteren haber bültenleri bölgeye büyük haksızlık yapıyor. En ufak bir olayı büyük bir terör saldırısı gibi göstermeyin.
Hakkari’de sokaktaki adam ne diyor biliyor musunuz:
"Televizyonların gösterdikleri buralarsa, biz nerede yaşıyoruz o zaman"...
Bültenlerin Güneydoğu haberlerinin sıkı takipçisi olacağım bundan sonra...
Hakkari, Bolzano gibi...
Hakkari inanılmaz güzel bir şehir, helikopterle yukarıdan şehri ilk gördüğümde burası Bolzano gibi dedim... İtalya’nın en kuzeyinde, Alplerin eteklerinde bir şehir Bolzano. Tıpkı Hakkari gibi dört tarafı dağlarla çevrili...
Hakkari’nin dağları çok daha güzel ve görkemli.
Hakkari Tugay Komutanı Tuğgeneral Azmi Utfan Cinek ve İl Emniyet Müdürü Cavit Çevik’le şehre tepeden bakan dağ evinde sohbet ederken, "Burası Bolzano gibi olmalı" dedim. "İki teleferik iki kayak pistiyle bu şehrin havası değişir, iki üç yatırımla burası binlerce turist çeker" dedim.
Eminim Hakkari o günleri de görecek.
Yapımı süren yolla 4 saat olan Van-Hakkari arası bir saate inecek.
Ve Hakkari, Bolzano’dan hiçbir eksiği olmadığını gösterecek bize.
Bütün filmlerin Güneydoğu galası olmalı
Kutsal Damacana’nın oyuncuları Şafak Sezer, Ersin Korkut, Yıldırım Memişoğlu ve filmin yapımcısı Şenol Zencir olmak üzere 5 kişi gittik Hakkari’ye...
Tek bir sinema salonu olmayan şehirde 1,5 yıl önce açılan harika bir kültür merkezi var.
Şehirdeki bütün gençlerin isteği de bu, "Burada tek bir sosyal faaliyetimiz yok" diyorlar.
Filmi o kadar heyecanla izlediler ki anlatamam...
Mahsun Kırmızıgül, Beyaz Melek’in galasını Diyarbakır’da yapmıştı. Şafak Sezer de Kutsal Damacana’yla Hakkari’ye gitti.
Bu geleneğe dönüşmeli.
Vizyona giren her filmin bir Güneydoğu galası mutlaka yapılmalı.
Şenol, Hakkarililere daha önce yaptığı Dünyayı Kurtaran Adam, Hababam Sınıfı gibi filmleri gönderecek.
Ersin de, Yılmaz Erdoğan’ın "BKM filmlerini göndereceğiz" sözünü iletti.
Bu ilk adım olsun Hakkari için.
Galalarla, film gösterimleriyle Hakkari’nin kültür hayatını ayağa kaldırmak hepimizin görevi...