Paylaş
Provokatif, seksi, sıra dışı, iddialı bir defileydi... Çünkü Marquis de Sade’ın sadizmi edebiyata sokan “Sodom’un 120 Günü” adlı kitabından hareketle hazırlamıştı defileyi Hakan Akkaya...
Zincirler, tasmalar, kafesler, kırbaçlar, deriler üzerine bir de mekanın tamamı ve kreasyon simsiyah olunca Marquis de Sade’ın şatosunda zannettik kendimizi...
Defileden sonra after party’de üç isimle konuştum...
Çağla Şıkel: Defilenin baş mankeniydi. Giydiği kıyafete bayıldım, podyumda çok seksi duruyordu. Kimse iki çocuk annesi demez Çağla’ya... “Bunca yıldır podyuma çıkarım, beni en heyecanlandıran, en çok etkileyen, en beğendiğim defile bu oldu... Podyumda heyecandan eteğimin titrediğini hissediyordum” dedi...
İrem Derici: Geçen hafta, “İçimde kırbaçlı kadın da var, bıyıklı Ahmet Abi de, dominant kadın da var domine edilmeyi seven kadın da” açıklamasıyla çok konuşulmuştu... “Tam senlik defileymiş” dedim... “Hayranlıkla izledim, tam benlikmiş valla sanki benim için hazırlamış Hakan” yanıtını verdi kahkahalar atarak. Bir gün sonra Kıbrıs’ta konseri vardı, erken ayrıldı partiden...
Hakan Akkaya: Çok heyecanlıydı, sonrasında çok mutluydu... “Hayatımın en önemli olayıydı bu gece... Bugüne kadar yaptıklarımın en üst noktasıydı... Gördün işte olaya noktayı koyduk” dedi... “Şimdi diğer modacılar düşünsün. Bakalım neler yapacaklar” diyerek de diğer modacılara taş attı...
Bunda hak veriyorum Hakan’a, çıtayı çok yukarı çeken bir defileydi çünkü...
Sahnedeki Gülay...
Çarşamba akşamı o kadar çok koşturdum ki, Hakan Akkaya defilesi, Emek’te Zeki Müren Gazinosu derken geceye Garaj İstanbul’da Gülay’la nokta koydum...
Yıllardır dinlerim ama sahnede ilk kez izledim Gülay’ı...
Nisan başında çıkan Gri Şarkılar adlı albümünün çok başarılı olduğunu yazmıştım daha önce...
İşte o albümün lansman gecesinde hem albümde yer alan hem de almayan şarkılarını seslendirdi Gülay...
◊ Albümdeki Gülay’dan çok daha iyiymiş sesi...
◊ Fotoğraflarından çok daha sıcakmış kendisi...
◊ Sandığımdan çok daha eğlenceliymiş sahnesi...
Sadece lansmanlarda değil daha sık yapmalı konserleri...
Emek’te ilk gösteri
Yenilenen Emek Sineması resmi açılışını yapmadı ama mekanda ilk etkinlik önceki akşam Zeki Müren Gazinosu’yla yapıldı...
İşte Benim Zeki Müren albümünün lansmanıyla kapılarını açan Emek’ten ilk gösteri izlenimlerim:
* Gazino şeklinde dekor, hazırlanan T şeklindeki sahne Emek’in dekoruyla birleşince mekan nostaljik bir havaya dönmüştü...
* Emek Sineması da, bulunduğu Grand Pera da tam olarak bitmemişti, ufak inşaatlar devam ediyordu. Kulisler bile yoktu, neden tamamen bitmeden apar topar Emek’te bir etkinlik yapıldı anlamadım...
* Gecenin yıldızı elbette Muazzez Abacı ve Muazzez Ersoy’du... İkilinin düeti çok iyiydi...
* Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da seyirciler arasındaydı...
Başka bir yere yetişmesi gerekiyordu, ikinci şarkıyı dinleyip salondan ayrıldı zaten...
Sean Penn’in balıkçısı
Ünlü oyuncu Sean Penn, Dünya İnsani Zirvesi için İstanbul’a geldi, magazin basını olarak hep birlikte fena atladık haberi...
Ne Sean Penn’in kaldığı otel, ne gittiği restoran, ne İstanbul’da çekilmiş fotoğrafı vardı gazetelerde...
Zirve’de konuşma mı yaptı, dinleyici miydi o bilgiler de basınla paylaşılmayınca Sean Penn’in İstanbul ziyareti tam anlamıyla karanlıkta kaldı...
Allah’tan Karaköy’de gittiği Akın Balık’tan bir kare fotoğraf çıktı da ünlü oyuncunun İstanbul ziyareti belgelendi...
Sean Penn’in gittiği Akın Balık, salaşın tam karşılığıdır...
Haliç kıyısında rakıların çay bardağında içildiği, tahta masalarda oturulan, kağıt masa örtüleri üzerinde yemek yenen bir balıkçıdır...
Her daim muhalif, Amerikan politikalarını eleştiren, solcu kimliğiyle tanınan Sean Penn’in kimselere çaktırmadan Akın Balık’ı keşfetmesine şaşırmamalı...
Paylaş