Zeynep Tokuş’un TRT dizi çekimi için gittiği Tebriz’de kara çarşaflar içinde çekilen fotoğrafları tartışma yarattı.Reha Muhtar’ın yeni programında da ele alındı bu olay.
Deniz Som ve Cüneyt Ülsever, “Bize diziler eliyle de yeni bir hayat tarzı dayatılıyor. Eskiden Paris’te çekilirdi Türk filmleri şimdi İran’da” dediler. Nazlı lıcak da, “Tokuş’un buzda şortla dans etmesine de, kara çarşafa girmesine de bu toplum hoşgörü göstermeli” diyerek karşı çıktı. Sabah gazeteye gelince İran’dan gelen tüm fotoğraflara baktım ve bir şey dikkatimi çekti. Aynı dizide rol alan Azra Akın hiçbir fotoğrafta kara çarşaf giymemiş, Zeynep Tokuş ise kara çarşaflar içinde... Azra saçlarının önünü açıkta bırakıp başına bir örtü atmış, Zeynep’in ise sadece gözleri ortada, ellerinde bile siyah eldiven var. Olayı biraz soruşturunca işin aslı ortaya çıktı. Meğer Zenep Tokuş haber olmak için kara çarşaflar içine girmiş. Gazetecilerin geleneksel kıyafetler giy teklifi üzerine kara çarşaflara bürünüp çarşıya çıkmayı kabul etmiş... Gazeteciler gibi Tokuş da olayın daha büyük ilgi göreceğini, tartışılacağını sezmiş yani. Azra Akın ise kara çarşaflar içine bürünüp çarşıya çıkma teklifini reddetmiş. “Ben dünya güzeli olmuş bir isimim, böyle görünmem doğru olmaz” diyerek saçlarının önünü açıkta bırakan bir örtü kullanmayı tercih etmiş. İşin daha da ilginci ne biliyor musunuz; TRT’de yayınlanacak Ayrılık dizisinde Zeynep Tokuş’un kara çarşaflar içinde gözüktüğü tek bir sahnesi yok.
Neden Habertürk değil de Haberturk?
Adında Türk kelimesi geçen markalarla ilgili genelde yanlış bilinen bir bilgi var. Dil bilimciler, Türk yerine Turk kullanılmasına itiraz ediyorlar. İngilizce’de ü harfi olmadığı için bunun bir İngilizce özentisi olduğunu söylüyorlar. Dün Hıncal Uluç da, Gazete Haberturk’ün ‘u’ ile yazılmasını kurucusu Ufuk Güldemir’in işe internette başlamasına bağladı. “İnternet adresinde ü kullanılmadığı için markanın Haberturk olarak yola çıktığını” yazdı. Hıncal abinin söylediğinde doğruluk payı var ama sadece Haberturk’un değil diğer markaların da neden ü’yü kullanmadığını açıklamaya yetmiyor. Haberturk dışında CNN Turk, Skyturk, Kanalturk, Digiturk, Turkcell hepsi ü’süz... Hatta Cola Turca gibi markalar da hem Türk’lüğü kullanıp hem de Türkçe’den uzak bir formatta. Bunun nedeni internet ya da Türkçe düşmanlığı değil, yasaların izin vermemesi. Türkiye’de bir markada açıkça Türk, Türkiye ve Milli kelimeleri kullanabilmek için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bakanlar Kurulu’nun bir ticari markaya böyle bir izin vermesi ise neredeyse imkansız, verse bile çok uzun bir süreç... Sadece kamuya yararlı dernekler bu ibareleri kullanabiliyorlar, onun da iznini yine Bakanlar Kurulu veriyor. Adında Türk olan markaların Türkçe’den uzak olmasının nedeni budur. Not: Bu arada Gazete Habertürk’ü ilgiyle takip ediyoruz.
Nişantaşı eczanelerinde en çok satan ilaç ne?
Geçen gün Nişantaşı’nda bir ilaç arayan arkadaşımın semtin eczanelerini dolaşırken kendi çapında yaptığı araştırmanın ilginç sonucunu paylaşayım sizinle... Semtin dört büyük eczanesine gidiyor arkadaşım ve kendi ilacını ararken, “Bu ara en çok satılan ilacınız ne” sorusunu yöneltiyor. Sıkı durun hepsinden aynı yanıt geliyor: 1- Viagra 2- Levitra Erkekte cinsel gücü artıran bu haplar Nişantaşı eczanelerinde en çok satanlar listesinde ilk iki sırada. “Krizde insanlar seks yapmıyor” diyen Cem Boyner’i yanıltan bir sonuç mu bu... Yoksa “Kriz en çok zengin semt erkeklerinin iktidarını vuruyor” demek mi daha doğru? Türkiye ve İstanbul’un değişik semtlerindeki eczanelerde yapılacak daha düzgün bir araştırma nasıl sonuçlar verir merak ettim valla...