Paylaş
Güzel bri kitap: Ünlüler babasını anlattı
Gazetedeki masama her hafta gelen onlarca kitaptan biriydi...
Önce kapağındaki Hollywood filmlerinden fırlamış gibi duran çok yakışıklı bir adamın siyah beyaz fotoğrafı dikkatimi çekti...
Sonra da kitabın adı: Baba Öyküler...
İki çocuk babası olarak kayıtsız kalamazdım bu başlığa...
Yazarına baktım, Jehan Barbur...
Bu bizim tanıdığımız müzisyen Jehan Barbur değil mi?
Evet öyleymiş...
Onlarca kitap arasından bir anda sıyrıldı ve benim çantama girdi kitap, eve gittim hemen okudum...
Yaşanmış baba-çocuk ilişkilerinden daha çok şey öğrenmek için...
Müzisyen Jehan Barbur, 20 ünlü isimden babalarının hikayesini dinlemiş ve “Baba Öyküler” adında Ot Kitap’tan bu kitabı çıkarmış...
Ali Nesin’den Serra Yılmaz’a, Bülent Ortaçgil’den Fazıl Say’a, Fırat Tanış’tan Ercan Kesal’a 20 ünlü isim babalarını ve baba-çocuk ilişkilerini anlatmış kitapta...
Hepsinin de siyah-beyaz baba-çocuk fotoğrafları var...
Nasıl güzel hatıralar, nasıl güzel ilişkiler bir görseniz...
Ben kendi adıma, insanlar çocukluklarında en çok nelerden etkileniyor, ömürleri boyunca neleri unutmuyor gözüyle bakıp, “Nasıl daha iyi bir baba olabilirim” diye okudum kitabı...
Siz de eminim çok güzel şeyler bulacaksınız kendi adınıza...
Listeyi kendi merak ettiği insanlara göre belirlemiş Jehan Barbur...
Peki kitabın kapağındaki o yakışıklı erkek kim?
Ben Jehan Barbur’un babası zannetmiştim...
Meğer dedesi Lyonel Makzume’ymiş...
aykiriakademi.com’da Işıl Gerek’e verdiği röportajda, “Kitabın kapağındaki annemin babası... Orası da İskenderun... Genelde dedemin çevresinde geçen bir çocukluktu benimkisi... İskenderun’daki Hıristiyan azınlıktanız. Dedemin hayal dünyasında nefes alır, onunla oyunlar oynardım. Onun kucağında, onun kokusuyla büyüdüm” diye anlatmış Jehan Barbur...
Kitabın fikrine de, hikayelerine de bayıldım...
(Baba Öyküler, Jehan Barbur, Ot Kitap, 360 sayfa, 17 lira)
Güzel bir sergi: 2 Haziran'da açılıyor
Koruncuk Vakfı ve Kiehl’s işbirliği ile ünlülerin tasarlayacağı duvar resimlerinden bahsetmiştim...
Dünyanın en önemli graffiti sanatçılarından Leo Lunatic bu hafta bu proje için İstanbul’daydı...
Ünlülerin tasarladığı resimleri Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nin duvarlarına boyadı Leo Lunatic...
Daha sonra bu resimler şehirlerin duvarlarını süsleyecek.
İlk duvarı da Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü vermişti Koruncuk Vakfı’na...
İşte Leo Lunatic’in çizdiği o 27 eser, 2 Haziran’dan itibaren Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi’nde görülebilecek...
Halit Ergenç, Ozan Güven, Melisa Sözen, Mehmet Günsür, Mehmet Okur, Aras Bulut İynemli, Mert Fırat, Murat Özyeğin gibi isimlerin tasarladığı, Leo Lunatic’in çizdiği duvar resimleri bunlar...
‘Çocuklara İyi Gelecek’ adını taşıyan bu sergi, 28 yaşındaki grafiti sanatçısı Leo Lunatic’in aynı zamanda kapalı alanda gerçekleştirdiği ilk sergi olma özelliğini taşınıyor...
Bu proje için tek kuruş ücret almadan çalışan Leo Lunatic’e ne düşündüğünü sordum...
“Bu sergi için çok heyecanlıyım. İlk kez kapalı bir alanda kendi solo sergimi, sanatseverlerle buluşturacağım. Graffiti bir sokak sanatı.
Ama biz ilk kez kapalı bir alana graffitiyi taşıdık. Bunu da çocuklarımızın geleceği için yaptık. Böylesine anlamlı bir proje için ilk sergimi yapmış olmak bana ayrı bir mutluluk veriyor” dedi...
Siz de bu önce bu sergiyi görüp, sonra GELECEK yazıp 4717’ye bir mesaj atabilirsiniz...
Emin olun vereceğiniz 5 lira Çocuklara İyi Gelecek...
Güzel bir pazarlama: 300 liraya hafta sonu Dalaman tatili...
Doktor bir okurum söylemese haberim yoktu...
Dalaman Havalimanı’nı işleten YDA Grup’un öncülüğünde dalamanweekend.com adıyla bir site kurulmuş...
Cuma günü mesai bitimi sonrası İstanbul Sabiha Gökçen ve Ankara Esenboğa gidişli, pazar akşamı Dalaman havalimanı dönüşlü olmak üzere programlanmış hafta sonu tatil fırsatı sunan bir organizasyon bu...
Dalaman bölgesi, Dalyan, Marmaris, Fethiye, Akyaka tatil merkezlerinde doğal ve tarihi mekanların yanı sıra bölge mutfağının lezzetlerini tatma imkanı da sunan bir hafta sonu tatili...
Otel konaklama, uçak bileti dahil olmak üzere 300 lira...
Konaklayacağınız otelleri, kalacağınız yerleri de tercih etme şansı sunuyorlar...
Yabancı turistin gelmediği bir dönemde yerli turisti çekmek için çok iyi düşünülmüş bir organizasyon...
Dalamanweekend organizasyonu diğer bölgelere de örnek olmalı...
Çünkü oraya 300 liraya giden turist, bir yerde oturup çay içip yemek yese, bir hediyelik eşya alsa bile bölgenin ekonomisine katkıda bulunur...
Bu dönemde iç turizmi hareketlendirecek böyle fikirlere ihtiyaç var...
Güzel bir şehir: Amsterdam'da iki gün
Bu Amsterdam’a 6’ncı gelişim... Hep beğendiğim bir şehirdi ama ilk kez bu kadar sevdim...
Belki de hava tişörtle gezecek kadar harika olduğu için...
Soğuk, yağmurlu, buz gibi, hatta kar yağan Amsterdam’ı biliyordum da güneşli, çimlere yayıldığımız, çiçeklerin açtığı, havanın 26-27 derece olduğu Amsterdam’a denk gelmemiştim...
Daha önce de parklarını, müzelerini, kafelerini gezip, bisikletle şehri turlamışlığım vardı ama hiç bu kadar keyif almamıştım...
Giderseniz eğer şunları yapın:
◊ Mutlaka bisiklet ya da motosiklet kiralayın... Bisiklet sürmeyi bilmiyorsanız Amsterdam’ın eksik kalacağını bilin...
◊ 3-5 arkadaş gidiyorsanız bir kanal evi tutun... İki kişi için otelden pahalı ama 3-5 kişi olunca fiyat normalleşiyor...
◊ Araç trafiği kadar bisiklet trafiği var, bisiklet yoluna sağa sola bakmadan dalmayın...
◊ Bolca fotoğraf çekin, Amsterdam’ın yeşili ve kanalları iyi ‘like’ alıyor...
◊ Geleneksel bir Hollanda mutfağı arıyorsanız D’Vijff Vlieghen’de bir akşam yemeği yiyin...
◊ Her gittiğimde uğradığım Tapas Bar Catala’ya gidin, Amsterdam’daki bu tapasçıyı Barcelona’da bile bulamazsınız diyeceğim, abartmış olacağım...
Paylaş