Güzel Şeyler...
.
Güzel bir çaba
Bu resimlere ‘duvar’ verecek belediye var mı?
Leo Lunatic dünyaca ünlü bir graffiti sanatçısı...
Dünyanın dört bir yanında şehir duvarlarına yaptığı sokak resimleriyle tanınıyor ve büyük ilgi görüyor...
Koruncuk Vakfı da bizim ünlülerin düş dünyalarını Leo Lunatic’in çizimleriyle buluşturacağı bir projeye imza attı...
22 ünlü hayal edecek, Leo Lunatic onların tarif ettiği duygulardan yola çıkarak çizimler yapacak...
Bu ünlüler arsında kimler yok ki...
Halit Ergenç, Ozan Güven, Melisa Sözen, Mehmet Günsür, Mehmet Okur, Aras Bulut İyinemli, Murat Özyeğin, Aliye Simavi, Banu Çarmıklı, Tansa Mermerci, Emek Saran, Jülide Ateş gibi ünlü isimler var...
Haziran başında bu çizimler Elgiz Sanat Müzesi’nde sergilenecek...
Peki sonra...
İşte bundan sonrası beni asıl heyecanlandıran nokta...
Belediyelerden izin alınacak ve bu resimleri Leo Lunatic şehrin duvarlarına büyük boy olarak resmedecek...
Altında da hikayesi, hangi ünlünün fikri olduğu kısaca yazacak...
Peki tüm bunlar neden yapılıyor?
Urla’da inşaatı devam eden Koruncuk Vakfı’nın bitirilmesi için...
Cilt, saç ve vücut bakım ürünleri geliştiren 165 yıllık Kiehl’s markasının sosyal sorumluluk projesi olarak destek veriyor bu çalışmaya...
Ancak Çocuklara İyi Gelecek adlı bu projede hala eksik olan iki şey var.
1- GELECEK yazıp 4717’ye 5 lira karşılığında göndereceğiniz sizin mesajlarınız...
2- Bu resimlere şehrin çeşitli yerlerinde duvar verecek olan belediyeler...
Ünlülerin tasarlayıp, Leo Lunatic’in çizeceği dev duvar resimlerini isteyen kaç belediye çıkar dersiniz?
Bence tahmininizden çok...
Not: Bizim ünlüler zaten bizim sosyal sorumluluk işlerinde her zaman taşın altına ellerini koyarlar da, ben en çok bu projede Leo Lunatic’in beş kuruş almadan resimleri çiziyor olmasına bayıldım...
Koruncuk Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımacısı Baerrin Yoleri’nin eğitim, çevre ve çocuklar anlatımı üzerine Leo Lunatic’in çizdiği resim...
Güzel bir hizmet
Yeni İETT durakları
İETT’yi beğeniyorum, belki de Büyükşehir’in en çalışkan kurumlarının başında geliyor...
Pardon bir de Park ve Bahçeler Müdürlüğü var ama onların ekim-dikim işleri sürekli tartışma konusu...
İETT son olarak akıllı durak konseptini geliştirdi...
Anında bilet alacağınız Biletmatik’ler var, dijital ekranlar var, cep telefonu şarj edecek USB girişleri var, engelliler için şarj noktası var...
Daha da güzeli tüm enerjisini durağın üzerindeki güneş panellerinden alıyor...
Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki ilk durakla başladı uygulama...
Geçen yıl Büyükşehir korkunç trafik lambaları tasarlamıştı, ısrarla kötü olduğunu yazdık, sonunda vazgeçildi projeden...
Ama bakın bu duraklar öyle değil, eli yüzü düzgün, kullanışlı, modern görünümlü duraklar...
Tek problem oturacak yer azlığı...
İstanbul gibi kalabalık bir şehirde duraklardaki banklar biraz daha büyük olabilir...
Şimdi ben iyi diyorum ya, gelecek maillerden adım gibi eminim, “Cengiz Bey kim bilir kimler kaç lira kazandı, siz onu araştırın” diyecekler...
Her hizmete böyle yaklaşan bir kesim var...
Bu yüzden bu tür hizmetler daha şeffaf olmalı, İETT de durak başına kaç lira ödediğini açıklamalı...
Bu durakların kaç liraya mal olduğunu öğrenirse vatandaş da daha huzurla biner belki...
Güzel bir düğün
Tarkan da evlendi
Tarkan’ın düğününü, giden arkadaşlarımdan dinledim...
100-120 kişinin katıldığı sade bir düğün yapmış Pınar Dilek ve Tarkan...
12 masanın olduğu, Berlin’de bu tür organizasyonlar için kullanılan Köln Flora’da yaptı düğününü...
Ben kim katılmış, hangi müzik çalmış gibi düğünle ilgili detayları değil tek bir şeyi sordum arkadaşlarıma...
“Tarkan nasıl görünüyordu, mutlu muydu, keyifli miydi...”
Hepsi bana Tarkan’ın çok mutlu göründüğünü söyledi...
Bundan daha ötesi var mı...
Kimin ne kadar evli kalacağını, kimin yarın başına ne geleceğini kimse bileme elbette...
Ama görünen o ki Tarkan an itibariyle mutlu...
Dolayısıyla bu mutluluğa herkes saygı göstermeli...
Tarkan’a çocuklarını kucağına alacağı, mutlu, huzurlu bir evlilik dilemeli...İnşallah öyle olur...
Güzel bir otel
Sen neymişsin be Büyük Efes...
Ne zaman İzmir’e gitsem ve ne zaman Swissotel Büyük Efes’te kalsam otelin içindeki sergilere mutlaka göz atıyorum...
Geçen hafta da öyle oldu... Bu kez otelin sanat yöneticisi Meriç Aktaş Ateş’in rehberliğinde gezdim oteli ve daha önce görmediğim üst katlardaki eserlerle de tanıştım...
Otelin bütün katlarını gördükten sonra “Sen neymişsin be Büyük Efes” dedim...
1964 yılında Emekli Sandığı’nın yaptığı Büyük Efes Oteli sadece İzmir’in değil tüm bölgenin en büyük oteli ve cazibe merkezi oldu yıllarca...
Ajda Pekkan’dan Zeki Müren’e iş dünyasından spor dünyasına kadar İzmir’e gidip de Büyük Efes de kalmayan ünlü yoktu...
Meğer sadece hatıra değil, büyük bir koleksiyon da biriktirmiş Büyük Efes...Bedri Rahmi Eyüboğlu, Attila Galatalı, Nasip İyem, Cevat Şakir, Jale Yılmabaşar gibi dönemin öncü isimlerinin eserleri yıllarca eski Büyük Efes’i süslemiş...
2005’te MV Holding satın aldıktan sonra bu kıymetli eserleri özenle korumuşlar.
Bununla da yetinmemiş Devrim Erbil’den Seçkin Pirim’e, Alev Gözonar’dan Varol Topaç’a modern sanatçıların eserleri eklenmiş koleksiyona...
Sadece Türk sanatçılar da değil, Fernando Botero’nun, Lorenzo Quinn’in, Antony Gormley’in heykelleri de var...
2013’te bir adım daha atmışlar, sanata ve sanatçıya destek vermek amacıyla sergiler, etkinlikler düzenlemeye başlamışlar...
Sonuçta sadece İzmir’in değil Türkiye’nin en iyi bir sanat galerilerinden birine dönmüş Swissotel Büyük Efes...
Her köşeden bir eser çıkıyor karşınıza...
Güzel bir yasak
Fildişi dünyada yasaklanıyor
Bu hafta Kenya’dan iç acıtıcı bir fotoğraf yansıdı dünya medyasına...
Gördüğünüz fotoğrafta 6700 file ait olan fildişleri yanıyor...
6700 fil öldürülmüş yasadışı yollardan, fildişleri satılmak için...
Tam 100 ton fildişi...
Piyasa değeri 525 milyon Türk lirası...
Böyle büyük rakamlar olduğu için de kaçak avcılar 6700 fili öldürmüşler işte... Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta, “Fillerin ölümü demek ulusal mirasımızın ölümü demektir” dedi ve kaçak fildişleri yakılarak imha edildi... Peki bunun güzel tarafı ne diyecek olursanız? Var bir güzel yanı...
Eylül ayında tüm dünyada fildişi satışının yasaklanması bekleniyor...
Amerika 2014’te ülke içinde fildişi ticaretini yasaklamıştı zaten...
Şimdi tüm dünyaya bu yasağın yayılması bekleniyor...
Bundan güzel şey olur mu?
