Güzel bir geceydi

MGD’ci arkadaşlar bu ödül törenini son yıllarda çok başarılı yapmaya başladılar.
Öncelikle birbirinden iyi isimleri geceye getirmeyi başarıyorlar, bu yıl da Kıvanç Tatlıtuğ, Serenay Sarıkaya, Sıla, Mustafa Sandal, Afili Aşk, Her Yerde Sen, Hercai ekipleri başta olmak üzere televizyon ve müzik dünyasının pek çok yıldızı vardı gecede...
Doğa Rutkay ve Hakan Bilgin’in sunumları hızlı ve dinamikti, çok sayıda ödül olmasına rağmen geceyi makul saatte bitirmeyi başardılar...
Hem mesleki ödüller hem de müzik ve televizyon ödülleri olunca MGD’de ödül sayısı ister istemez artıyor.
Buna da bir formül bulurlarsa MGD ödülleri tadından yenmeyecek.
24 yıl olmuş ilk Altın Objektif’ten bu yana geçen zaman.
Bu süre içinde kendini sürekli geliştiren bir ödül töreni oldu.
Ama bu ödülün en güzel yanı her zaman birbirlerine rakip olarak görülen ünlülerle magazincilerin bir araya gelmesi.
Ünlülerin yıl içinde sürekli “kaçtıkları” magazincilerin elinden ödül alması, geceye katılmaları çok anlamlı.
Her zaman söylüyorum ünlülerle magazincilerin birbirlerine ihtiyacı var...
Zaman zaman tartışsalar, ters düşseler de biri olmadan diğeri olamaz.
Önceki akşam yapılan MGD ödül töreni de bunu bir kez daha gösterdi.
Emeği geçen herkesi ve katılan, ödül alan ünlüleri tebrik ediyorum.

İki proje albümü

MGD gecesinde iki proje albümü ödül aldı...
◊ Polat Yağcı’nın, Cengiz Kurtoğlu ve Hakan Altun’a yaptığı Usta Çırak albümü...
◊ Murat Yıldırım’ın yaptığı Fikret Şeneş albümü...
Bence her ikisi de ödülü çok hak eden işlerdi.
Bu yılın en iyi proje albümleri bu ikisiydi...
Gecede Fikret Şeneş albümünde Kimler Geldi Kimler Geçti’yi seslendiren Buray’ı da tebrik ettim...
Cengiz Kurtoğlu ve Hakan Altun’u da...
Hakan’ın çırak sıfatıyla bu albümde yer alması bile onun büyüklüğünü gösteriyor...
Cengiz Kurtoğlu’nun ustalığına zaten diyecek sözümüz yok... Hakan Altun ve Cengiz Kurtoğlu bu albümle birlikte sahnelerin en çok aranan ikilisi oldu aynı zamanda...

Bir katliam filmi

Hindistan Mumbai’de Taj Mahal otelinde 2008’de büyük katliam yaşanmıştı...
Yeniden hizmete girdikten kısa bir sonra o otelde kalmıştım.
Kısa süre önce 108 kişinin öldüğü bir otelde konaklamak ürperticiydi...
Ölenlerin anısına yapılmış köşede bulunmak, koridorlarda, odalarda nasıl katliam yapıldığını düşünmek bile korkutucuydu...
Kaldığım odada birileri öldü mü, teröristler buraya girdi mi diye düşünerek uykuya zor daldığımı hatırlıyorum.
İşte o otelde neler yaşandığını geçen akşam izledim...
Geçen yıl bu zaman vizyona giren “Hotel Mumbai” filmini sinemada izleyememiştim.
Apple TV’den satın aldım ve oturdum karşısına.
Katliam çok çarpıcı şekilde anlatılmış filmde.
Nefesimi tutarak izlediğim o kadar çok bölüm oldu ki...
Acaba ben katliamdan kısa bir süre sonra otelde kaldığım için mi bana öyle geldi dedim ama filmi birlikte izlediğim eşim de soluk soluğa seyretti.
Çok etkileyici bir film “Hotel Mumbai”...
Bir yerlerden bulup izleyin derim...
Terörün ülkesi, sınırı, dili, dini olmadığını, insanlara dünyanın en büyük acılarını yaşattığını bir kez daha göreceksiniz...

Bozkır’ın kaderi...

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde ödüllere boğulan “Bozkır”ı izlemedim, bilmiyorum...
Ulusal Film kategorisinde yarışan diğer filmleri de izlemedim. O yüzden şu değil de bu film ödülü alsaydı diyecek durumda değil...
O yüzden jürinin kararına saygı duyuyorum.
Ama Altın Portakal’da Bozkır’ın 10 dalda 11 ödül aldığını görünce...
Ya hiçbirimizin bugüne kadar haberdar olmadığı çok iyi bir filmle karşı karşıyayız ya da yarışan diğer 9 film o kadar kötüydü ki bütün ödülleri “Bozkır”a vermek zorunda kaldılar dedim...
Hangisinin doğru olduğunu Bozkır’ı izleyince göreceğiz artık.