Paylaş
“On dört yaşım diken ile kaplanmış
Göz ucuma karıncalar toplanmış
Kurşun gelmiş kaşlarımın üstüne
Alınyazım okur gibi saplanmış
Uyu Memik oğlan uyu
Öte gecelerde büyü” dediği şiirini Zülfü Livaneli’nin sesinden hangimiz bilmez...
Ya da Ahmet Kaya’nın;
“Bir soğuk yel eser üşür ölüm, ölüm bile
Anlatır akan kanı beyaz sesiyle” dediği Ülkü Tamer şiirini...
Ama belki de içlerinden en bilineni yine Zülfü Livaneli sesinden dinlediğimiz;
“Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından canım
Güneş topla benim için”dir.
İşte o büyük şair, bugün 79 yaşında.
Eğer bu ülkede telif hakları doğru dürüst işleseydi sadece şu üç şiiri bile Ülkü Tamer’in ilerleyen yaşlarını refah içinde yaşamasına yeter de artardı.
Ama ne yazık ki öyle değil...
Ülkü Tamer’in 79 yaşında çeşitli sıkıntılarla boğuştuğunu ben biliyorum.
Ekonomik sıkıntıları, sağlık sorunları, yaşın getirdiği yalnızlık derken Ülkü Tamer gibi bir şair, dostlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalışır noktaya gelmiş durumda.
6 yıl öncesine kadar Sabah gazetesinde hafta sonları yazarken en azından haftada bir kalemi sayesinde kendisinden haberdar oluyorduk.
Daha önce Radikal’deydi, Şubat 2010’da da kendi isteğiyle Sabah’taki yazılarına son verdi.
O zamandan beri kendi kapalı dünyasında Ülkü Tamer...
Belki bunları yazdığım için bana çok kızacak.
Ama benim gönlüm de bizim hayatımıza bu satırları katmış bir şairin, yıllarca köşe yazarlığı yapmış bir büyüğümüzün ilerlemiş yaşında unutulmasından değil, hak ettiği ilgiyi ve desteği görmesinden yana.
Tüm müzik ve edebiyat dünyasına, dostlarına, tanıyanlarına bir çağrımdır bu...
Gelin bir Ülkü Tamer gecesi düzenleyelim.
Başta yıllarca Ülkü Tamer dizeleriyle milyonlara seslenmiş olan yakın dostu Zülfü Livaneli olmak üzere Edip Akbayram’lar, Yavuz Bingöl’ler, Suavi’ler, genç popçular, edebiyat dünyasından ünlüler...
Hep birlikte “Güneş Topla Ülkü Tamer İçin” gecesi düzenlemeye ne dersiniz?
Sadece ekonomik destek sağlamak amacıyla değil, ustaları hayattayken de onurlandırmak için.
Kaybettikten sonra arkasından gerçek ya da timsah gözyaşı döken çok oluyor ama hayattayken değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz.
Ülkü Tamer de o değerlerimizden biridir.
Üstelik bir gecemizi ayırmaktan çok daha fazlasını hak etmektedir...
Düzeltmeye bir düzeltme
16 Haziran’da “RTÜK hangi kanala ne kadar ceza kesti” diye bir yazı yazdım.
1 Ocak-15 Haziran 2016’yı kapsayan yılın ilk ayında kanallara ve hangi programlara ceza kesildiğini listeledim.
İşte aşağıda okuyacağınız, Sabah-atv grubunun bu konuyla ilgili bana gönderdiği bir düzeltme yazısı.
Sanki kendi yazarları bu konuda yazmamış, günlerce yanıt vermemişler gibi bir de bana düzeltme göndermişler.
Oysa ben sadece diğer kanalların dizileri ceza yağmuruna tutulurken neden atv’nin tek bir dizisine ceza kesilmediğine dikkat çekmiştim.
Şimdi yasal olarak şu düzeltmeyi yayınlayalım, sonra yılsonunu beklemeye başlayalım.
RTÜK’ün yılın ikinci yarısında kanallara kestiği cezaları listeleyip tekzip edilecek bir yazı daha yazmak için...
DÜZELTME VE CEVAP METNİ
“ISMARLAMA” GÖRÜNÜMÜNDEKİ YAZIYA CEVABIMIZDIR.
Hürriyet Kelebek Gazetesi’nin 16.06.2016 tarihli nüshasının 3. Sayfasında Yayınlanan ve Cengiz Semercioğlu tarafından kaleme alınan “RTÜK hangi kanala ne kadar ceza kesti?”, “RTÜK’ün adaleti”, “İki Önemli Not”, “Son Söz” başlıkları ile yayımlanan yazı, Müvekkil Şirket’in haklarını ihlal eder niteliktedir.
1. YAZI, TARAFLI BİR YAKLAŞIMLA KALEME ALINMIŞTIR.
Talebimize konu yayın; haber niteliği bulunmayan ve gerçeklerin çarpıtıldığı bir yazıdan ibarettir.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek amacıyla, idarî ve malî özerkliğe sahip, tarafsız bir kamu tüzel kişiliği niteliğinde bir kamu kurumudur.
Tekzibe konu yazının, RTÜK’ü baskı altına almak amacına hizmet eden, ısmarlama bir yazı olduğu açıktır.
Yazının sergilediği genel tutum, sınavdan yüksek not alınca “ben aldım”; düşük not alınca da “hoca düşük not verdi” diye sızlanan öğrencilerin ruh halini yansıtmaktadır ki, bu daha da vahim bir durum yaratmaktadır.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, görevi kapsamına giren tüm yayın kuruluşlarının yayınlarını mevzuatı ile belirlenen yayın ilkeleri kapsamında izlemekte, değerlendirmekte ve nihayet mevzuata aykırılığını tespit ettiği yayınlar hakkında da idari yaptırımlar uygulamaktadır.
Bu bakımdan Müvekkil Şirket’in diğer yayın kuruluşlarından bir farkı olmadığı gibi Müvekkil Şirket de, Turkuvaz Medya Grubu’na dahil A Haber logolu televizyon kanalının da geçmişte çok ağır yaptırımlara maruz kaldığı da sabittir.
Muhatap’ın A Haber logolu televizyon kanalının RTÜK tarafından uygulanan ağır idari yaptırımlara maruz kaldığı zamanda, Muhatap’ın neden böylesi bir yazı yazarak RTÜK’ün adaletini sorgulamadığını da merak etmekteyiz.
Sırf bu yön bile yazının da art niyetli bir düşünce ile ısmarlama, gerçekleri çarpıtan bir yazı olduğu gerçeğini ortaya çıkartmaktadır.
2. RTÜK BAĞIMSIZ BİR KURULUŞTUR, GÖREVİ ALANINDAKİ YAYINLARIN MEVZUATA UYGUNLUĞUNU DENETLER.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi RTÜK, görev alanına giren yayın kuruluşlarının yayınlarının mevzuata uygunluğunu denetleyen özerk bir kamu kurumudur.
Bu nedenle Muhatap’ın içinde bulunduğu medya grubundaki bir televizyonun aldığı cezadan sızlanmak ve Müvekkil’i asılsız ve çirkin iddialar ile töhmet altında bırakmaya çalışmak yerine özeleştiride bulunarak, “Biz nerede yanlış yaptık?” sorusunu kendilerine sormaları ve mevzuata uygun yayın yapmaları gerekmektedir.
Bu çerçeveden bakıldığında, yazının sahibinin reklam veren ve sponsorların düzenlediği bedava tatillere iştirak etmek yerine, gerçek gazetecilik mesleği ile iştigal etmesi gerekliliği de daha net ortaya çıkmaktadır.
Bu ve benzeri gerçek dışı yazılara ilişkin, Müvekkilin hukuken sahip olduğu hakları sonuna kadar kullanarak takipçisi olacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Tekzibe konu yayında yer alan gerçek dışı bilgi ve açıklamaları; kötü niyetli ve hayali senaryoları; kısacası gazeteciliğin etik değerlerine yakışmayan bu yazıyı yayınlayan gazetenizi kınıyor, asılsız suçlamalara karşı cevabımızı kamuoyuna saygıyla sunuyoruz.
Turkuvaz Hab.
Ve Yay. A.Ş. Vekili Av.
Fatih SAVAŞ
Söylemezsem Olmaz’a tebrik
Rüzgar Çetin’in tahliyesinden bir gün sonra önce internete, ardından dün gazetelere bir fotoğraf düştü.
Sinan Çetin ve Rüzgar Çetin’in birbirine sarıldığı tek bir kare...
Evlerinde çekildiği söylenen bu karenin nereden çıktığını merak ettim.
5 Ekim Çarşamba sabahı Beyaz TV’deki “Söylemezsem Olmaz” programında yayınlanmış ilk olarak.
Oradan internete, dün de Hürriyet
dahil bütün gazetelere yansıdı aynı kare.
“Söylemezsem Olmaz” ekibi herkesi atlatmayı başardı.
Bu bir televizyonculuk başarısıdır, kendilerini tebrik ediyorum.
Paylaş