Paylaş
Ama hiçbiri bu izlediğim kadar etkili ve başarılı değildi...
17 dakikalık bir kısa filmden bahsediyorum.
Adı: Witnessing Gezi... Gezi Tanıklığı...
Geçtiğimiz günlerde World Press Foto ödüllerinde birincilik kazandı bu dokümanter çalışma...
Kısa filmi hazırlayan Emin Özmen, Gezi olayları sırasında en çarpıcı anların tanığı olarak olayların içinde yer almış...
Hem fotoğrafları, hem görüntüleri çekmiş, hem de anlatıcı olarak seslendirmiş filmi...
Gezi Tanıklığı’nın en çarpıcı yanı olayları hem göstericilerin hem de polisin gözünden izlemesi...
Kimi zaman göstericilerin arasında, barikatların arkasında görüntü kaydetmiş Özmen...
Kimi zaman da polislerin arasında...
Polislerin taşların üzerinde uyumasını, gerginlikten aralarında tartışmalarını kaydetmiş.
Slogan atan, göstericileri alkışlayan bir mantıkla değil, tamamen tanıklık yaparak, objektif olarak göstermiş yaşananları bize...
Ortaya da müthiş etkili bir kısa film çıkmış.
Bu yazıyı yazarken iki yıl önce World Press Foto’da fotoğraf ödülü aldığını öğrendim Emin Özmen’in...
Bu çalışmasıyla da Multimedya ödülünü aldı.
Bence fazlasıyla hak eden bir çalışma...
Bu yüzden bu kısa filmde emeği geçenleri burada anmam gerekiyor:
Kamera: Emin Özmen
Yönetmen: Barış Koca
Editör: Soner Emanet
Orijinal Müzik: Berkant Kılıçkap
Altyazı: Engin Önder
Grafik Dizayn: Ozan Şanal
İnternetten bulun 17 dakikalık bu kısa filmi ve izleyin...
Bol şanslar...
Herkes bana diyor ki “Ömer Özgüner, Star’a Genel Müdür oldu, neden bir şeyler yazmıyorsun”...
Yahu, yazacak bir şey yok ki...
Zaten fiili olarak durum öyleydi, kanalın rotasını Ömer belirliyordu...
Şimdi resmi olarak da öyle oldu.
Ama şu kadarını anlatayım; resmi olarak Genel Müdür atandıktan hemen sonra Erman abi (Yerdelen) aradı telefonumdan.
Gülerek anlatmaya başladı.
“Senin bu arkadaşını Genel Müdür yaptık... Bak size karşı hareketlerinde bir değişiklik olursa hemen bana söyle, gereğini yaparım” dedi.
“Abi hiç merak etme bir taraflarının kalkmayacağı konusunda kendimden şüphe ederim, ondan etmem” dedim.
Güldük...
Belki de Doğuş Grubu’nun en büyük şansı Erman Yerdelen; yetenekli adamları bulup inisiyatif vermede yıllardır çok mahir...
Ömer’e Star’ı resmi olarak teslim etmekte de çok doğru yaptılar.
Şimdi onun en büyük görevi, Acun sonrası kanalı başarılı bir yerde tutmak...
Bunu başaracağına gram şüphem yok.
Yolun açık olsun kardeşim...
Çukurcuma’da Bahar
Hayat, Cihangir’in en güzel meyhanelerinden biriydi...
Burayı dişiyle tırnağıyla var eden Tarkan Şahin, ortaklarıyla sorun yaşadı ve geçen ay Çukurcuma’da kendine yeni bir meyhane açtı.
Hayat şimdi Tarkan’sız yoluna devam ediyor, Tarkan’ın Çukurcuma’da Bahar adlı yeni mekanı ise kısa sürede kendi müşterisini toplamaya başladı.
Çukurcuma’da Bahar, açık bir avlusu olan, açık bir terası olan çok güzel bir mekan...
Tiryakiler için ağaçlar altında sigaralarını tüttürüp, rakılarını içebilecekleri açık alanlara sahip.
Cihangir’de Bahar’ın en büyük avantajı bu...
Güzel bir de kış bahçesi yapmışlar mekana, kapalı alanı ise çok şık döşenmiş.
Anlayacağınız kocaman bir alana sahip Çukurcuma’da Bahar...
İkinci büyük özelliği ise lezzeti.
Mezeleri bizzat kitaplardan araştırıp, mutfağa girerek tarif eden Tarkan, bu konudaki rüştünü Hayat’ta kanıtlamıştı zaten...
Şimdi hünerlerini Çukurcuma’da Bahar’da gösteriyor.
İnsanların kendilerini açık havaya attıkları baharla birlikte Çukurcuma’da Bahar’ın, bizim semtin en popüler mekanlarından biri olacağı kesin...
Yazık olmuş
Filmlerin galasına gitmiyorum genelde çünkü objektif bir izleme olmayacağına inanıyorum.
Geçen gün THY uçuşunda Mutlu Aile Defteri adlı filmi izleyince, bir kez daha iyi ki galalara gitmiyorum dedim...
Rahmetli Tuncel Kurtiz’in son filmi bu...
İzlememiştim. İyi ki de izlememişim.
Bu kadar düz bir anlatım, bu kadar derinliksiz bir hikaye zor bulunur.
Tuncel Abi’ye vallahi yazık olmuş.
Keşke böyle bir filmle veda etmeseydi bize...
Paylaş