Fuat Güner’deki 150 Aysel Gürel bestesi

Aysel Gürel’le ilgili anı soran gazetecilere, cenazedeki kameralara, eş dost sohbetlerinde hep aynı şeyi anlatıyor;

"Aysel Gürel ölmeden önce bana 150 şarkı sözü verdi, onları besteleyeceğim"...

Son olarak MTV Türkiye’de aynı şeyi söylemiş.

Fuat Güner’in bu ısrarcı tutumu, ganimeti bölüşememe, ganimeti sahiplenme hissiyatı uyandırıyor bende nedense. Sanki, "Hey millet, bu şarkılardan birisi patlarsa telifi bana ait ha" demeye çalışıyor gibi...

Eminim öyle de düşünmüyordur ama bizim dışardan gördüğümüz manzara bu.

İşin ilginci bir anda herkesin bir yerlerinden Aysel Gürel sözü çıkmaya başladı.

Yani şimdi buraya bir dörtlük yazıp, "Bunu bana Aysel Gürel vermişti desem" kimse itiraz edemeyecek.

Aysel Gürel gerçekten de öyleymiş, bir kağıt parçasına yazdığı sözleri sanatçı dostlarına "Al bu senin olsun" diyerek verirmiş.

Geçen hafta Skytürk’te konuğum olan Müjde Ar anlattı.

Aysel Gürel’in evini taşırken her yerden şarkı sözleri çıkmış...

Gazetelerin kenarlarına yazılmış, tuvalet kağıtlarının boş rulolarına karalanmış şarkı sözleri, dörtlüklerle doluymuş ev.

"Yüzlerce ortaya çıkmamış şarkı sözü var" dedi Müjde Ar...

Bunların hepsini nasıl tasnif edeceğini bile bilmiyor.

Bir kitap hazırlayacakmış Müjde Ar, içinde bu hiç bilinmeyen şarkı sözlerinin de olduğu...

Fuat Güner elindeki 150 Aysel Gürel sözünü aileyle paylaşmayı, bu kitap için vermeyi düşünür mü acaba? Yoksa "Bunlar benim, bunlar benim" diye röportajlar vermeye devam mı eder?

TV’ye çıkamayan markalar

gazetelerin arka kapağına

tam sayfa ilan verin

Televizyonlara reklam vermesi yasak olan markalara, özellikle de alkollü içecek firmalarına bir tavsiyem var.

Gazetelerin arka kapağına tam sayfa ilan verin.

Neden özellikle arka kapak diyorum, anlatayım.

Sabah pek çok kanalda gazeteler okunuyor, spikerler birinci sayfayı okumak için gazeteyi kendilerine doğru kaldırınca ekranda görünen tek şey arka sayfadaki ilan oluyor.

Geçen hafta Yeni Rakı bunu düşünerek mi yaptı, bilmiyorum.

Pazar bütün büyük gazetelerin arka sayfasına ilan vermişlerdi.

Sabah TRT2’de gazete başlıklarını okuyan spiker hangi gazeteyi kaldırsa arkasında Yeni Rakı ilanı gözüktü.

Eminim Yeni Rakı’cıların da TV’de alkollü içecek reklamını deldiklerinden haberi yoktur.

Hem de TRT ekranlarında...

O yüzden gazetelerin arka kapağını yabana atmayın, bundan iyi bir taşla iki kuş vurulmaz...

Dikkat! Köprüdeki balıkçı sayısı artıyor

Neden mi dikkat?

Benim için işsizliğin en iyi kıstası Unkapanı Köprüsü’nde olta balıkçılığı yapanlardır da o yüzden...

Günde en az iki kez geçerim bu köprüden, sabah, akşam, öğlen, hafta sonu, yani günün her saatinde gözlerim bu köprüyü.

Ne zaman ki krizler artar, işsizlikler baş gösterir, bu köprüdeki balıkçı sayısı hemen çoğalır.

Memlekette işler yolundaysa zaten herkes işinde gücündedir, balık tutmaya vakit bulamaz.

Zevk için balık tutan da hafta sonu çıkar bir tek.

Şu sıralar haftanın 7 günü köprünün her iki tarafında da adım atacak yer göremiyorum haberiniz olsun.

Bildiğim kadarıyla Boğaz’da öyle güçlü balık akını da yok.

Yabancı film gişesini

korsan DVD vuruyor

Recep İvedik’i 3 milyon, bu yılın Oscar galibi İhtiyarlara Yer Yok’u 18 bin kişinin izlemesi çok ilginç demiştim.

Okurlardan mail’ler geldi;

"İhtiyarlara Yer Yok’u da izledik, ama evde" dediler.

Acı gerçeği suratıma çarptılar.

Yabancı filmler daha vizyona girmeden korsan DVD piyasasına düşüyorlar. Ellerinde çantalarla şirketlere giden seyyar korsan DVD satıcıları, işi dükkan açmaya kadar götürdüler.

80’li yılların video dükkanları gibi korsan DVD satan dükkanlar var artık her yerde. Şu an vizyondaki bütün yabancı filmler kolayca buralardan bulunuyor.

Üstelik sinemadan daha ucuz, 5 lira...

Seyirci sinemaya gideceği zaman da tercihini korsanını bulamadığı yerli filmden yana yapıyor.

Bu koşullar altında hiçbir yabancı film sinemada iyi gişe yapamaz.