Paylaş
Yıl boyunca yapılan etkinliklerin sosyal medyada ne kadar yer aldığı, o etkinlikle ilgili ne kadar ileti gönderildiği listelenmiş...
15’inci sırada Contemporary İstanbul var, 4.591 iletiyle...
14’üncü Karanlıkta Diyalog 4.953 ileti...
13 Turkcell Yıldızlı Geceler 5.485...
12 2. İstanbul Tasarım Bienali 5.975 ileti...
11. One Love Festival 12.126 ileti...
10. Vodafone İstanbul Maratonu 12.970 ileti...
9. Kral TV Müzik Ödülleri 14.578 ileti...
8. Filmekimi 17.217 ileti...
7. Fanta Gençlik Festivali 21.221 ileti...
6. Elle Style Awards 23.664 ileti...
5. İstanbul Film Festivali 35.309 ileti...
4. İstanbul Kitap Fuarı 46.618 ileti...
3. İstanbul Shopping Fest 55.570 ileti...
2. Lady Gaga Konseri 70.253 ileti...
Peki 2014’te sosyal medyada en çok konuşulan 1. etkinlik hangisi?
ALTIN KELEBEK ÖDÜLLERİ...
Hem de en yakın rakibinden iki katı fazla iletiyle...
151.053 ileti gönderilmiş Altın Kelebek Ödülleri’yle ilgili ve 2014’ün en çok konuşulan etkinliği olmuş...
Diğer etkinliklerin yarattığı etkiye uzak ara fark atmış...
MediaCat dergisi, bu araştırmayı sosyal medya analiz platformu Somera’ya yaptırmış...
Altın Kelebek için boşuna “Türkiye’nin Oscar’ları” denmiyor...
Not: MediaCat’ın ocak sayısında “2014’te medyaya damga vuran 15 isim” araştırması da yer alıyor. Benim de adımın yer aldığı listede hakkımda yazılan yazıyı ise mahcubiyetimden buraya alıntılayamam... Kendilerine teşekkür ediyorum...
Ertuğrul Gazi solak mı?
TRT’nin “Diriliş” dizisiyle ilgili “Ertuğrul Gazi solak mıydı?” tartışması başlamış...
Dizide Ertuğrul Gazi’yi canlandıran Engin Altan Düzyatan kılıç kullanırken, yemek yerken sol elini kulandığı için...
Ne yapsın, adam solak...
Tarihçilere sormuşlar, uzmanlara sormuşlar, “Bu nasıl iş, Ertuğrul Gazi solak mıydı?” diye...
Onlar da, “Tarihte böyle bir kayıt yok, bilmiyoruz” demişler...
Yahu tutun ki solak değildi...
Belki de boyu da Engin Altan’ınki kadar değildi...
Ama bu dizide Engin Altan, Ertuğrul Gazi’yi böyle oynuyor...
Yılda 100 yeni dizi izleyip, her gece saatlerini yerli dizilere harcayan necip Türk halkı için “dizi ve gerçek hayat” sorunsalının hâlâ çözülememiş olması enteresan...
Üsküp’ten selamlar
Geçen hafta Nebil Özgentürk, Can Dündar ve Coşkun Aral, birlikte hazırladıkları “Biz-Kültür Yolcuları” adlı belgesel için Üsküp’e davet ettiler beni...
Ne yazık ki gidemedim...
Ne yazık ki diyorum, çünkü belgeselleri bizim ata topraklarından başlıyordu, Balkanlar’dan...
Hatta dedelerimin toprağı Doyran’ı bile ziyaret etmeyi planlamıştık ama olmadı...
Böyle 3 ülke 13 şehir gezerek, 1 yılda hazırlamışlar bu belgeseli.
45 dakikalık, 10 bölüm olarak yayınlanacak.
Bir de kitabını hazırlamışlar 205 sayfalık...
Bize ayna tutan, kültürümüzü, köklerimizi anlatan bir çalışma...
Belgeselci arkadaşlarımın yaptığı işten hiç şüphem yok da bu konuda beni en çok sevindiren şey, Denizbank’ın bu işi desteklemesi...
Büyük şirketlerin kültürümüzü, sanatımızı, sporumuzu destekleyen politikalarını her zaman destekledim...
Bu yüzden üç usta belgeselci kadar bu işin ortaya çıkmasına vesile olanları da tebrik etmek gerekiyor...
Reha Muhtar’ın günahı neydi
Reha Muhtar’ın anchorman olduğu, televizyonda
kedi-köpek haberleri yaptığı için de çok eleştirildiği dönemde, bırakın YouTube’u, Facebook’u falan, hayatımızda daha internet yoktu...
Peki bugün Facebook’ta, Youtube’da en çok izlenen, en çok paylaşılan videolar hangileri?
Kedi, köpek ve çocuk videoları...
YouTube’un en çok izlenen listelerinde hep kedi-köpek, çocuk videoları üst sıralarda çıkıyor...
Kedi-köpek ve çocukların peş peşe eklenmiş komik videolarından geçilmiyor internet...
Sadece Türkiye’de de değil, bütün dünyada durum böyle...
Peki Reha Muhtar’ın günahı neydi kardeşim?
Adam yıllar önce insanların kedi-köpek görüntülerine merakını keşfetmiş ve daha internet ortada yokken bunları televizyonda kullanmış...
Yıllarca bu yüzden çok yerden yere vuruldu ama bugün dönüp baktığımızda Reha Muhtar için ancak “İleri görüşlüymüş” diyebiliriz...
Paylaş