Paylaş
En son 2015’te yaptıkları listede ilk 10 şöyle sıralanmıştı:
Kerem Çatay, Nilgün Sağyaşar, Necati Şaşmaz, Faruk
Turgut, Türker İnanoğlu, Şükrü Avşar, Ali Gündoğdu, Endemol, Birol Güven ve D Production...
Bu liste son oldu ve nedenini anlamadığımız şekilde 2016’da en çok kazanan dizi yapımcıları açıklanmadı.
2017’de de hâlâ açıklanmadığına göre bu iş tarih olacak gibi gözüküyor.
2015’ten bu yana listedeki dengelerin değiştiği çok açık...
İlk 10’dan bu yıl Necati Şaşmaz’ın çıktığı kesin mesela...
Onun yerine halen Vatanım Sensin, İstanbullu Gelin’i yapan O3 Medya’nın, Diriliş Ertuğrul’un yapımcılarının listeye girmiş olması muhtemel.
Keşke Forbes yeniden açıklasa da listeyi öğrensek...
Semt pazarından naylon
poşet kalkmadıkça...
Naylon poşetler, 1 Ocak 2019’dan itibaren marketlerde paralı satılmaya başlanacak.
Bunun ne kadar doğru karar olduğunu daha önce yazmıştım.
Şimdi poşetlerin fiyatları da belli oldu, 25-50 kuruş arasında satılacak her bir poşet...
Halen Metro, IKEA gibi marketler bunu yapıyor zaten, şimdi onlara zincir marketler de katılacak...
Peki ya o market zincirleri içinde naylon poşeti promosyon olarak bedava verenler çıkarsa?
Bir de bu marketlerden daha önemlisi, semt pazarları, balıkçılar, manavlar, bakkallar...
Oralarda poşeti 50 kuruşa satmaya kalkan esnafı bilmiyorum ne yaparlar. Ben yine de umut vaat eden bir adım olarak görüyorum bu işi.
Alışkanlıkları bir yerlerden değiştirmeye başlamak lazım.
Gişenin söylediği...
Tolgahan Sayışman ve Bade İşçil’in oynadığı “Eski Sevgili” adlı filmin ilk hafta sonu gişesi sadece 27 bin oldu...
Üstelik hafta sonunda hava serin ve yağmurlu olmasına rağmen.
Demek ki hava, deniz kenarına, çayıra çimene gitmeye uygun olsa 10 bin kişi izleyecek filmi...
Bu da bize şunu gösteriyor:
1- Hollywood tarzı romantik komedi filmleri bizde çok çalışmıyor, Türk ya da Kore tarzı romantik komediler çalışıyor...
2- Gişesi garanti olmayan oyuncularla yola çıkmak büyük risk...
3- Böyle yola çıkacaksanız, hikaye ve senaryonuzun çok güçlü olması gerekiyor...
Sadri Alışık adına22 yıllık tören...
Kerem Alışık, 22 yıl önce annesi Çolpan İlhan’la birlikte başladığı ödül yolculukta bir noktaya gelmeyi başardı.
Önceki gece Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri’nin 22’ncisi yapıldı.
Artık hatırı sayılır, itibar edilir, tartışmadan, kavgadan uzak bir ödül töreni olarak yer etmeyi başardı kültür-sanat hayatımızda.
İnatla bu ödül töreninin arkasında durduğu, kendi babası olmasının dışında bir büyük Yeşilçam efsanesini yaşattığı için Kerem Alışık’ı tebrik etmemiz gerekiyor...
Bu arada Kerem Alışık’ın jüride yer almadığını, jüriye herhangi bir etkisi olmadığını da belirteyim.
Yani tiyatro ve sinemanın en iyi oyuncularının seçilmesinde Kerem Alışık’ın bir dahli yok...
Bu da töreni daha değerli kılıyor zaten...
Candan Kardeşler
Murat Boz’la Eser’in şu sabahlara kadar parti meselesi patlamasa inanın bu Candan Kardeşler’den haberim yoktu...
Ne izlemişliğim var, ne görmüşlüğüm ekranda.
Şimdi her yerimiz Candan Kardeşler oldu.
İstedikleri de bu değil miydi, konuşulmak, haber olmak, sonunda başardılar işte.
Gitti Cicişler, geldi Candanlar...
Cicişler out, Candanlar in.
Kafamızı dinleyelim, n‘olur bi gidin!
Bunun nesi iyi haber?
İbrahim Erkal’ın doktorları sanatçının son sağlık durumunu bir iyi bir kötü haber şeklinde anlattılar.
İyi haber; kan değerlerinde olumlu yönde düzelmeler olmuş.
Kötü haber; İbrahim Erkal’ın hayat fonksiyonlarında bir düzelme yokmuş...
Şaka mı bu?
Bir insanın hayat fonksiyonlarında düzelme yoksa, kan değeri düzelse ne olur?
Bunun nesi iyi haber?
Kan değerinin düzelmesi, hayat fonksiyonlarına olumlu etki ederse ancak bu iyi bir haber olabilir.
Doktorun hastasına, “Gribiniz geçti ama kansersiniz” demesi gibi bir şey bu.
Çok değerli hekimlerimiz,
hastaların sağlığıyla ilgili açıklama yaparken magazinel söylemlerden uzak durmaya özen göstermeli.
Paylaş