Metrobüs’lerin toplu taşıma açısından Avcılar-Mecidiyeköy hattını büyük rahatlatacağı muhakkak...
Ancak E5’teki problemler bitmiş değil.
Emniyet şeridi olmayan kilometrelerce yol yaptık, üç şerit transit yolda sağ şeritte bir araba dursa trafik arapsaçına dönüyor, yan yollarda trafik yoğunluğu çok fazla, ana yola giriş çıkışlarda büyük problem yaşanıyor...
Bunları aylar önce defalarca yazdık.
Peki transit yollardaki şeritlerin darlığına ne demeli?
Metrobüs yapılmadan önce E5 toplam 12 şeritti, 6 şerit gidiş 6 şerit geliş...
Geliş-gidiş 2’şer, toplam 4 şerit yan yollara ayrıldı.
Geri kalan 8 şeridin, 2’si Metrobüs’e verildi, tabii bu 2 şerit genişçe olmak zorunda kaldı...
Geri kaldı mı 6 şerit, bunlar da 3 gidiş 3 geliş normal araçların kullandığı transit yol.
Emniyet şeridine yer kalmadığı gibi, bu transit yollardaki 3’er şeritte daralmak zorunda kaldı.
Çünkü Metrobüs’e ayrılan iki şerit, duraklar, otobüsler ve tretuvarlar yüzünden geniş yer tutuyor...
Standart bir yolda her bir şeridin 3,6 metre ya da 3,5 metre olması gerekir, araçlar rahat geçebilsin, rahat sollama yapabilsin diye...
Peki daralan E5’in, 3 şeritli transit yolunda şeritlerin eni ne kadar?
2,5 metreden fazla değildir.
Yol boyunca yandaki araca ya da tretuvara ha sürttüm ha sürteceğim endişesiyle gidiyorsunuz.
Pür dikkat olmak zorundasınız.
Zaten biraz daha daraltsalarmış yan dikiz aynalarını kapatıp gitmek zorunda kalacakmışız...
İşte o restoran
RTL’in haberinde herkesin dolandırdığı Alman turist sonunda bir restorana gitmiş ve kazıklanmadan Türk müşteriyle kuruşu kuruşuna aynı parayı ödemişti.
Yazıda, "Antalya’da dürüst satıcılar da varmış" diye söz etmiştik restorandan.
Herkes bu restoranın hangisi olduğunu sordu bana...
Hemen söyleyeyim;
Kaleiçi Yatlimanı’ndaki Aynalı Restoran...
Hiç gitmedim, yemek yemedim ama Türk esnafın tamamının kazıkçı olarak yer aldığı RTL’deki programda Türkiye’nin imajını kurtardığı için bile yazılmayı fazlasıyla haketti.
Telefonu 0242 243 9978
Mutfağının nasıl olduğunu anlatırsınız bana artık...
Köpek sevgisi
Sezen Aksu yanından bir dakika ayırmadığı, canı gibi sevdiği golden retriever cinsi köpeği Cano’yu kaybetti...
Hem de büyük bir ihmalkarlık sonrasında.
Sıcağın altında arabanın içinde unutulan Cano kalp krizinden öldü.
Basın danışmanı "Arabanın içinde öldü ama sıcaktan değil kalp krizinden" diye bir açıklama yaptı.
O sıcağın altında keyiften ölecek hali yok Cano’nun tabii ki kalp krizi geçirecek.
Eminim Sezen’in acısı pek çoklarına abartılı geliyordur ama kedisi-köpeği olmayan bilmez.
16 yaşında bir köpeğimiz var, çok yaşlı artık.
Köpük ne koltuğa zıplayabiliyor artık ne de eskisi gibi koşup oynuyor...
Kolay değil insan yaşıyla 85-90 arası bir yaşa tekabül ediyor Köpük’ün yaşı.
Üstelik son zamanlarda memesinde çıkan bir ur hızla büyüyor, veterinerler yapacak bir şeyin olmadığını söylüyorlar.
Gözünün içine bakıyoruz Köpük’ün, o yüzden Sezen’in üzüntüsünü çok iyi anlıyorum.
Aylık, yıllık
Dünkü, "Kanal 1 artık dikiş tutmaz" yazımda kanalın aylık prototip maliyetinin 40-50 milyon dolar olduğunu yazmıştım.
Bir düzeltme yapmam lazım;
Böyle aylık bir bütçeye sahip olan kanal Türkiye’de yok...
Bu rakam Kanal 1’in aylık değil, yıllık prototip maliyetidir.