Demokrasi çalıştı

Üyeler, kurulan 6 sandıkta oy kullandılar. Sandıkların her birinden Candan Erçetin’e daha çok oy çıktı.
Sonuçta da 439-321 sonuçlandı seçim. Böylece 13 yıllık koltuk el değiştirdi.
09.00’da başlayan genel kurul, 19.30’da bitti.
Divan seçiminde başlayan tartışmaların gün boyu sertleştiği de oldu ama seçimler bittikten sonra özlenen demokrasi tablosu gerçekleşti:
Garo Mafyan ve Candan Erçetin birbirlerini sarılarak tebrik ettiler.
Candan Erçetin, emeklerinden dolayı eski yönetime teşekkür etti.
Hoş iki taraf da birbirlerini rüşvet vererek oy almakla suçluyordu ama olsun.
Muhtemelen tartışma burada da bitmeyecektir, eski yönetim seçimin şaibeli olduğunu söylemeye başladı bile...
Ama artık bu devir teslim işlerini medenice yapmayı öğrenmeliyiz.
Tüm bu sürecin aynısı MESAM’da da yaşanabilirdi.
Arif Sağ ve Orhan Gencebay arasında yaşanan gerginlik sonrasında, Bakanlık tarafından Coşkun Sabah başkan olarak atanmıştı MESAM’a.
Ne gerek vardı?
Bıraksalardı MSG’de olduğu gibi kendi iç dinamikleriyle MESAM’da seçime gidilseydi...
Arif Sağ mı aday oluyor, karşısına Orhan Gencebay mı çıkıyor, oturup kozlarını paylaşsalardı.
Demokrasinin çarkları orada da işleseydi...
MSG’de işledi ve kazanan Candan Erçetin oldu. Yeni yönetimi tebrik ediyorum.

Gomis bu işi biliyor
Galatasaray’ın golcüsü Gomis işini biliyor.
Gol atmaktan bahsetmiyorum, onu zaten çok iyi becerdiğini hepimiz biliyoruz.
Gomis’in gol atmaktan başka bildiği bir şey daha var; nasıl poz vermesi gerektiği...
Gol attıktan sonra aslan gibi kükremesi zaten alamet-i farikası.
Ama onu çeşitlendiriyor da artık...
Trabzonspor maçında ikinci golü attıktan sonra ağlara takılarak aslan gibi poz verdi.
O hareketi yaptığı anda “Yarın bütün gazetelerde bu poz var” dedim.
Benim bildiğimi Gomis de çok iyi biliyordu ve o gol pozunu bu yüzden verdi zaten.
Gerçekten de o poz dün bütün gazetelerde yer aldı.
Ben spor müdürü olsam, diğer gazetelerin de o iştah açıcı fotoğrafı kullanacağını bilip farklı olmak adına Gomis’in Metin Oktay selamını sayfaya taşırdım.

Şiddetin affı olmaz
Merve Sevi’nin 8 ay önce evlendiği eşi Çalkan Algül’den şiddet gördüğü ortaya çıktı.
Birbirlerini sosyal medya hesaplarından silip fotoğraflarını kaldırmalarıyla başladı her şey...
“Karşılıklı prensip kararı aldık” diye garip bir açıklama yaptı Merve ilk olarak.
Meğer işin aslı farklıymış...
Çalkan Bey evde eşyaları kırmış, Merve Sevi’yi rezil etmekle tehdit edip psikolojik şiddet uygulamış.
Son olarak da Red Bull kutusunu Merve Sevi’nin suratına fırlatmış. Kutu Merve’nin kafasına gelmiş.
Bunun üzerine 21 Mart’ta 15. Aile Mahkemesi’ne başvurup 6 ay uzaklaştırma kararı aldırmış Merve Sevi.
30 Mart’ta bu uzaklaştırma kararının belgesi geldi bana.
Gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddet çok açık şekilde yer alıyor mahkemenin aldığı karar dosyasında.
Peki sonra ne oldu?
Merve önceki akşam barışmış eşiyle.
Video koydu seviyor sevmiyor diye papatya falı bakarken. “Seviyor” çıktı.
Harika... Aman ayrılmasınlar... Barışmışlar...
Aman evlilikleri dağılmasın.
Ama şiddete başvuran, bunu bir kere bile olsa yapan erkeğin bu alışkanlığından vazgeçeceğine inanmam ben.
Bir defa yapan hep yapar.
Bugün Red Bull kutusu atan, yarın yumruk atar.
Neyse umarım öyle olmaz, umarım evliliklerini kavgasız gürültüsüz sürdürürler...
Ama şunu da not edelim; Merve Sevi şiddet uygulayan eşini affetmiş olsa da, biz erkekler olarak affetmiyoruz.

22 yılın sırrı...
Beyazıt Öztürk’ten ya üçüncü ya da dördüncü kez madalya alıyorum.
Beyazıt her programının sonunda konuklarına günün anısına bir madalya hediye ediyor biliyorsunuz.
“Beyaz Show” madalya koleksiyonuna doğru gidiyorum ama şimdiye kadar en çok eğlendiğim program, bu hafta Seren Serengil’le birlikte katıldığımız oldu.
Rafet El Roman ve Ümit Erdim de vardı bizimle beraber.
Beyaz da gününde olunca sosyal medya ve reytinglerden gördük ki sadece bizim değil, seyircinin de eğlendiği program olmuş.
22 yıldır kesintisiz ekranda olmasının nedeni de bu; işini seviyor ve işini iyi yapıyor Beyaz...