Amerika’da akıl fakiri bir rahip çıktı; 11 Eylül’de Kuran yakacağını söyledi, aylardır o rahip konuşuluyor.
New York Times’ın dediğine göre son iki ay içinde 150 ayrı röportaj vermiş medyaya rahip. Her röportajında aynı kalıp İslam karşıtı sözleri söylemesine rağmen röportaj taleplerinin ardı arkası kesilmiyormuş. Bu akıl fakiri rahip eyleminden son anda vazgeçti vazgeçmesine ama yapılan onca haber ne olacak?.. Şimdi Amerikan medyası “Marjinal fanatiklerin eylemlerini böyle büyüterek yanlış mı yapıyoruz” diye tartışıyor. Çünkü aynı eylemi 2008 yılında daha büyük bir kilisenin papazı gerçekleştirmiş. Üstelik lafla da değil, oturmuş Kuran’ı resmen yakmış. Ancak gazeteler-TV’ler haber yapmadığı için kimse ilgilenmemiş bile bu aptalca eylemle. Kuran’ı yakan rahipten medya ilgilenmediği için kimsenin haberi yok... Kuran’ı yakacağını iddia eden rahip ise medyanın ilgi odağı olduğu için herkesin gündeminde. Bu günlerdir konuşulan rahip yakmadı ama Amerika’da bir başka rahip çıkıp yaktı Kuran’ı önceki gün. Dün bizim internet sitelerinde gördüm... Oysa AP, CNN, Fox News gibi haber kurumları yanan Kuran görüntüsü yayınlamama kararı aldılar. Bu konuyu bizim de tartışmamız gerekiyor. Dünyanın delisi bitmez. Kimi Kuran yakar, kimi İncil... Onların her attığı taşı kuyudan çıkaracak mıyız? Bu marjinal, bireysel saçmalıkların haber değeri var mı yok mu? New York Times’ın Genel Yayın Yönetmeni Bill Keller, “Haber yayınlama özgürlüğü, haber yayınlamama özgürlüğünü de içerir” diyor. Doğru söylüyor...
Tarkan mı Ajda mı?
Kıbrıs Cratos Otel’de birer gece arayla Ajda’yla Tarkan’ı izledim. Aynı mekan, aynı sahne... Buyrun, iki konser arasındaki farklar.
1- Tarkan’ın seyircisi daha kalabalıktı. 2- Tarkan için Rum kesiminden ve İsrail’den gelmiş çok sayıda genç kız vardı. 3- Tarkan’ın orkestrası yarı playback yaptı, bu yüzden konserde bir yapaylık vardı. 4- Tarkan kimseye görünmedi, 19.00’da geldi konserini verdi 03.00’te ayrıldı. 5- Tarkan’ın sesi muhteşemdi. 6- Tarkan isteksizdi. 7- Tarkan’ın sahnesi sadece fondaki led’lerden ibaretti. 8- Tarkan için yapılan havai fişek gösterisi daha görkemliydi.
1- Ajda’nın seyircisi daha ateşliydi. 2- Ajda’nın seyircisinin neredeyse tamamı Kıbrıs’tan ve Türkiye’den gelenlerdi. 3- Ajda da orkestrası da sahiciydi, kendileri çaldı kendileri söyledi... 4- Ajda herkesle iç içeydi, yemek yedi, bara gitti, fotoğraflar çektirdi. 5- Ajda’nın görüntüsü muhteşemdi. 6- Ajda şehvetliydi. 7- Ajda’nın sahnesi led’lerin yanı sıra dansçıları, vokalleriyle daha doluydu. 8- Ajda için yapılan havai fişek gösterisi Tarkan’ınkini görene kadar görkemliydi.
1 milyon primin nesi az?
Başbakan Erdoğan, finale kaldıkları için 12 Dev Adam’ın adam başı 1 milyon lira olan primini 1,5 milyon liraya çıkardı. Takım dün akşam şampiyon olduysa yeni primi bizzat kendisi açıklayacak. 12 Dev Adam’ın başarısı parayla ölçülemeyecek kadar büyük. Ellerine, yüreklerine sağlık... Sağlık da... 1 milyon da, Başba-kan’ın 500 bin liralık jestine ihtiyaç duymayacak kadar iyi bir primdi. Böyle keyfekeder dağıtılan dünya çapında büyük primler bu milletin vicdanını hep rahatsız eder. Hele ki geçen hafta güreşçilerimiz takım halinde Rusya’nın ardından dünya ikincisi olmuşken... Geçen yıl dünya birincisiyken... 74 kiloda Selçuk Çebi geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dünya şampiyonu olurken... Bu başarılara rağmen kimse güreşçilere dönüp bak-maz-ken, 12 Dev Adam’a milyon dolarlar vermek, adam başı 500 bin liralık jestler yapmak o vicdan dediğim yere gelip takılıp kalıyor işte...
Ajda, Tarkan’ı izlemeye inmedi
Eğer Tarkan, Kıbrıs’tan geldiği gibi gitmeseydi... Ajda’yla biraz vakit geçirip, görünseydi... Ajda, Tarkan’ın konserine en azından 10 dakikalığına uğrayıp, locadan izleyecekti. Benim hissiyatım bu... Bunların hiçbiri olmayınca Ajda da suitinden inip Tarkan’ı dinlemeye gelmedi bile... Konser alanının 100 metre ilerisindeki suitinden dışarı çıkmadı. Tarkan da “Ajda’da şu anda yukarıdan beni dinliyor” diyerek küçük bir selam çakmakla yetindi... Peki hangisi doğruyu yaptı? Şu kadarını söyleyeyim; herkes rolünün hakkını o kadar iyi veriyor ki...