Paylaş
Herhalde Güldür Güldür ekibinin tamamı da bu kadardır zaten.
Bu karakterlerin kimi kısacık görünüyor, kimi başından sonuna var.
Benim filmde en çok sevdiğim şey de bu komik karakter zenginliği oldu.
İşte “Dedemin Fişi”nde beni güldüren en komik 10 karakter...
1- Zeynep Kankonde: Kocasına “Hicri, Hicri” diye seslenmesi bile yeter, çok komik ve rüyalarınıza girebilecek kadar sinir bozucu...
2- Ali Sunal: Tarkan filmlerinden fırlamış gibi canlandırdığı bir dağ adamı var, kısa bir rol ama filmin en iyi tiplerinden olmuş.
3- İrem Sak: Tek derdi yemek takımının kırılıp bozulmaması. İçinden Fedon’un çıktığı bir sahne var, filmde en çok güldüğüm yer oldu.
4- Ayşen Gruda: Usta oyuncu kısacık rolünde döktürmüş, filmin en sevdiğim bölümü kafası iyi bu üvey aile bölümü oldu zaten.
5- Onur Buldu: Üçkağıtçı abi rolünde her zamanki gibi komik, Alper Kul’la çok iyi bir ikili olmuşlar.
6- Alper Kul (Hicri): Günümüz Öztürk Serengil’i olma yolunda hızla ilerliyor. Sadece dazlaklığı değil, mimikleri, hareketlerini de çok benzettim bu filmde.
7- Kıvanç Baran Aslan: Koskoca filmde topu topu iki sahnede rolü var. Ama kendini göstermesi için yetmiş de artmış bile.
8- Özgün Aydın: Hicri’nin oğlu. Amcasının dediği gibi, “Allah kimseyi evladıyla sınamasın...”
9- Alper Kul (Üvey kardeş): Sol gözü takma, psikopat görünümlü üvey kardeş filmin en karikatürize tiplerinden biri.
10- Burak Topaloğlu: Rus golcü Ivan bile var bu filmde, ne alaka derseniz
Not: Erdem Yener, Doğa Rutkay, Özge Borak, Meltem Yılmazkaya, Onur Atilla ve diğer oyuncular kusura bakmasın.
Onlar da çok iyiler ama benim listede daha çok yan rollerdeki karikatür, abartılı roller öne çıkmış durumda.
3 aylık bebeğe mama mı verilir
Wesley Sneijder ve eşi Yolanthe’nin üç aylık bebeklerine biberonla mama verirken çektirdikleri fotoğrafa yorumlar yağmış.
“En az 6 ay sadece anne sütüyle beslemek lazım” demişler...
“3 aylık bebeğe mama mı verilir” demişler...
Herkes çok biliyor ya, demişler de demişler...
Bilmedikleri tek şey var, empati...
Nereden biliyorsunuz işin iç yüzünü?
Belki annenin sütü hiç gelmiyor.
Belki geliyor da bebeğe yetmiyor.
Belki doktor mama takviyesi önerdi.
Hiç düşündünüz mü bunların olabileceğini.
Ama ne gerek var düşünmeye...
Söz konusu bir ünlü olunca, “Hiç yakıştıramadık, 3 aylık bebeğe mama mı verilir” diye yürümek en kolayı.
Anadolu Yakası’na çadırdan gösteri salonu yakışmıyor
İstanbul’a yakışan gösteri salonlarının olmamasını yıllarca yazdık.
Sonunda Zorlu Performans Sanatları Merkezi kuruldu da, hem tiyatro, hem konser, hem müzikal etkinlikleri için İstanbul’a yakışan salonlara kavuştuk.
Zorlu PSM, Maslak’taki Volkswagen Arena’yla birlikte Avrupa Yakası’nın salon ihtiyacının yükünü hafifletti.
Yetmez ama evet diyelim...
Asıl sorun ise Anadolu Yakası’nda.
Ülker Sports Arena dışında tek bir gösteri merkezi yok.
Hâlâ Bostancı Gösteri Merkezi’nin çadırına mahkum koskoca Anadolu Yakası.
25 yıldır hâlâ çadırdan gösteri salonunda konserler veriliyor İstanbul’da.
Bostancı Gösteri Merkezi kurulduğunda yıl 1991’di.
O zaman için büyük yenilikti çadırdan da olsa bu kadar büyük bir salon.
Ama yıl olmuş 2016...
Her tarafa 5 ayda gökdelenler dikilirken biz hâlâ Anadolu Yakası’nda çadırdan gösteri salonunda konserler izliyoruz.
İşte dün Mabel Matiz sahnedeydi Bostancı Gösteri Merkezi’nde.
5 Şubat’ta Erkan Oğur...
6 Şubat’ta Göksel...
7 Şubat’ta Koray Avcı...
12 Şubat’ta Güldür Güldür...
13 Şubat’ta Şebnem Ferah...
14 Şubat’ta Mustafa Ceceli...
19 Şubat’ta MFÖ...
20 Şubat’ta Gülşen...
23 Şubat’ta Ata Demirer...
26 Şubat’ta Hakan Altun...
27 Şubat’ta Nil Karaibrahimgil konserleri var...
Kadroya bakar mısınız?
Çıkmayan yok Bostancı Gösteri Merkezi’nde. Demek büyük bir seyirci potansiyelini de hâlâ taşıyor.
Ama bugün ihtiyacı karşılamaktan çok uzak...
Orada sahneye çıkan sanatçılara da, İstanbul’a da yakışmıyor Bostancı Gösteri Merkezi.
Ne kulisleri kulis, ne sahnesi sahne, ne salonu salon artık...
Burası miadını çoktan doldurdu ama dönüp bakan yok.
Ne Büyükşehir ne Kadıköy Belediyesi’nin buraya modern, kullanışlı, geniş bir salon kazandırmak gibi bir projesini duydum.
Oysa Anadolu Yakası’nın çok acil bir ihtiyacı bu.
Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki çadırdan gösteri salonu yıkılıp yerine modern bir salon kurulmalı artık.
Bostancı Gösteri Merkezi’ni 24 yıldır işleterek İstanbul’un kültür-sanat hayatına büyük emeği geçenler de bu modern salonu işletmeye devam etmeli.
Uludağ’da Laila...
Şefik Öztek’in Laila’sı eğlence dünyasının en önemli markalarından biridir.
10 yıl aradan sonra yeniden Laila’yı açtı Şefik Öztek, bu kez şehirde değil Uludağ’ın zirvesinde.
Grand Yazıcı’nın içinde açtığı Laila’nın üç ayağı var:
1- Şömine başında yemek yiyeceğiniz Restaurant Laila...
2- Bin kişilik parti mekanı Teras Laila...
3- Her hafta bir ünlünün sahne aldığı Kulüp Laila...
Bunun dışında Tutyeli Kayak Pisti önünde açtığı,
gündüz kafe-restoran gece kulüp olarak hizmet veren bir
Laila daha var Uludağ’da.
Bu kış Uludağ’da eğlence Laila’lardan ve Şefik Öztek’ten soruluyor.
Dörtlüleri yak istediğini yap
Türk sürücüsünün doğru bildiği çok büyük bir yanlış var.
Dörtlü flaşörleri yaktığı anda her şeyi yapabileceğini zannediyor.
Dörtlü flaşörleri yak arabanı yolun ortasına bırak...
Otobanda geri geri gel...
İki şerit yolda sağ şeritte park et bekle...
İstediğini yap!
Geçen gün Akmerkez’in karşısına park edip trafiği kilitleyen taksiciye, “Burada durulmaz” dedim.
“Görmüyor musun dörtlüleri yaktık ya” dedi.
“Ha pardon, dörtlüleri yaktığında trafiğin içine etme hakkın olduğunu unutmuşum” dedim.
Bön bön suratıma baktı...
Paylaş