Ceylan’ın filmi fırsatı kaçırdı

Sezon sonu gelmişti denebilir...
Olsun.
Zaten Ceylan’ın filmlerinin gişesi ortada, Oscar kazansa bile belli bir kesim izliyor.
Hiç değilse Cannes rüzgarını arkasına almışken “Bir Zamanlar Anadolu’da” bu fırsatı değerlendirmeliydi.
Dün gazetelerde okudum film, Moskova’da bile gösterime girmiş.
Moskova Film Festivali’nde bir hafta boyunca vizyonda kalacakmış.
Peki Türk seyircisi neden izleyemiyor?
Film Cannes’dan ödülle dönmüş, kırmızı halı fotoğrafları her yerde, herkes filmi konuşuyor...
Ama film vizyona sokulmadığı için kimse izleyemiyor.
Herkes merak etmesine rağmen film ortada yok.
Muhtemelen yeni sezonda eylülde-ekimde girecek vizyona film.
Cannes’ın ateşi düştükten, yarattığı rüzgar söndükten sonra.
Sonra oturup hep birlikte yazacağız, “Ödüllü filmin seyircisi az oldu” diye...
İddia ediyorum Cannes’ın hemen ardından vizyona girse, yeni sezonda toplayacağı seyircinin iki katını toplardı.
Herkes merak ettiği için sinemaya gidecek, gazeteler köşe yazarları ödüllü filmi yazmaya devam edecek, belki Başbakan bile tebrik ettiği filmi izleyecek, film gündemde kalacak, Nuri Bilge’nin filmi çok daha fazla seyirciye ulaşacaktı.
Fırsat kaçtı.
İyi filmler çekmek, ödüller almak işin en önemli kısmı...
Ama pazarlama da bu kadar yok sayılmamalı.

Kaç Türk’ün, Amerikan vatandaşlığı var?..

Amerika’da doğum yapmak moda...
Sadece sanatçılar, ünlüler, Beyaz Türkler arasında değil, muhafazakârlar arasında da Amerika’ya gidip doğum yaptıran çiftler var.
Kimi çocuğunun Amerikan vatandaşlığı elde etmesini istediğinden...
Kimi ileride yabancı okullarda daha ucuza okutmak için...
Hiçbir itirazım yok.
İsteyen istediği yerde doğurur çocuğunu.
İsteyen Amerika’da isteyen Türkiye’de...
Benim yıllardır merak ettiğim bir şey var, -daha önce de yazmıştım bu konuyu- bu modanın etkisi nasıl yansıdı topluma.
Amerikan vatandaşı olan Türkler’in sayısı ne kadar?
Son 15 yılda Amerika’da doğup çifte vatandaşlık elde eden Türk çocuklarının sayısı nedir?
Bu rakamı bir yetkili açıklasa da öğrensek.

Daha fazla...

Gördük, Twitter alemi buysa kral Erol Köse işte...
Daha fazla sert daha fazla dedikoducu, daha fazla kavgacı ve her şeyin daha fazlası olduğu için bir haftada 20 bin takipçiye ulaştı.
Bu işin tadını aldıktan sonra da hayatta bırakmaz.
Erol’un gelmesiyle Twitter’da hepimizin pabucu dama atıldı.
İki üç ay içinde Twitter’ın en çok takipçisi olan ismi olacağına da bahse girerim...
Daha fazlası çıkana kadar durum bundan ibaret.

Kendime notlar

- Akvaryum çılgınlığı ne iş... Bedava sirke baldan tatlıdır yazısı çıkar mı?..
- Bakalım Star Akademi’yi hiç yazmadan bu yazı geçirebilecek misin... Bu yaz tatil yapma.
- Sinan Akçıl’ı sahnede izle, Mustafa Sandal’la kıyasla...
- Radyoda sohbeti çok keyifliydi, Ayşegül Aldinç’i yemeğe çıkarmalı.
- Rıfat Ababay gibi motosiklete atlayıp hafta sonları İstanbul’un semtlerini gez, fotoğrafla, yaz...
- iPone 4’üm parçalandı, HTC’ye geçtim. Üstün meziyetleri var mı bir bak bakalım.
- Facebook’u Twitter’dan daha aktif kullan.
- Yaz sonuna doğru Makedonya ve Kosova’yı gez...