Cahide Sirk’te Hande Yener, Demet Akalın düet yapacak...

Cahide ekibinin, Di Madrid Sirki’yle ortak yapacağı bu farklı eğlence konseptinin haberlerini bugün gazetelerde okursunuz.
Ben kimsenin bilmediği bir iki detay vereyim partiyle ilgili.
Çıkacak sanatçıların sürpriz olduğu söylenip duruyor ama öğrendim ki Hande Yener’le Demet Akalın sahnede olacakmış.
Gerçi ızzet Çapa bu, son dakikaya kadar her şeyi değiştirmesiyle, yıkıp yeniden yapmasıyla bilinir ama Demet-Hande kesinleşmiş isimler. ızzet Çapa son anda delirmezse, pazartesi akşamı iki sanatçıyı ilk kez birlikte izleme şansımız olacak.
Düeti rekabete çevirirler mi merak ediyorum açıkçası... Gecenin sunuculuğunu ise Saba Tümer yapacak, üstelik yanında üç aylık yavru aslan Sultan’la birlikte.
ısteyen Saba’nın aslanıyla fotoğraf da çektirecek, umarım ilgiden bunalıp hepimizi yemeye kalkmaz yavrucak.
Sultan’dan değil, Saba’dan söz ediyorum!
Cahide’nin kızları uzun bir aradan sonra ilk kez bu partide bir araya gelecekler.
Sirk çadırında kurulacak üç ayrı sahnede jonglörler, akrobatlar, trapezciler gece boyunca şov yapacak.
Dev partide Brezilya’dan 2’si erkek 7 kişilik samba grubu da var.
Daha ne olsun, yılın en çılgın partisini kaçırmayın derim.

Miami’de 10 daire

Acun arabaya düşkündür, hız meraklısıdır...
Televizyonda zirve yapınca, vergi listelerinde tepeye tırmanınca, değiştirdiği lüks arabalarıyla birlikte parası da çok konuşulmaya başlandı.
şu kadar kazanıyor, bu kadar kazanıyor.
En lüks model arabayı alıyor...
Tekneler değiştiriyor...
Bodrum’da 6-7 villası var...
şimdi para konusunda zemin sallamaya bu kadar müsait olunca gazeteci arkadaşlar hızını alamamış, Miami’de 10 daire satın aldırmışlar Acun’a...
2 değil, 3 değil, 5 değil...
Tam 10 daire... Hem de Miami’de.
Yahu sallanır da bu kadar da sallanmaz ki.
Benim bildiğim Acun’un Miami’de 3-4 yıl önce aldığı bir tane dairesi var o kadar...
Geçen gün, “Site kapatmışsın Miami’de” dedim, güldü...
“Obama’yla konuştum, Miami’nin tamamını alıyorum” dedi.

Arnavutköy trafiğe kapanıyor

ıstanbul’da nerede yaşamak isterdin deseler ilk üçe girecek semtlerin arasında gelir Arnavutköy.
Deniz kenarında meyhanesi, kafesi, mahalle berberi, bakkalı, manavıyla tam yaşanacak yer.
“Üçüncü köprüye hayır” direnişiyle de dayanışmanın kralını gösterdiler.
ısmail Ünal Başkan, Arnavutköy halkıyla oturup yeni bir düzenleme yapmış.
Tarihi dokunun olduğu, aralarında kilise meydanının da bulunduğu bazı sokaklar trafiğe kapatılacak Arnavutköy’de...
Bunun da çalışmalarına yeni yıldan itibaren başlanılacak.
Bu yeni düzenlemeyle Arnavutköy’ün çok daha yaşanılır bir yere dönüşeceğine eminim.
Başkanla Arnavutköy turu yapacağız hafta sonu, kapatılacak sokakları gezerek gösterecek bana.
Yeni bilgiler olursa aktarırım artık.

En iyi İvedik olacak...

ıddiacı Ali Saydam yine bir kılçık attı ortaya.
Filmin medyaya verilen görüntülerinden yola çıkarak ıvedik 3’ün, hem ilk filmden hem de ikinci filmden daha az gişe yapacağını söyledi.
Aksini söyleyen varsa da iddiaya girmeye hazırım dedi.
Ben varım.
Gördüğüm ilk görüntülerden yol çıkarak ıvedik 3’ün en iyi ve en çok izlenen ıvedik filmi olacağını düşünüyorum.
Çünkü bu kez üzerinde daha fazla çalışılmış bir film izlenimi veriyor.
Espriler çok daha iyi.
Çarçabuk çekilen ikinci film gerçekten kötüydü, ıvedik 3 ise kafa yorulmuş bir işe benziyor.
Ali Saydam’la yıllar önce sezon ratingleri üzerine bir iddiamız vardı, ben kazanmıştım.
Durumun 2-0 olacağına eminim.
Not 1: Turkcell’in üniversite öğrencilerine yönelik bir bilet bedava kampanyası sürseydi ıvedik 3 iddiasında hiç şansı kalmazdı Ali Saydam’ın...
Not 2: Geçen iddiamız takım elbise üzerineydi, bu iddianın ödülü Ali Abi’nin isteği üzerine kitaplar olacak.

Enteresan bir Acı Aşk...

Halit Ergenç, Songül Öden, Cansu Dere’nin oynadığı “Acı Aşk”tan çıktım; “Amma saçma film ha” dedim.
Bu kadar da absürd olunmaz dedim.
Sonra güldüğüm sahneleri düşündüm.
Cansu Dere, kör kadını iyi oynamıyor dedim.
Filmin muhteşem başlangıcını sevdiğimi hatırladım.
Finali de böyle mi biterdi diye düşündüm.
Çok zorlama senaryo dedim.
Sonra Onur’un (Halit) seyirciyle dalga geçtiğine inanmaya başladım.
Songül’ün Halit’in oyunculuğunu beğendim...
Sonunda baktım 24 saat sonra bile hâlâ durup durup filmin bir şeyi takılıyor aklıma.
Geçen akşam bunların hepsini Halit’le Songül’e de söyledim.
“ışte filmin amacı tam da buydu” dediler.
“Biz bunu yapmaya çalıştık, seyirci filmden çıktıktan sonra kafası karışsın istedik” dediler.
Amaç buysa, vallahi de çok iyi yapmışlar.
Hâlâ karar verebilmiş değilim; çok iyi bir kara mizah mı izledim, çarpıcı bir aşk filmi mi?..
Uçuklukların bile zekice yerleştirildiği bir senaryo mu bu, yoksa kayda değer olmayan bir metin mi?
Beni böyle tam ortada bıraktılar.
Hazır bu hafta vizyona dişe dokunur bir film girmezken, Acı Aşka’a gidin kararı kendiniz verin.