Paylaş
Nedenini öğrendim...
Sevgili Burak’ın gidip dönerci dükkanının başında duracak hali yok... Bu yatırımı babası, kız kardeşi ve onun eşi için yapmıştı...
Burak’ın babası, kızı ve damadıyla birlikte işin başındaydı...
Ancak çiftin çocukları olmuş, hem aile hem de Burak’ın babası Anadolu yakasında oturduğundan işi yönetmek zorlaşmış.
Anadolu yakasından gelip gitmek, yeni doğan bebekle birlikte dükkanla ilgilenmek mümkün olmamış...
Sabah geç açılan, akşam erken kapanan Balibey’i sonunda devredelim demişler...
Müşteri Balibey’in dönerlerini seviyordu, aile de bu işi sevmiş...
Şimdi Burak, Bağdat Caddesi’nde bir yer bulmuş ve ailenin evine daha yakın bir noktaya, Anadolu Yakası’na taşımaya karar vermişler Balibey Döner’i...
Dekor hazırlıkları süren dükkanın açılışı önümüzdeki ay yapılacakmış...
Not: Bu arada Levent’teki Balibey’in devriyle ilgilenen gayrimenkul danışmanı da bir mesaj attı, mekanın alkol ruhsatı olduğunu söyledi...
24 saat nöbet mi tutulacaktı?
Kayyum yönetimindeki Bugün gazetesi, Silivri Cezaevi’nden müthiş habercilik başarılarına imza atıyor...
Can Dündar ve Erdem Gül için Silivri Cezaevi önünde tutulan destek nöbetinin “uydurma” olduğunu ortaya çıkarmışlar...
Nöbet tutanlar cezaevi önüne gelerek bir süre durup, fotoğraf çektiriyorlarmış...
Saatlerce duran yokmuş...
Bu yüzden tutulan nöbetin kurgu olduğunu söylüyorlar...
Ne bekliyordunuz arkadaşlar, oraya giden gazeteciler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, 24 saat cezaevi önünde mi oturacaklardı?
Hiç yerlerinden kalkmadan devir teslim töreni mi yapacaklardı?
Bunun sembolik bir eylem olduğunun siz de farkındasınız ama maksat suyu bulandırmak işte...
Rauf...
Gişede komedi filmleri izleniyor, ama bir yandan da Türk sinemasında çizgisi yüksek filmler dünya festivallerinde giderek daha iddialı bir noktaya geliyor...
Mesela geçtiğimiz hafta Rauf filmi, Berlin Film Festivali’nde gösterildi ve büyük beğeni kazandı...
Bu filmin yüzlerce film arasından “Generation Klups” kategorisinde son 6’ya kalması önemli...
Bu kategori ana kahraman olarak çocuk ve gençleri konu alan filmlerden oluşuyor...
Rauf da Kars’ın bir köyünde yaşayan küçük Rauf’un kendi sınırlı ve kapalı dünyasında, aşkın sınırsızlığı ile tanışmasını konu alıyor...
Filmin yapımcıları Uğur ve Selman Kızılaslan kardeşlerle konuştum...
Filmin Berlin’de gördüğü ilgiden o kadar memnundular ki, gururla anlatıyorlardı yaşadıklarını...
Sinema böyledir işte, bazıları gişe peşinde koşar, bazıları prestij...
Halk otobüsü şoförünün tercihi
“Sağ şeritteki koyu renkli otomobil sıkıştırınca, kaldırımın üstündeki bayanı ezmek zorunda kaldım”...
Dün sabah Kabataş’ta üniversite öğrencisi kadının ayaklarını ezen halk otobüsü şoförünün açıklaması bu...
Yan taraftaki arabayla sürtüşmek yerine, kaldırımdaki insanı ezmeyi tercih etmek...
Otobüs ve arabanın kaportasının bozulması yerine, bir insanın ayaklarının kırılmasına neden olmak...
İnsana verdiğimiz değer bu kadar işte...
Bu özel halk otobüs şoförlerinin ciddi bir sürücülük kursundan geçmeleri şart...
Hem de acil tarafından...
Her gün belediye otobüsü vakasına uyanıyoruz...
Seyirci bu çifti sevdi
Burcu Biricik ve Birkan Sokullu için ekranın yeni fenomen çifti olacak demiştim, daha dizileri başlamadan önce...
Çünkü samimiler, sahiciler, sıcaklar...
Gerçekten de öyle oldular...
Daha üçüncü haftada seyirci sevdi bu çifti ve hikayesini; Hayat Şarkısı 7.18 reyting ve 15.32 share aldı salı akşamı...
Dizilerin 5 reytinge takla attığı bir dönemde 7’nin üzeri reyting bulunmaz bir nimet...
Yolunuz açık olsun arkadaşlar...
Paylaş