Paylaş
Pantene Altın Kelebek ödüllerine 4 dalda aday olarak da bunu kanıtladılar zaten...
En İyi Dizi, Erkek Oyuncu, Kadın Oyuncu ve Yönetmen olmak üzere 4 büyük dalda aday oldu EDHO...
Ama önceki gün Oktay Kaynarca, ardından dizinin yönetmeni Onur Tan aday olmak istemediklerini açıkladılar...
Kendilerini aday gösterenlere teşekkür ettiler ama adaylıktan çekilmek için herhangi bir gerekçe göstermediler...
Bir oyuncunun, bir yönetmenin resmi ödül törenlerine mesafeli olmasını, törenlere katılmayı prensip olarak reddetmesini çok iyi anlarım...
Bunu da sonuna kadar saygıyla karşılarım...
Ancak daha iki ay önce Magazin Gazetecileri Derneği’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü bizzat gidip almış bir isim Oktay Kaynarca...
Daha önceki yıllarda da ödül törenlerine karşı bir tavrı olduğunu hiç görmedik...
Peki şimdi ne oldu da Altın Kelebek adaylığından çekildiğini açıklıyor...
Sevgili Oktay beğenirsin beğenmezsin, eleştirirsin eleştirmezsin ama Altın Kelebek hepimizin elinde kalan son ödül töreni...
Kral TV Müzik Ödülleri bile havlu atmışken Altın Kelebek, 43 yıldır Türkiye’nin popüler kültürünü değerlendirmeye devam ediyor...
Biz burada oluruz, olmayız...
Ama eminim sen, bugün atv dizisi oyuncusu olarak aday olduğun bu ödüle, en az 20-25 yıl boyunca daha başka dizilerle, başka kanalların yapımlarıyla aday olacaksın...
Bu ödül töreni on yıllar boyunca daha senin ve meslektaşlarının performanslarını ödüllendirmeye devam edecek...
Sonra diyoruz ki bizim neden Oscar gibi, Altın Küre gibi ödül törenlerimiz yok?
Olmaz tabii...
Oyuncusu günübirlik tavır koyar, yönetmeni adaylık kabul etmez, aday olanı törene gelmezse nasıl olsun ki...
Üç yıl önceki Altın Kelebek’e atv dizisi Karadayı, En İyi Dizi, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın ve Erkek oyuncu olmak üzere 4 büyük ödülü kazanarak damga vurmuştu...
Bir önceki sene Star dizileri ödülleri toplamıştı...
Belki bu yıl aynı başarıyı EDHO tekrarlayacaktı...
Senin ve arkadaşlarının Türkiye’nin tek ödül törenini baltalamaktan başka bir işe yaramayan anlaşılmaz tutumu olmasaydı...
Böyle Afgan olur mu
Dünün en güzel magazin haberlerinden biri Kelebek’in manşetindeydi...
Bergüzar Korel’in hayranları, sanatçının doğum gününde yoksul bir ülkenin çocuklarına ve halkına el uzatmış...
Suyu olmayan köye su kuyusu açtırmışlar...
Sosyal medyada ona buna çemkirmekten başka iş yapmayan diğer ünlülerin hayranları görsün de utansın... Sosyal medyada kavga yapacağınıza bu tür hayır işleriyle uğraşın...
Bir çift lafım da bizim Kelebek ekibine:
Her halleriyle “Biz Afrikalıyız” diye bağıran siyah çocuklara Afganlı demek için dün 1. sayfaya koyduğunuz fotoğrafa hiç bakmamış olmanız gerek...
Buna ben de dahilim...
Çeşmenin yapıldığı yer Afganistan değil, Afrika’nın Çad ülkesinde suyu olmayan bir köy olacaktı...
Sayfayı yaparken gün boyu hiçbirimizin bunu fark etmemesi gerçekten şaşırtıcıydı... Okurlarımızdan özür dileriz.
Yeni moda evlilik teklifi: Köprünün altında
Cuma akşamı Boğaziçi Köprüsü’nün altındaki Esma Sultan Yalısı’nda bir düğüne davetliydim...
Ve Boğaz’da yeni moda evlilik teklifine denk geldim...
Damat adayı arkadaşlarıyla Boğaz turu yapıyoruz diye tekne kiralıyor...
Tekne tam birinci köprünün altına geldiğinde duruyor...
Tam o sırada 1. Köprü’nün altına tekneden lazerle, “Göksun evlen benimle” yazısı beliriyor...
Bunu gören teknedeki gelin adayı mutluluktan çığlık atıyor, şampanyalar patlıyor falan...
Sonra köprünün altında, “Göksun evet dedi”...
“Mahmut çok mutlu” yazıları belirmeye devam ediyor... O gece böyle üç ayrı evlilik teklifi gördüm Boğaz’da...
Anladığım kadarıyla bunun için lazer sistemi olan özel tekneler bile var...
Nasıl evlilik teklifi yapayım diye düşünen romantik erkeklere duyurulur...
Bu Barbie’yi sevdim...
Bizim evde Barbie çizgi filmleri izlenmez, oyuncakları olmaz...
Makyajı, topuklu ayakkabıları ve davranışlarıyla kız çocuklarını çok çabuk yetişkin gibi davranmaya yönelten bir karakter çünkü Barbie...
Hafta sonu vizyona giren Sevimli Kedi İş Başında’yı izlemek için kızımla sinemaya gittik... Seansı kaçırınca baktık sinemada tek çocuk filmi olarak “Barbie: Uzay Macerası” var...
“Bak beğenmezsem yarısında çıkarız” diyerek, ayaklarım geri geri giderek girdim salona...
Barbie’nin çirkin kız kavgaları yok...
Saç, makyaj takıntıları yok...
Aşk meşk peşinde koşan halleri yok...
Hatta topuklu ayakkabıları bile yok...
Uzayda uçan kaykayıyla galaksiyi kurtarmaya çalıştığı bir macera var...
Barbie’yi ilk kez sevdim...
Başkan Çerçioğlu:Özkök’ü kıskandılar
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Ertuğrul Özkök, Kuşadası’nda o gece tam önümde zeybek oynadıkları için bu polemikle ilgili bir çift laf söylemem lazım...
Özkök’ün hakkını yiyorsunuz arkadaşlar...
Dizini yere vurup kalkamamışlığı falan yok...
Bakın bana inanmıyorsanız Başkan Çerçioğlu’na kulak verin...
Pazar günkü yazıma teşekkür etmek için aradı Çerçioğlu ve “Özkök’ü kıskandılar galiba” dedikten sonra, “Zaten bizim efe oyununda dizi yere vurup iki üç saniye beklemek işin doğrusudur...
Belki de Özkök başına gelecekleri bildiği için bu kadar bile beklemedi” dedi...
Madem 1 milyon dolar fazla değil...
Elton John’un Antalya Expo’daki konserini iptal etmemesinin önemli olduğunu yazdım...
Sonra da 1 milyon dolar verilmesini gündeme getirip “Expo şeffaf olsun, bunu açıklasın” dedim...
Hem Yeni Şafak’ta Ali Saydam, hem Günaydın’da Yüksel Aytuğ eleştirdi beni... “Bu dönemde önemli olan verilen para değil” dediler...
Tamam, kabul...
Ama bunu tartışmamız için gerçekten kaç lira ödendiğini bilmeye hakkımız var...
Elton John’un menajerlik şirketine 1 milyon dolar ödendiğini gösteren bir fatura var mı?
Yoksa aradaki organizasyon şirketleri 1 milyonu Expo’ya fatura edip, Elton John’a çok daha azını mı ödüyor...
Ben, “Milletin parası” darken bunların peşindeyim...
Şunu bir öğrensek Elton John’a verilen parayı ben de alkışlayacağım belki...
Paylaş