Bu nasıl eylem...

Alkol sınırına tepki gösteren vatandaşlar sokaklara çıkıp içki içerek yaşananları protesto etmişler.

Haberin Devamı

İfratla tefrit arasında yaşıyoruz...
Başbakan’ın içki içenleri “Iksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar için” diyerek aşağılamaya çalışması ne kadar yanlışsa...
İnsanların sokaklara çıkıp ıksırıncaya, tıksırıncaya kadar içmesi de o kadar yanlış.
Yaş sınırının 24’e çekilmesi ne kadar yaşam tarzına müdahaleyse...
Sokaklarda içki içmek de başkalarının yaşam tarzına müdahale...
Bu protesto şekli bana 2006 yılında başını rahmetli Deniz Som ve Bedri Baykam’ın çektiği eylemi hatırlattı.
O tarihte de Üsküdar Belediyesi, açık alanlarda içki içmeyi yasaklamıştı.
Buna karşılık Deniz Som ve Bedri Baykam bir grup protestocuyla birlikte Üsküdar sahilinde şarap içmiş, Kız Kulesi’ne kadeh kaldırmışlardı.
O tarihte de bu eylemi eleştirdiğim için bugün yapılan sokak eylemini de gönül rahatlığıyla eleştirebilirim.
Batıda modern şehirlerin hiçbirinde sokakta, parkta oturup içki içemezsiniz...
Yasaktır...
Ama yine modern şehirlerin hiçbirinde film galasında içki servisini engellemek kimsenin aklına gelmez.
Oralarda mekanların yangın merdiveni, güvenlik gibi unsurları içki ruhsatı meselesinden çok daha önce gelir.
Şimdi hükümet bunların hiç birine bakmayıp uyuşturucuya, silah yaşının 18’e düşmesine aldırmayıp sadece alkole yasaklar koyarak ifrat sınırlarını zorluyor.
Sokaklarda rakı kadehini kafaya dikenler de tefritin alası, benim gibi alkol kullanan biri için bile çirkin bir görüntü (Bkz dünkü Sözcü gazetesi manşeti...)
İfratla tefrit arasında böyle yuvarlanıp gidiyoruz işte, günün birinde normali bulma özlemiyle...

Haberin Devamı


Nicolas Cage’le buluşmadan önce

Ömür Gedik’e kötü bir haber vereyim; Haftaya Nicolas Cage’le buluşmaya gidiyorum.
Ama üzülmesin, belki bu yazıdan sonra gidemem.
Nicolas Cage’le buluşmaya gideceğim diye de kimse kusura bakmasın adamı övemem.
Bizim Selim Akçin, Cage Türkiye’ye geldiği günden bu yana başımın etini yiyor: “Adam halıcılarla sohbet ediyor, Kapadokya’da çocuklarla bile kanka oldu sen bir röportaj yapamadın” deyip duruyor.
“Esnaf kılığına girsen Kapadokya’da röportaj yapardın” diyerek beni eziyor.
Ben de ona diyorum ki:
“Yahu bu gözümüzde büyüttüğümüz Nicolas Cage değil artık. Parası pulu bittiği için önüne gelen her filmde oynayan, son 10 yılda 25 filmde rol alıp dişe dokunan tek bir iş yapmamış bir oyuncu...
Maddi sıkıntıya düştükçe albüm çıkaran bizim Haluk Levent gibi.
Hiç değilse Haluk’un şarkıları iyi, Nicolas Cage’in filmleri de üçüncü sınıf...
2007’de çektiği Ghost Rider’ın ilki neydi ki, Türkiye’de çekeceği ikincisi ne olsun”...
Selim Akçin, “Olsun Nicolas Cage, Nicolas Cage’tir. Hiç değilse “Rumble Fish”e, “Leaving Las Vegas”a, “Face/Off”a saygı duy be adam” deyip beni itekliyor.
Üstelik adam Türkiye’de sadece bana röportaj verecek, Pamir Demirtaş ayarladı.
Ama duramıyorum işte Pamir...
Böyle sıradan bir Hollywood macera filmine Kapadokya’da, Denizli’de tarihi mekanların açılıp, ekibin ve Cage’in üzerinde tepinmesine göz yumulmasına kızıyorum.
Kültür Bakanı Günay, Başbakan’la Cage’i tanıştıracağına ekibin tarihi eserlere verdiği zararın izini sürse daha iyi olacak.
Başbakan’ın Denizli’de Cage’le tanışmak için otel lobisine inmesi de garip...
İnanın Erdoğan şu an dünyada Cage’den daha popüler.
Yani Cage, Başbakan’la tanışmak isteyip Ankara’ya gelse daha normal bir durum.
“Sufiliğe merak saldım falan” diyor bir de Başbakan’a...
Hadi oradan diyecektim.
Bu arada ben röportajı yaktım galiba değil mi Pamir?..
Neyse Ömür gider artık.

Haberin Devamı

Şenol Güneş’e yakıştı

Ben sıkı bir Şenol Güneş’çiyim, en çok eleştirildiği dönemde bile öyleydim...
Trabzon’daki yerel gazeteler Şenol Güneş’i, Fenerbahçe maçından önce Aykut Kocaman’ın elini sıkmaya gittiği için eleştiriyor.
İki hoca son dönemde atışıyor ya...
“Şenol Güneş’e yakışmadı” diyorlar.
Tam aksine çok yakıştı.
Trabzon medyası hocasını tanımamış daha; Duruşuyla, bakış açısıyla, söylediğiyle, yaptığıyla her zaman galip çıkmayı bilir o...
Yenildiği maçlar da bile...
Fenerbahçe maçında da öyle yaptı işte; ev sahibi olarak Aykut Kocaman’ın gitmesi gerekirken baktı gelmiyor Şenol Hoca gitti elini sıkmaya... Anlayana...
Bu yüzden bu yıl Trabzonspor’un şampiyonluğundan yana gönlüm.
Madem bu yıl biz havlu attık şampiyonluğa, kupayı Şenol Hoca’nın kaldırmasını istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları