Bu işte bir terslik var

Katil, daha önceki sevgilisini de boğarak öldürmüş.

İnternetten tanışmışlar...

Kadının bir sözü adamı çıldırtmaya yetmiş falan filan...

Yalnız haberlerin satır arasında bir bilgi daha var; Kadının 20 yaşında bir kızı ve 22 yaşında bir oğlu olduğu...

Haberi her gazetede satır satır okurken onları düşündüm...

Ne yapacaklar şimdi?

Bunların arkadaşları yok mu?

Katilin anneleriyle ilgili söylediği sözler, yarın öbür gün karşılarına çıkmayacak mı?..

Kızın çevresindekilerden öğrendim, okulunu evini değiştirmeye hazırlanıyormuş...

Bu işte gazetecilerin suçu yok...

Gazetecinin işi bu; merak edilen haberi, cinayetin nedenlerini, sonuçlarını yazmak...

Dünyanın her yerinde gazeteci önüne gelirse bu haberi basar.

Okuyucular da merakla okur...

Peki 20 yaşındaki çocuklar ne olacak?..

Hem annelerini kaybettikleri için hem de bu haberler yüzünden mağdur oluyorlar...

Hani hazırlık soruşturmasının gizliliği?

Polis sanığın ifadelerini nasıl basına sızdırır?

Gazeteci bu ifadeyi basar, yanlış olan polisin gazeteciye ifadeyi sızdırması...

Ya zanlının anlattıklarının tümü yalansa?

Ya arka koltuk fantezileri, “sen diğer erkeklerden iyi çıktın” sözleri uydurmaysa?..

Hadi bir adım daha öteye gideyim ya gerçek katil o değilse?..

İşte bu yüzden hazırlık soruşturmaları gizlidir...

Ama bizde polis hemen basına sızdırır...

Çocukların hayatı altüst olmuş, anne-baba perişan olmuş kimin umurunda...

Emniyet Müdürü Çapkın bu işin üzerine ciddi şekilde eğilmeli, soruşturmanın gizliliği ilkesini teşkilatta oturtmalı...

Sigara odası

Atatürk Havalimanı’nda sigara odası açılması gerektiğini ısrarla yazdım...

Sigara tiryakilerinin bina dışına çıkamadığı bölümde bile sigara içilecek yer yapmamak insan haklarına aykırıydı.

Sigara odası bir süre önce açılmış, sonra yasalara aykırı diye kapatılmıştı.

Başbakan Erdoğan bile kapatıldığından habersiz, televizyonda sigara odası kurulduğunu söylemişti. Neyse sonunda yanlıştan dönüldü ve dış hatlar terminaline gördüğüm en güzel sigara odası yapıldı.

Yurtdışındaki havaalanlarında bu sigara odaları herkesin görebileceği şekilde ortadadır.

Camekanlı bölümde sigara içen insanlar kendilerini teşhir edilmiş hissederler.

Atatürk Havalimanı’ndaki ise gözlerden uzakta, üstelik bir barın yanında...

İsteyen birasını, şarabını alıyor sigara odasında keyif yapıyor.

O kadar güçlü bir havalandırması var ki asla duman kokusu yok içeride. Son olarak Münih havaalanında gördüğüm sigara odaları üç-beş taneydi ve hepsinin havalandırması zayıftı, içerisi sigara kokuyordu. Bizimkisi hepsinden güzel olmuş, tek eksiği biraz karanlık...

Diğer havaalanlarında bu sigara odalarının hep bir sigara markası sponsoru vardır, bizde niye alınmamış anlamadım.

Free shop keyfi yarı yarıya azaldı

Free shop’ta önümü kesen okurlar kızgındı;

“Bunu yazın Cengiz Bey, içki ve sigara tüketilmesin diye free shop’tan alışveriş de kısıtlandı...”

Doğru free shop’tan vergisiz içki ve sigara almak yarı yarıya azaldı.

Yurtdışından dönüşte eskiden 3 karton sigara, 2 litre alkollü içki alınabiliyordu.

Yeni karar doğrultusunda sadece 1 litre içki, 2 karton sigara alınabiliyor.

Bunu sigara-içki karşıtlığına bağlayanlar çoğunlukta.

Ancak kotalar sadece sigara ve içki de azalmadı, free shop’ta yapılan her tür alışveriş için geçerli...

Eskiden 2 kilo çikolata alınabiliyordu, şimdi 1 kilo...

Eskiden 1200 mililitre parfüm alınabiliyordu, şimdi 600 mililitre...

Bunun nedeni de 4458 sayılı gümrük kanununda AB uyum yasaları çerçevesinde yapılan değişiklik...

Avrupa’da da iki karton sigara alınabiliyordu, bizde de durum aynı öyle oldu...

Bu kotaların sadece Tükiye’ye girerken geçerli olduğunu belirteyim.

Yurtdışına çıkarken bu kotaların üç katı alışveriş yapabiliyorsunuz.