Bu dokunuş dostane mi romantik mi?

Hatta Cem’le gazete basılmadan bir gün önce de konuştum.

◊ “Hem Pınar’ın hem benim arkadaşım Emine Hanım” dedi...

◊ “Sadece bir dost tesellisiydi” dedi...

Fotoğraf Bodrum Akyarlar’da çekildi, “O sırada eşin Pınar neredeydi” diye sordum...

“İstanbul’da annesinin doğum gününe gitmişti” yanıtını verdi Cem Özer...

Şimdi düşünün...

Eşinizi Bodrum’da bırakıp İstanbul’a geliyorsunuz ve en yakın arkadaşınızla böyle el ele fotoğrafı çıkıyor...

Ne yaparsınız?

1. a) Dostane bir dokunuş deyip oralı bile olmazsınız...
2. b) Romantik bir dokunuş diye düşünüp ortalığı yıkarsınız..

“Eşin ne yaptı” diye Cem Özer’e sordum bunu...

“Sen ünlü birisin. Bunun yanlış yerlere çekilip, farklı yorumlar yapılacağını düşünerek bu hareketi yapmamalıydın” diye sitem etmiş...

Pınar Dura’ya da sordum, “Emine’yle beraber el ele aynı pozu çektireceğiz” dedi.

“Ben Cem’e dikkatli olmadığı, gereksiz bir tartışmaya neden olduğu için sitem ettim sadece, yoksa ben eşime de arkadaşıma da güveniyorum” diye ekledi...

Bir anlık kareye olduğundan çok daha fazla anlam yüklenebilir...

Bu da bir anlık kare... Bu karenin üzerine aşk da yazabilirsin, ihanet de... Olayın üç tarafı da bunun dostane bir dokunuş olduğunu teyit ediyor.

Bu yüzden dün Kelebek’in haberi veriş şekline bayıldım.

Ne bir ima vardı, ne fotoğraf karesine olduğundan fazla anlam yüklenmişti...

“Dost tesellisi” başlığı da, olayın üç kahramanının görüşlerine yer verilmesi de çok güzeldi...

Dört dörtlük bir magazin haberiydi...

Yaptığım salaklık için özür dilerim

Cem Özer böyle bir şeye sebebiyet verdiği için dün bizim canlı yayında, hem eşinden, hem de bütün kadınlardan özür diledi...

“Başta Pınar olmak üzere bütün izleyenlerden, bunu kötü yorumlayan herkesten yaptığım salaklık ve içimden gelerek davrandığım için özür diliyorum” dedi...

Bu nasıl kuzen Gonca?

Gonca Vuslateri’yle Özgür Mumcu önceki akşam Cihangir’de bir mekanda gülüp, eğlenirken, sohbet ederken görüntülendi...

Bu kadarla kalsa arkadaşlar diyeceğim de... Gecenin sonrasında el ele, Cihangir sokaklarında danslar ederek, sarmaş dolaş yürüyüp, birlikte aynı eve giriyorlar...

Gonca sonra bizim Seren Serengil’e mesaj atmış, “Ortada aşk falan yok valla, kuzenim gibi o benim” diye...

Görüntülere bakınca “Bu nasıl kuzen Gonca” diyor insan...

Ama Gonca’nın kafası hepimizden farklı çalışır, kuzen diyorsa kuzendir...

Mesela 20 gün önce de bana mesaj atmıştı...

“Seni rüyamda gördüm bana çok kilo aldığımı söylüyordun. Tamam biraz kilo aldım da rüyama girip buna suratıma vurmak zorunda mısın” diye...

Kilolara değil ama kısmet bu habereymiş demek ki sevgili Gonca...

Biraz özen...

Hadise önceki akşam Sunset çıkışında gazetecilere röportaj verdi.
Sıfır makyaj, saçlarını arkadan topladığı görüntüsüyle geçti kameralar karşısına...
Boş verin kameraları, boş verin ünlü olmayı...
Sunset gibi şehrin en kalbur üstü restoranlarından birine giderken, gece yemekli bir organizasyon yaparken biraz daha özen göstermez mi insan?
AVM’de gündüz vakti makyajsız, dağınık bir halde yakalansa anlarım.
Ama bir akşam yemeğine çıkarken...
Ajda’yı bir gün gördün mü bu halde?
Bırak akşam yemeğine markete giderken bile saçına başına, giydiğine dikkat eder...
O yüzden de Superstar...
Kadınlara ‘her daim güzel görünün’ baskısı yapmaktan yana da değilim.
Ama bir akşam yemeğine çıkarken kadının da erkeğin de biraz daha özenli olması gerektiğinden yanayım...

Bir tahmin

Sinan Akçıl...

Boşanır: Yüzde 80...

Krizi öteler: Yüzde 15...

Evliliğini kurtarır: Yüzde 5...

Tabii umarım yüzde 5’lik ihtimal gerçek olur...