Paylaş
Bugün 93 yaşında olan Kore gazisi Süleyman Dilbirliği ile Koreli Kim Eunja’nın birbirlerine sarıldığı anlarda gözlerim dolmuştu...
İşte o röportajda yer alan bir detay vardı; 1952’de PTT’nin çıkardığı bir pulda Süleyman Astsubay ve küçük Kim’in fotoğrafı kullanılmıştı.
Bu puldan bir başka benzer hikaye daha çıktı; meğer o pulda yer alanlar Süleyman Dilbirliği ve küçük Kim değil, yine Kore Savaşı’na giden bir başka Türk askeri Süleyman Pulat ile Kore’de bakımını üstlendiği bir başka çocuk olan Min Ja’ymış...
Konuyla ilgili Süleyman Pulat’ın oğlu olan Mehmet Pulat’tan bir açıklama aldım..
Şunları söylüyor:
Babam Yüzbaşı Süleyman Pulat, Kore Savaşı’na gönüllü olarak gitmiş, buradaki tüm savaşlarda görev almıştır.
Savaş sırasında 6 Ocak 1951’de Min Ja adında küçük bir kız çocuğunu karlar altında bulmuştur. İlgili kız tugay bünyesinde 8 ay bakılmış, kendisine Türkçe öğretilmiş, Seul adı verilmiştir.
Türk askeriyle Koreli çocuğun bu ilişkisi, Amerika’da yayınlanan Henry adlı dergiyi incelerken çekilen fotoğraflarıyla ‘Türk askerinin merhameti’ adı altında tüm dünyada öğrenilmiştir...
Haberinizde bahsi geçen pul da bu fotoğraflardan birinin kullanılmasıyla 1952’de basılmıştır.” Kore gazisi babası Süleyman Pulat’ın vefat ettiğini söyleyen Mehmet Pulat ilginç bir bilgi de verdi:
İlki 2013’te olmak üzere Min Ja 3 defa Süleyman Pulat’ın kabrini ve ailesini ziyaret ziyaret etmek için Türkiye’ye gelmiş, Süleyman Pulat’ın eşi, çocukları ve torunlarıyla buluşmuş...
Ayrıca kendisinin bakımına Yüzbaşı Süleyman Pulat’la beraber yardımcı olan Çavuş Behçet Akbin’le de buluşturulmuş.
Ben bu pulun gerçek hikayesini Mehmet Pulat’tan öğrenince Türk askerinin kimsesiz Koreli çocuklara Kore Savaşı sırasında kol kanat gerdiği bu hikayelerin gerçekçiliği karşısında daha da etkilendim.
Biz ekimde gösterilecek Ayla filmiyle öğrendik bu hikayeleri ama böyle daha bir sürü Türk askeri-Koreli çocuk hikayesi var.
Kore Savaşı’nda 80’e yakın Koreli çocuğun Türk askerleri tarafından bakılıp kollandığını, Türk askeri döndükten sonra bu çocukların Suwan kentinde Ankara adıyla açılan bir okula yerleştirildiğini biliyoruz.
Daha sonra bu Ankara okulunda çıkan yangınla çocukların tüm bilgi ve belgeleri yok oluyor.
Koreli çocukların, kendilerine bakan Türk askerlerini yıllarca bulamamasının nedeni de bu...
Ayla, Şenol Güneş’e bile “Türkiye’de Süleyman diye birini arıyorum” diye sorduğunu, hikayeyi bilmeyen Şenol Güneş’in “Türkiye’nin yarısı Süleyman, nereden bulacaksın?” diye yanıt verdiğini anlatmıştı bana...
Babasına kavuşan Ayla’nın hikayesi film oluyor şimdi, en son Kültür Bakanlığı’ndan 1,5 milyon lira destek aldı film...
Şimdi bizim pul haberimiz Ayla gibi bir başka Koreli çocuğun hikayesinin ortaya çıkmasına neden oldu.
Pula fotoğrafları basılan Süleyman Pulat ve Min Ja...
Ne yazık ki Min Ja, Ayla kadar şanslı değildi, kendisini yetiştiren Süleyman Pulat’la buluşamadı, ancak kabrini ziyaret edebildi...
Bu oyuncuyu takipteyim...
Son yılların en beğendiğim oyuncuları arasında Fatih Artman geliyor. Hepimiz onu Behzat Ç.’nin Harun’u olarak tanıdık, diziden sonra serinin sinema filmlerinde oynadı...
Ama benim ona ilk “Bu tamamdır” dediğim iş, Bana Masal Anlatma filmi oldu.
Orada çok başarılıydı performansı.
Sonra Yılmaz Erdoğan’ın Ekşi Elmalar’ında izledim, tartışmasız filmin en başarılı oyuncusuydu...
Bulun Ekşi Elmalar’ın DVD’sini izleyin, bana hak vereceksiniz...
İşte o Fatih Artman, Halit Ergenç ve Bergüzar Korel’in oynadığı Vatanım Sensin dizisine katılmış.
Bu diziye ve rolüne de cuk oturacağına eminim...
Vatanım Sensin zaten iyi işti, şimdi gözümde daha da iyi oldu...
Yayın yasağı: Hiçbir şeyi yayınlama!
Terör amaçlı saldırılar, patlama, katliam ve benzeri olaylar sonrası anında yayın yasağı getirilmesine alıştık artık.
Ancak bu yayın yasağının kapsamı yeniden ele alındı, RTÜK sınırları belirgin şekilde çizdi... Bakın ne diyor...
◊ Resmi makamlarca dağıtılan görüntü ve bilgiler dışındakiler kullanılamayacak...
◊ Saldırı sonucu hayatını kaybeden ya da yaralanan kişilere ait görüntüler, görsel unsurlar yayınlanamayacak...
◊ Olay anı ve olay sonrası olay yeri görüntüleri, vatandaşların yaşadığı korku ve paniği gösteren görüntüler verilemeyecek...
◊ İtfaiye, polis aracı, ambulans görüntüleri, olay anı ve sonrasındaki tanık anlatımları, görevlilerin olaya ilişkin, olay sonrasındaki çalışmaları, delil toplama faaliyetleri aktarılamayacak...
◊ Olayın sıcaklığı geçmesine rağmen gün boyu ekranda “son dakika”, “sıcak haber” yazıları kalamayacak, yayın akışı kesilerek sürekli olaya ilişkin haberlere yer verilemeyecek...
◊ Sunucu ve muhabirler abartılı ifadeler kullanamayacak...
İşin özü şu;
Allah korusun yarın öbür gün patlama ya da bir terör saldırısı olsa, bu durumda saldırı bile olduğunu öğrenemeyeceğiz...
Paylaş