Paylaş
Fazlasıyla da hak ediyorlar, ekonomik olarak desteklenmesi, belediyelerin bazı hizmetleri ücretsiz vermesi çok doğru adımlar.
Eminim bu virüs belası bittiğinde sağlık personelinin kıymetini çok daha iyi anlamış olacağız.
Ama unutmamız, bu zor dönemde işinin başında olan, teşekkürlerimizi sunmamız gereken başka meslekler de var...
Bunlardan biri de gazetelerde ve televizyonlarda çalışan haberci meslektaşlarımız...
Ben dizi setlerinin durdurulması, TV programlarına ara verilmesinden yanayım.
Ama kamu adına görev yapan haberciler, işinin başında olmaya devam ediyor. Sadece ekran önünde gördüklerimiz de değil, kameraman, muhabir arkadaşlarımız, ışıkçı, sesçi, makyaj görevlisi, gazetede sayfa sekreteri, editör hepsi her gün işlerinin başındalar.
Bize haber ulaştırmak, son dakika gelişmelerini aktarmak için çabalıyorlar.
Hepsine helal olsun...
Hepsini Allah korusun...
Bu melekleri unutmayalım.
Sağlık personeline, gazetecilere, habercilere teşekkür ediyoruz ama unutmamamız gereken başka meslekler de var.
Bu zor dönemde görevinin başında olan;
◊ Polislere, askerlere, güvenlik görevlerine...
◊ Market çalışanlarına...
◊ Temizlik işçilerine...
◊ Kuryelere...
◊ Eczacılara...
Hayatımızı kolaylaştırmaya çalışan herkese teşekkürler...
Tebrikler CNN TÜRK
Yukarıda zor dönemde işlerinin başında olan habercilere teşekkür ettim ya bir tebrik de kurum yönetimlerine iletmek lazım...
Çünkü her kurum şu virüs belası nedeniyle başından beri kendince önlemler aldı. Bizim Hürriyet, Milliyet, Posta, Kanal D, CNN TÜRK olarak içinde bulunduğumuz Demirören Medya binasından örnek vereyim, ilk günden beri çalışanların sağlığı konusunda en üst düzey tedbirler alındı, alınmaya devam ediyor.
Geçen gün bazı medya sitelerinde CNN TÜRK’te muhabirler ve kameramanların tecrit edildiği şeklinde haberler çıktı. El insaf be kardeşim!
Bırakın yönetimi, en başta binada bu işle ilgili çalışan, idari işlerdeki arkadaşlarımıza ve personele haksızlık bu yaptığınız. Çünkü günün 24 saati binayı, kullandığımız her araç gereci dezenfekte etmek için uğraşan bir hijyen ekibi var burada.
Bakın yaptıklarından bazılarını sıralayayım;
◊ Personelin kullandığı servis araçları her gün dezenfekte ediliyor.
◊ Ulaştırma için kullanılan her otomobil tek tek, koltuklarından bagajına kadar dezenfekte edilip, temizleniyor.
◊ Binaya ziyaretçi girişi yasaklandı, çalışanlar ve canlı yayın konukları harici dışarıdan kimse giremiyor.
◊ Eskiden olduğu gibi açık şekilde yemek servisi yapılmıyor, yemekler çalışanlara özel kapalı kaplarda veriliyor.
◊ Kafeteryalarda sandalyeler masalar kaldırdı, çalışanların yan yana oturamıyor artık. Yerine al götür sistemi devreye sokuldu.
◊ Binaya girişte her çalışanın tek tek ateşi ölçülüyor, günün farklı saatlerinde bu kontrol devam ediyor.
◊ Her akşam bina boşalınca köşe bucak her yer, tüm araç ve gereçler dezenfekte edilip temizleniyor..
◊ Her kata konulan onlarca dezenfektan ilacını saymıyorum bile...
Şimdi başta Hürriyet ve CNN TÜRK olmak üzere tüm Demirören Medya binasında bu titizlik ve hassasiyet gösterilirken CNN TÜRK’le ilgili yapılan haberler çok haksızca... Çalışan gazeteciler için bu hassasiyeti gösterdiği için CNN TÜRK’e ve tüm binamızın idari işlerine tebrikler diyorum.
Geçmiş olsun Fatih Hocam
Fatih Terim’in koronovirüse yakalanması aslında maçların oynanmaması konusunda ne kadar haklı olduğunu gösterdi.
Terim’in pozitif çıkması belki de bu hafta içinde pek çok ünlü ismin hastalığa yakalanmasıyla devam edecek. Ünlü oyuncular, Abdurrahim Albayrak gibi iş insanları, gazeteciler arasından da pozitif çıkanları görmek şaşırtıcı olmayacak bu saatten sonra. Bu yüzden başından beri bu işin şakası yok diyoruz zaten. Bu vesileyle Fatih Terim ve Albayrak’a geçmiş olsun diliyorum. Birlikte yeneceğiz hocam.
Bunun adı Covidiot!
Bizde hafta sonu güneşli havada kendini sokağa atanları tartışıyoruz ama merak etmeyin Londra’da, Berlin’de Miami’de de durum farklı değil. Londra’da yaşayan bir arkadaşım pazar günü video çekip gönderdi. Güneşli havada Thames Nehri’nin kenarında yürüyüş yapanlar mı istersiniz, ikili üçlü gruplar halinde nehir kenarına oturanlar mı?. Ha bizim Bebek sahili, ha Londra’nın Thames kıyısı...
Berlin’de gençlerin Korona Parti adında buluşup, partilemesi bütün Almanya’da tepkilere neden oldu.
Gitmeyin denmesine rağmen Florida’da sahilleri dolduran insanların görüntüleri her yerde yayınlandı. Miami sahillerinde polis, plajda gençleri kovalıyor artık.
Yani bizde durum neyse, dünyada da aynı... Kendini bilmezler, sorumsuzlar, toplum sağlığını tehlikeye atanlar dünyanın her yerinde var. Bu yüzden bu tip insanlara Covidiot adı kondu zaten.
“Covid-19”la “idiot” kelimesinin birleşiminden üretilmiş yeni bir tanım. Yani: Covid aptalları....
Medyatava’yla ilgimiz yok
Daha önce defalarca yazdığım, defalarca söylediğim bir noktanın altını bir kez daha çizeyim... Evet Medyatava’nın kurucuları biziz, Selim Akçin, Ömer Özgüner ve ben...
Bu yüzden yıllarca “çete” diye yaftalanmışlığımız bile var...
Ama uzun yıllardır organik bir bağımız, doğrudan bir müdahalemiz kalmadı bu siteyle... Ne yapılan haberlere, ne içeriğe karışıyoruz...
Hatta çoğundan haberimiz bile yok...
Mesela geçen gün Demirören Medya ile ilgili çok haksız, çok yanlış, çok saçma bir haber yapıldı sitede.
Bizim dahlimiz olsa böyle bir şeye izin verir miyiz? Ama hâlâ burada çıkan her türlü haberin sorumlusu olarak görülüyoruz.
O yüzden bir kez daha altını çizmekte fayda var... Medyatava’yla ilgili ilgimiz uzun süredir yok.
Çıkan haberlerden haberimiz yok.
Kardeşim Cem’in uzaktan ilgilendiği, bir iki editörün döndürdüğü site için fatura bize çıkıyor hep.
Belki de bu konuyla ilgili daha radikal bir karar almanın zamanı geldi...
Paylaş