Ben Fero geleneksel medyayı neden reddediyor

Gerçekten merak ediyorum asıl adı Ferhat Yılmaz olan Ben Fero’yu...
Kimdir, necidir, ne yer, ne içer...
Birkaç ay önce radyodaki arkadaşlar tanıştırmıştı.
“Demet Akalın” şarkısı hâlâ çok çalıyor.
“Hava kapalı ama akalım... Arabaya bindim yürü bakalım... Tabii radyomuzda yine Demet Akalın... Bi’ kez olsun bizi çalmadın adamım” diyen sözlerini o kadar beğendim ki, üzerime alınıp “İşte çalıyoruz adamım seni de” diye Show Radyo’da sürekli bu şarkıyı çalıyordum...
Şimdi o şarkıya güzel de bir klip çektiler Demet Akalın’la...
Röportaj talebimi reddederken menajeri bana ilginç bir şey söyledi:
“Bizim için televizyon ve gazete çok eski mecralar. Bu yüzden oralara hiç röportaj vermedik, vermeyeceğiz de. Bu bizim stratejimiz. Biz kendi bildiğimiz mecrada var olmaya devam edeceğiz” dedi.
Saygı gösterdim, çünkü Ben Fero, YouTube ve Spotify’da doğmuş, orada isim olmuş bir rap’çi ve televizyona, gazeteye röportaj vermek istemiyor olabilir.
Ama şunu da söylemeliyim...
Eski dediği mecranın yarattığı en kült figürlerden biri olan Demet Akalın’a şarkısında yer veriyor.
Eski dediği mecradaki radyoculara “Beni çalmadın adamım” diye şarkılarında sitem ediyor...
Bir de hepsinin üzerine eski mecranın baş aktörlerinden Demet Akalın’la klip çekiyor...
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...

Kırkpınar ve dedem

Bugün saat 18.30’da Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin açılış töreni var.
Cumartesi günü birinci, ikinci, üçüncü tur müsabakaları yapılacak.
Pazar günü ise çeyrek final ve final mücadeleleri var.
Kırkpınar, 658 yıldır yapılan dünyanın en ilginç sporlarından biri...
Rahmetli dedem bir yağlı güreş âşığıydı...
Sadece seyirci olarak değil, cazgır ve yağcı olarak da İstanbul ve Trakya’daki bütün yağlı güreşlere giderdi.
Yazın her hafta sonu bir yağlı güreşteydi...
Kâh cazgırlık yapar kâh pehlivanlara yağ dökerdi.
İki dayımı da güreşçi yetiştirdi ilk gençliklerinde.
Büyük dayım daha sonra mindere geçti ve grekoromende Türkiye madalyaları kazandı.
Kırkpınar’ı hafta sonu Dmax’te rahmetli dedemi anarak izleyeceğim...

5200 kez aranır mı?

Hayko ne dese haklı... 5 bin 200 kere aranır mı bir insan?
Bir kadın hayranı 5 bin 200 kere aramış Hayko’yu, sanatçı da şikayetçi olmuş.
Uzlaşma tekliflerine sıcak bakmadı Hayko ve takıntılı hayran 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Nasıl canına tak ettiyse artık, hapis cezası almasına bile gönlü razı olmuş Hayko’nun...
Ceza ertelendiği için hapse girmeyecek takıntılı hayran.
Ama 5 bin 200 kere bir sanatçıyı aradığı için tarihe geçecek.

Darısı İstanbul’un başına

Dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le konuştum canlı yayında...
“Sayın Başkan şu fayton meselesini nasıl çözdünüz, bize de bir yol gösterin de Adalar’da biz de bitirelim şu işi” dedim...
Birincisi, faytoncuları mağdur etmemişler, zaten bir kısmı elektrikli faytonları işletmeye devam edecekmiş...
İkincisi, atları mağdur etmemişler, belediyeye ait yaşam alanlarında hayatlarını sürdüreceklermiş...
“Darısı İstanbul’un başına” dedi Soyer...
Şahan Gökbakar’ın “New York, Viyana’daki gibi yapılsaydı atlar az çalışsaydı daha iyi olurdu” yorumuna da, “Henüz o seviyede değiliz, New York’un da bizi örnek alacağı işler olacak” dedi...

Fiyatlar artınca

Etrafımda son dönemde o kadar çok kişiden evde rakı, şarap, bira ürettiğini duyuyorum ki...
“Çok kolay” diye başlıyorlar nasıl yaptıklarını anlatmaya...
Şarap üretmek için marketlerde satılan malzemeler bile varmış.
Bira için özel şişeleme yöntemleri bile yapılabiliyormuş...
Neden bu kadar arttı son yıllarda ev yapımı içki üretimi?
Tek bir nedeni var, üst üste gelen zamlar, alkollü içeceklerde artan vergiler...
İnsanlar bu yüzden restoranda bir şey içmiyor, evde kendileri yapıyor...
Orta segment bir şişe şarabın fiyatı 250-300 lira arasında artık restoranlarda.
Sonuç...
Mersin’deki kaçak içkiden 7 kişi hayatını kaybetti.