Bedavaya poşet yok artık

Marketlerde 1 Ocak 2018’den itibaren naylon poşetler için yeni düzenleme yürürlüğe girecek.
Bu haber bazı gazetelerde “Naylon poşet yasaklandı” şeklinde verildi ama doğru değil.
Keşke Bozcaada’da olduğu gibi yasaklansa...
Yapılan, naylon poşetleri bir ücret karşılığında satmak.
Markette alışverişinizi yaptınız, yanınızda file ya da bez torba getirmediyseniz, alacağınız her naylon poşet için 50 kuruş ya da 1 lira gibi bir ücret ödeyeceksiniz.
Metro, IKEA gibi büyük mağazaların yıllardır yaptığı bir uygulama bu.
Şimdi bütün marketlerde geçerli olacak.
Naylon poşetin ücretli verilmesi kullanımı azaltır mı demeyin, ciddi şekilde azaltacaktır.
Amerika ve Avrupa’da yıllardır süren bu uygulama sayesinde çoğu insan alışverişe bez torbalarıyla gider.
Bizde de zaman içinde bu görüntüler yaygınlaşacaktır.
Bir de bizde kötü bir alışkanlık var... Market poşetini çöp torbası olarak kullanmak.
Bir poşetlik alışveriş yapanlar, üç-beş poşet de ekstradan alıyor çöp torbası olarak kullanmak için.
Bilmiyor ki o poşet doğada 150 yılda yok oluyor.
Şimdi paralı olunca kimse ekstradan poşet almayacak, market poşetlerinin çöp torbası olarak kullanımı da azalacak.
Bu kadar basit bir uygulamanın bile yürürlüğe girmesi için neden yıllarca beklediğimizi anlamak ise hiçbir zaman mümkün olmayacak.

Bakın yabancı CEO’lar ne diyor

15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkede yatırımı olan uluslararası büyük şirketlerin yabancı CEO’ları, Türkiye’ye olan güvenlerini anlatmıştı.
O dönem projelendirilen yabancı CEO’ların yer alacağı tanıtım filmi çekildi ve gösterilmeye başlandı.
Türkiye İmaj Kampanyası adı altında yürütülen kampanya için 15 küresel şirketin Türkiye’deki CEO’su kamera karşısına geçti ve Türkiye’ye neden güvendiklerini anlattı. Reklamı izledim, çok güzel ve etkileyici olmuş.
Unilever, Samsung, Vodafone, Toyota, Nestle, Novartis gibi küresel şirketlerin Türkiye’de bulunan yabancı CEO’larından bunları dinlemek önemli. “Yabancı dostlarımızın dilinden Türkiye” denilen reklam filmi Almanya, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere ilk başta 7 ülkede gösterilecek.
“Türkiye’de evimde gibiyim...”,
“Türkiye benzersiz ve güvenilir bir yer...”, “100 yıldır buradayız, 100 yıl daha olacağız...”
“Türkiye’nin ekonomik gelişiminin parçası olmaktan mutluyuz, gururluyuz” mesajları veriyor CEO’lar reklamda.
Türkiye’nin imajı ve tanıtımı için çok iyi bir iş çıkmış ortaya, tebrikler.
Ama keşke CEO’ların bu mesajları İstanbul ve Türkiye görüntüleriyle desteklenseydi reklamda. Daha etkili olabilirdi...

İzdivaca devam...

Geçen hafta izdivaç programları yayınlayan 5 kanalın genel müdürleriyle bir araya gelen RTÜK yönetimi, “Biz evlilik programlarını yayından kaldırmanızı öneririz, çünkü para cezaları sürecek” dedi.
Yarın ikinci kez bir araya gelecekler ve yine bu konuyu masaya yatıracaklar.
Bu arada da Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş devreye girerek, “Bizim amacımız yasaklamak değil aslında ama bu kanalların da kendilerine bir çekidüzen vermesi lazım” dedi.
Başından beri söyledik, bu işler yasaklarla olmaz.
Kanun Hükmünde Kararname’yle program yasaklamaya başlarsanız bu işin sonu gelmez...
Numan Kurtulmuş’un bu sözleri de KHK ile yasaklamanın gündemden kalktığı şeklinde yorumlandı.
Umarım öyle olur ve KHK konusu bir daha hiçbir şekilde gündeme gelmez, Ali Eyüboğlu da alkışlamaz. Bu durumda izdivaçları bitirecek tek seçenek olarak RTÜK’ün ağır para cezaları kalıyor.
Kanallar, programları biraz yumuşatarak bunun da önünü kesebilir.
Bu durumda hiçbir kanal, izdivaç programını kaldıran ilk kanal olmak istemez.
Diğer taraflarda izdivaçlar devam ederken kaldırdığı programın yerine ne koyacak?
İzdivaç programını kaldırıp rakiplerinin önünü kim açacak?
Bu durumda kavga-dövüş bu iş devam eder gibi gözüküyor.
Daha az ceza almanın formüllerini bulur kanallar, bir sonraki büyük tartışmalara kadar bu iş sürer gider.
En az bir sezon daha...
2018 nisanında yine
“İzdivaçlar kalksın” diye
konuşmaya başlarız...

Futbol yorumcuları yakında işsiz kalacak

Nihayet Fransa-İspanya arasındaki hazırlık maçında video hakem teknolojisi kullanıldı.Üstelik hakem ve yardımcıları ‘gol’ demesine rağmen İspanya’nın bir golü video hakem tarafından ofsayt gerekçesiyle iptal edildi.Demek ki oluyormuş.Daha da güzeli, sahada kimsenin hakkı yenmiyormuş.Bir an önce bu teknoloji yaygınlaşıp bütün futbol maçlarında kullanılmalı.Tabii bu durumda bizim ekrandaki futbol yorumcuları ne olacak?Üzgünüm beyler, yakında işsiz kalmak gibi bir durum kapınızı çalarsa şaşırmayın.Öyle ya, sizin yaptığınız tüm geyiği bitirecek bu uygulama...