Basketbol maçında ne yaparken görüldüler

Oysa Kemal Kılıçdaroğlu’nun gittiği maçta tribünden görüntüsü yok denecek kadar az yayınlandı.
CHP’liler haklı olarak kızıyor. Bu konuda NTV yönetimi bile ‘taraf tutmakla’ eleştiriliyor.
Bu işte bilinmeyen bir nokta var; maç yayın yönetimini NTV yapmıyor. Tamamen FIBA’nın ekibi gerçekleştiriyor canlı yayınları.
Yani tekrarlar, tribünden insan manzaraları tamamen FIBA’nın ekibinin seçimi...
Ancak NTV ya da Federasyon bu işe müdahil olmalı.
Ana Muhalefet Partisi lideri maç izlemeye geliyorsa, FIBA’nın ekibi bu konuda uyarılmalı ve Kılıçdaroğlu’nun tribün görüntüsü ekrana gelmeli.
Sadece parti liderleri değil, maç izlemeye gelen ünlüler için de aynı şey geçerli.
FIBA’nın ekibi bizim ünlü simaları tanımadığı, kimse de rejiyi uyarmadığı için tribünde oturan ünlülerin görüntüleri de yansımıyor ekrana.
Oysa bunlar en azından Türk izleyiciler için maç yayınına renk katacak sahneler.
Madem ekrana yansımadı Türkiye-Fransa maçında ünlülerin ne yaptığı, ‘nerede görüldüler’ tadında ben yazayım bari...
? Kenan İmirzalıoğlu: 12 Dev Adam marşına eşlik ederken ve her sayıdan sonra tezahürat yaparken...
? Mirgün Cabas: Geçen ay motorla yaptığı Güney Afrika seyahatini arkadaşlarına anlatıp, seneye motorla Arjantin’e gideceğini söylerken...
? Guus Hiddink: 1990-91 yılında Fenebahçe’de futbolcusu olan Rıdvan Dilmen’i gördüğü anda boynuna sarılıp, onunla şakalaşırken...
? Acun Ilıcalı: Saha kenarındaki Arda Turan’a, pota arkası tribünde oturan ortak arkadaşlarını göstermeye çalışırken...
? Yılmaz Özdil: Tribünde bir yandan maç izleyip diğer yandan hurriyet.com.tr’nin spor yazarı Meriç Tunca’dan Basketbol Federasyonu’yla ilgili bilgi alırken...
? Rıdvan Dilmen: Devre arasında maç izlemeye gelen çocuklarla fotoğraf çektirirken...
? Gül Gölge: Eşi Murat Saygı’yla birlikte geldiği maçta, devre arasında bir şeyler atıştırırken...

Moda dünyasında ayak oyunları

Fransız Kültür Bakanlığı’nın her sene genç tasarımcılara verdiği 220 bin euro’luk Andam ödülünü Hakan Yıldırım kazandıktan sonra ilginç bir gelişme olmuş.
Fransa’daki 600’e yakın moda eleştirmenine isimsiz bir mail gönderilmiş.
Özetle; “Nasıl hiçbir başarısı olmayan bir Türk tasarımcıya bu ödül verilir? Nasıl Andam’ın sözcüsü ve Vogue Fransa’nın editörü onca şov arasından Yıldırım’ın defilesine gider? Bu adam torpilli mi” deniyor mail’de...
İşin ilginci, İngiliz Independent gazetesi bu mail’i alıp haber yaptı geçenlerde.
“Hakan’ın Andam’ı kazanması herkesi mutlu etmedi” başlığıyla, moda eleştirmenlerine gönderilen isimsiz mail’le birlikte yaşanan gelişmeleri yazdı.
Şimdi moda dünyasında bu mail’i gönderenin, Yıldırım’ın rakibi olan bir Türk modacı olup olmadığı konuşuluyor.
Hakan Yıldırım’ın Avrupa’daki yükselişi  bizden birilerini fena halde kıskandırıyor olabilir...

Bu Bono eski Bono mu?

Zamanında dünya liderlerine posta koyan Bono’nun gün gelip uysal koyun olacağını, Başbakan’ı ziyaret edip ‘evet’ kampanyasına malzeme olacağını söyleseler, inanır mıydınız?
Ben bunların oryantalist tavrını hiç sevmedim...
Bu Bono eski Bono mu?