Paylaş
Gününün tamamını aylak aylak gezerek, kitap okuyarak, kahvehanelerde, restoranlarda, barlarda dolaşarak, sinemaya giderek geçiren bir adamın gözlemlerini anlatır.
Ama müthiş gözlemlerdir...
Mesela, “Londralı kasapla İstanbullu kasap dünyaya aynı gözlerle bakar” der.
Parayı “her deliğe uyan anahtar” olarak tanımlar.
Mesela garsonların aylak aylak oturan müşteriyle muhabbete grime çabasını çok güzel anlatır.
Kadınlar, “tutamak sorunu” ve daha pek çok meseleyle ilgili müthiş tespitler yapar.
İşte ben de Yusuf Atılgan’ın kahramanına özenip Bodrum’un bir koyunda aylak aylak günler geçirirken gözlemlerimi yazdım.
Ha bu arada, Yusuf Atılgan’ın 1959’da yazdığı bu kitabı okumadıysanız mutlaka okuyun derim.
Bence aylak aylak geçen bir yazın her dönem en güzel kitabıdır.
Mülteci botlarını izlerken
Bir haftada hiç görmediysem en az üç kez Sahil Güvenlik’in Bodrum açıklarında yakaladığı mülteci botlarını gördüm.
Şezlongdan dürbünle izliyorum, film izler gibi...
Adam kaçırmaya çalışırken yakalanan botlar...
İnceburun’dan Kos’a uzanmaya çalışan hayatlar...
Bodrum Açıkhava, mülteci terminali gibi.
Bir yanda perişan Suriyeliler kaçak bir bota kapağı atma derdindeyken, diğer yanda tatilcilerin bu gece hangi restorana gitsek, hangi kulüpte eğlensek, en iyi beach nerede telaşı...
Tatili zehir etmek isteyenler için
Kafamda deli sorular; Bodrum’a indiğimde D&R’a uğrayıp Tuğçe Kazaz’ın kitabını alsam mı, almasam mı?..
Tatilim zehir olur mu, yoksa “derin uyku”dan uyanır mıyım...
Şurada uzanmış yatarken kendi kendimi sinir mi edeyim, oturup bu kitaptan “en güzel 10 Tuğçe Kazaz paragrafı” mı çıkarayım...
Kendime bu kötülüğü yapıp yapmayacağıma karar vermiş değilim henüz.
Meltem’in derdi sizi niye gerdi
Dikkatimi çekti, TOMA’ların kullandığı orantısız güç karşısında LGBTİ savunucusu olanlar bile Meltem Cumbul’un üstsüz kadın arkadaşına havlu tutmasına imalı laflar ediyor.
Açıkça söylemeseler bile “Meltem lezbiyen mi oldu?” demeye getiriyorlar.
Velev ki öyle oldu, velev ki olmadı. Size ne?..
İnsanların cinsel tercihleriyle uğraşmamayı öğrenmek için kaç TOMA suyu daha yememiz gerekiyor?..
En zor yaz
Esnaf kan ağlıyor lafı meğer doğruymuş.
Bir yandan IŞİD, Suriye karmaşası nedeniyle yabancı turist ayağını kesti, diğer yandan ramazanın etkisiyle yerli turist sezonu açmadı.
Temmuzun başı oldu, hâlâ Bodrum’un sokakları, mekânları, plajları boş...
16 Haziran’da başlayacak bayramla birlikte, okulların açılacağı 14 Eylül’e kadar iki ay var.
Bu kısa süre hangi işletmeyi kurtarır, hangi yatırımcının yüzünü güldürür?
Hiçbirinin.
Türk turizmi en zor yazını yaşıyor.
Kurulacak koalisyon hükümeti bu konuda
ciddi önlemler almazsa, önümüzdeki yılın da
bundan iyi olmayacağı kesin.
Bir yaz eğlencesi olarak Meclis Başkanlığı oylaması
* Plajda uzanmak yerine otel odasına kapanıp TBMM TV izleniyorsa...
* Beach’te partilerken bile siyasi partilerin açıklaması cep telefonlarından takip ediliyorsa...
* Sürekli değişen taktik ve dengeleri takip etmek, şezlongda güneşlenmenin yerini alıyorsa...
* Yan şezlongda güneşlenen hiç tanımadığın biriyle bile kendini siyaset konuşurken buluyorsan...
Meclis Başkanlığı oylaması, bir yaz eğlencesi olarak en iyi seçenek olmuştur.
Meclis Başkanı’nın seçilmesinden sonra sırada koalisyon görüşmeleri var. Bu yaz plajın da gündemi siyaset...
Paylaş